"Dur, bulayım ben."

O beklerken ben odayı turlamaya başlamıştım. Görünürde bir şey yoktu ta ki masanın altına giren minik kısmı görmemle beraber. "Buldum!" dedikten sonra eğilip kağıdı alarak prensin önüne bıraktım.

O geri işine dönerken düzenlediğim sarıları dikkatlice kaldırarak yere yan yana koyduğumuz diğer kağıt tomarların yanına yerleştirip prense baktım. "Onlar bitti mi?"

"Bitti," dedikten sonra her iki tarafa düzenlediği kağıtları birleştirip ayağa kalktı. "Şunlar geri bozulmadan hyunga bırakalım. Al birini, diğerlerini de muhafızlar alsın."

Eğilip bir tanesini kucağıma aldım. Prens önden çıkıp muhafızlara haber etmiş onlarda diğer tomarları alırken hep beraber Veliaht Prensin çalışma odasına doğru ilerlemeye başlamıştık.

"Şşt Jeongin?" dedi odaya yaklaşırken.

Ona bakıp, "Efendim Majesteleri," dedim çünkü etrafımız insan doluydu ve burada ismi ile seslenip kellem alınsın istemiyordum.

"Sana tatlı ısmarlayacağım."

"Cidden mi?"

"Hım, evet. Kağıtları toparlamamda yardım ettiğin için."

"Oha, o zaman hep yardım ederim!"

Ben sevinçle yükseldiğimde prens halime gülmüş ve Veliaht Prensin odasının önüne geldiğimiz için durmuştu. Kapıyı çalıp hep beraber izin aldıktan sonra Seungmin tarafından açılan kapıyla içeri girmeye başladık.

Yanından geçerken göz kırpıp, "Naber yakışıklı?" demiştim ama o bir mal olduğu için popoma şaplak atarak kapıyı kapatmıştı. İç çektim. "Salak mısın mal mısın anlamıyorum ki."

Gidip kucağımda tuttuğum kağıtları diğerlerinin yanına bırakınca muhafızlar selam vererek odadan çıkmış biz kalmıştık. "Cidden hallettin mi?" dedi Chan hyung yani namı değer Veliaht prens ayağa kalkarak.

"Evet, zor oldu ama hallettik."

İnanamazca kağıtlara baktıktan sonra fark ettiği şeyle, "Tik?" diye konuştu. Prens beni yanına çekti. "Jeongin yardım etti."

"Ah tabi, tek senden beklemek zor olurdu."

"Üzüyorsun bak."

"Hyun, yapmak istemiyorsan zorunda değilsin?"

"Ne alaka?" deyip omuz silkti büyüğüne karşı. "Yapmak istiyorum, normalde çoktan hallolurdu ama sakarlığım yüzünden bütün kağıtlar odanın her bir yanına dağıldı."

"Okudun mu peki?" diyen Chan hyungla kafasını salladı. "Okudum ama mutfak düzeninde birkaç gariplik var. Onları düzeltsek iyi olur."

Şokla prense baktım

O kadar yığını nasıl okumuştu lan

Yuh

"Nasıl yani?"

"Şöyle ki yemek düzeninde muhafızlar için zinde olsunlar diye ayrı bir program uygulanmış ancak şekerli şeyler düşük tutulmuş. Ama tatlı enerji veren bir besin bu yüzden onun arttırılması lazım."

Veliaht prens hiç bilmediği bu yemek düzeni ile bize dönüp, "Doğru mu?" diye sorduğunda ben aşağı yukarı sallarken Seungmin sağa sola sallamıştı.

Ya yemin ederim mal bu çocuk

Doğarken kesin başını falan vurdu

Başka açıklaması olamaz yani

the kingdom love, hyunin ✓Where stories live. Discover now