Üzerinde nöbetçi öğrenci yazan yaka kartını gösterip "Sabahtan beri okulu tavaf ettim, yorgunluktan ölüyorum." cevap verdiğinde "Zaten şunun şurasında son iki ders kaldı, biraz daha dayan." dedim.

Sonrasında merakıma yenik düşerek elindeki kağıtları işaret edip "Elindekiler ne?" diyerek bir soru yönelttim ama çok geçmeden sorduğum sorunun ne kadar saçma olduğunu fark ettim. Sanki elindekilerin kağıt olduğunu görmüyormuşum gibi bir de soruyorum. Neyse, bir kere sormuş bulundum, yapacak bir şey yok. 

Elinde tuttuğu kağıtları sallayarak "Bunlar şey ya, cumartesi günü her sene olduğu gibi piknik yapılacakmış. Müdür yardımcısı da tüm sınıflara öğrencilerin piknikten haberi olması için bu kağıtları dağıtmamı söyledi." diyerek açıklama yaptığında "Anladım." dedim.

"Pikniğe gelmeyi düşünüyor musun?" diyerek hafif çekinen bir ses tonu ile soru yönelttiğinde "Gelirim büyük ihtimalle." diyerek onu cevapladım. Hemen ardından aynı soruyu ben ona sorduğumda o da benimle aynı cevabı verdi. 

Elini ensesine atarak "O zaman ben bu kağıtları dağıtayım, sonra görüşürüz." dedi ve benim görüşürüz bile dememi beklemeden arkasını dönüp ters istikamete doğru gitmeye başladı. 

Arkamı dönüp sınıfıma doğru giderken birden aklıma gelen şeyle birlikte durdum ve "Emir!" diyerek ona seslendim. "Efendim?" dediğinde onun olduğu tarafa döndüm ve "Şu duyuru kağıtlarından istersen bana biraz ver, bizim sınıfa giderken götüreyim." diyerek bir öneride bulundum. 

"Aslında benim için çok iyi olur, teşekkür ederim Işıl." dediğinde yüzüme ufak bir gülümseme yerleştirip "Lafı mı olur, rica ederim" dedim. 

Lafımın bitmesi ile Emir'in bana uzattığı kağıtları aldım ve sınıfıma doğru ilerlemeye başladım. Koridorda ilerlerken diğer yandan da kağıtta yazanları okuyordum.

Bahçelievler Anadolu Lisesi Gençleri,

Haydi Pikniğe!

-Oyunlar ve Çeşitli Etkinlikler

-Yemek

-Gidiş - Geliş Ulaşım

Detaylı Bilgi ve Kayıt İçin; Okul Aile Birliği ile İletişime Geçiniz.

NOT: Piknik 12.06.2021 tarihinde gerçekleşecektir. Ücretler ise 25 TL'dir. 

Yazanları okuyana kadar çoktan sınıfın önüne gelmiştim. Kapıya vurdum ardından birkaç saniye bekledikten sonra kapıyı açarak sınıfa girdim. Sınıfa girdiğimde tüm gözler bana çevrilmişti. 

Neden alnımda üçüncü bir gözüm çıkmış gibi herkes bana bakıyor ki? 

Biyoloji hocası bana kızgın bir şekilde bakarak "Işıl, zaten birazdan ders bitecekti. Keşke sınıfa geri gelmeseydin." dediğinde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Sıkıca tuttuğum kağıtları biyoloji hocasının görebileceği bir şekilde havaya kaldırarak "Nöbetçi öğrenci bunları sınıfa dağıtmam için verdi, ben de ne olduğunu öğrenmek için ona sordum. O yüzden de biraz geç geldim kusura bakmayın hocam." diyerek açıklama yaptım.

"Tamam, sen elindekileri arkadaşlarına dağıt sonra da sırana geç kızım." dedikten sonra tahtaya dönüp benim anlamadığım dilde bir şeyler yazmaya başladı.

Duvar kenarında olan sıralardan başlayarak elimdeki kağıtları dağıtmaya başladım. Eflin ve Merve'nin sırasına gelince hızlıca ikisinin önüne de kağıtları koyduğumda Merve'nin "Sağ ol, tatlım." demesiyle gözlerimi devirdim. 

FOTOĞRAFIN GİTTİ | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin