☆38☆

58.6K 4K 821
                                    

Kalemi masaya fırlatıp elimi yüzümü yıkamaya gittim.
Içimde büyük bir sıkıntı vardı. Ve gittikçe artıyordu. Aynadaki yüzü ıslak kendimi izledim bir süre.

Sınav stresi sanırım bu.
Aynen Aynen o olmalı.

Yine de kötü düşüncelerimi atamadım. Telefonumu çıkarıp orada saatin gece yarısı olduğunu bilmeme rağmen Boraşkım aradım. Uzun süre çalan telefon tam kapanacakken onun uykulu sesini duydum.

"Abim?"Derin bir nefes verdim.

"Boraşkım özür dilerim. Uyandırdım seni." Yaptığım şeyden şimdi utanmaya başlamıştım ama ne yapabilirdim ki.

Ilk defa bu kadar uzağım ona.

"Ne özrü güzel kızım benim."esnemeye başlayınca yatağa oturup kendime kızmaya devam ettim.

"Abim, güzel kızım. Bir şeyin yok değil mi?"

"Yok abim sadece sesini duymak istedim. Saat farkını unuttum. Hadi sen uyumaya devam et. Sesini duydum ya rahatladım." Yalan...

"Bir şey olursa saat farkı düşünmeden ara beni güzelim. "Telefonu kapattığımda derin bir nefes aldım.

Duşa girip üzerime siyah tayt ile bol lacivert kapşonlu giydim. Saçlarımı tarayıp bileğime tokamı taktım. Odadan dışarı çıkıp Toprak abimin odasına gittim. Kapıyı çalıp ses bekledim. Içeriden gelen 'müsaitim' komutu ile içeriye girdim. Masadaki evraklara bakan,gözlüklü Toprak abim dikkatini bana çevirdi.

"Lina?" Gözlüğünü masaya koyup ayağa kalktı. Paytak paytak yanına gidip beline sarıldım.

"Güzelim neyin var?"

Bilmiyorum.

"Sarılmak istedim sadece. "Kollarını etrafıma dolayıp kucağına aldı. Yatağa oturunca otomatik benide kucağında oturttu.

"Sarılalım madem güzellik." Sıkıca Toprak abime  sarılırken yavaştan gözlerim de kapanmaya başlamıştı.

Ne kadar sürdü  bilmiyorum ama bi ara yatağa yatırıp üzerimi örtmüş, kendisi de yanıma uzanıp saçlarımla oynamıştı.

Uyumamıştım ama uyanık da sayılmazdım.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

"Lina?" Arsel abi ile oturduğum yerden daha doğrusu Arsel abinin kolunun altından doğrulup Baran abime baktım.

"Efendim abii?" Abim merdivenlerden hızla inip telefonu kapattı.

"Koş kız kargo geldi!" Kaşlarım çatılırken ne kargosu diye düşündüm biraz. Omuz silkip ayağa kalktım,kapıya gittim.

Abim kargocuyu yollayıp elindeki kutuyu gösterdi gülerek.

Baya büyük bir kutuydu. Salonun ortasına bırakınca oturup açmaya başladım paketi.

Şaka?

Kafamı kaldırıp Baran abime baktım.

Robotik malzemelerle dolu olan kutu tam bir yapay zeka yapmak için gerekenlere doluydu.

Abimin kucağına atlarken bir yandan da teşekkür ediyordum.

"Yüzün gülsün senin yeter ki!" Yanaklarımı öperken bir yandan da gülüyordu.

"Ya ablamı yediniz bitirdiniz!" Mert sinirle yanımıza gelirken göz devirdim.

"Gel buraya sıpa!" Açtığım kollarımın arasına girerken sımsıkı sarıldım.

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin