otuzdört

816 109 95
                                    

Bölüm kısaysa, sebebi geçen bölümde sınırın geçilmemiş olmasıdır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm kısaysa, sebebi geçen bölümde sınırın geçilmemiş olmasıdır. Ayrıca bu bölüm aşırı sıkıcı olabilir, çünkü kitap bu bölümden sonra aksiyona karışıyor.

Tam şöyle bir ortam hayal edin ve okumaya başlayın.

sınır: 65 oy + 50 yorum

"You want me?!" diye yüksek sesle mikrofona doğru bağırdığımda duyduğum sesle gülümsedim.

"I want you baby!" diyerek çoktan arkamdan devam etmişti bile.

"My sugarboo!"

"I'm levitating." dediğinde kesilen nefesime karşı, kahkaha atarak mikrofonu dudaklarım uzaklaştırdım. Yaklaşık 1 saatliğine kiraladığımız bu kareoke odasında sevdiğimiz bütün şarkıları çoktan söylemiştik bile. Gitmemize birkaç dakika varken, bütün zamanı verimli geçirmiş olduğumuzdan emin olmak adına son bir şarkı söylemeye karar vermiştik.

Ben nefes nefese kalırken, Mino da benden farksız değildi.

Sonunda melodi sona erdiğinde, elimdeki mikrofonu önümdeki kutusuna geri bıraktım ve söylediğim buzlu meyve suyunun dibini gördüm. En son bu kadar, yine Mino'ylayken eğlenmiştim. Elbette kızlarla birlikte de eğleniyordum ama Mino'yla olduğu kadar değildi. O da elindeki mikrofonu kutusuna bıraktığında, bir kez daha bana doğru dönüp sıkıca sarıldı.

"Seni gerçekten özlemişim, minik cadı!" dediğinde bir kez daha diş etlerimi belirtircesine gülümsedim.

"Ben de seni özlemişim deli oğlan."

Taehyung'ın saçma kıskançlığının üzerinden iki hafta kadar geçmişti. Hala biraz kıskanç davranıyor ama bunu da karakteri böyle diyerek kendi içimde geçiştirmeye çalışıyorum.
Mino geldiğinden beri hergün okul çıkışı bir yerlere gidiyor ve vakit geçiriyorduk. Tabii, Taehyung bu durumdan hiç hoşnut değildi. Bana artık şunu yapma, bunu yapma demek yerine sadece susuyordu.

Aslında bakılırsa korkmuyor değildim.

Taehyung ile de zaman geçirmek için çabalıyordum. Beraber dışarı çıkıyor, film izliyor ve daha bir sürü şey yapıyorduk ama hala Taehyung'da bir şeyler eksik gibiydi. Ya Mino'nun varlığından ya da onun bana yakınlığından oldukça rahatsızdı. Birkaç güne Kaliforniya'ya gideceğini bildiğimden son günleri onunla geçiriyordum. Taehyung ise bu süreç boyunca bana biraz surat asıyordu.

Bir insan daha ne kadar kıskanç olabilir diye düşünmeden edemiyordum.

Mezuniyet balosuna sadece birkaç gün kalmışken, Taehyung hala mezun olacağı için heyecanlı değildi. En azından, biraz mutlu olur diye düşünüyordum ama sanırım değil.

Cebimdei telefonumı çıkartıp saati kontrol ettim, akşam 5'e geliyordu ve yaklaşık yarım saat sonra Taehyung ile buluşmam gerekiyordu. Tam olarak nereyr gitmek istediğini zerre kadar bilmiyordum, ama alışverişe gideceğimizi söylemişti. Belki mezuniyette giymek için takım almak istiyor olabilirdi diye düşünmeden edemiyordum. Mino'ya doğru dönüp gülümseyerek konuştum;

because of you | taennie ✓Where stories live. Discover now