25 - Vijfentwintig

1.8K 172 65
                                    

Attığı her adımda vücudunun başka bir tarafı sızlıyordu sarışın çocuğun. Ciğerleri, göğsü, kolları, bacakları, karnı... Her yeri acıyordu. Manolya sokağında başına gelenleri hatırladıkça kötü oluyor, dengesini kaybedecek gibi oluyordu. Şerefsiz herif... Kıvanç'a hiç acımamıştı. Onun o güzel yüzüne hiç insaf etmeden indirmişti yumruklarını. Şimdi o güzel yüzünde yara kabukları, yara bantları ve morluklar yer edinmişti.

Çok büyük risk almıştı Kıvanç. Babasına iyi hissettiğini ve okula gideceğini söyleyerek evden çıkmış; okula gitmek yerine istikametini Kuzey'in evine çevirmişti. Akbili ve kimliğiyle birlikte cüzdanını çaldırmıştı; beş kuruş parası bile yoktu. Evde kenardan köşeden toplayabildiği birkaç lirayla minibüse binmiş, Kuzey'in evine o şekilde yola çıkmıştı. Bunu yapması gerekiyordu. Sincabının iyi olduğundan emin olmalı ve onu kendinden mahrum bırakmamalıydı. 

Minibüsten inip, kedilerin mesken edindiği sokakları ağır ağır geçti sarışın çocuk. Her yorulduğunda bir kaldırıma oturup, başka bir kediyle ilgilendi. Kedileri çok severdi; onların gırlama seslerinin kendisine huzur verdiğini hissederdi. Kucağına oturup, kafasını göğsüne yaslayan tekir kedi ona Kuzey'i hatırlattı. Tüylerinin rengi, Kuzey'in saçlarını anımsattı ona. Gözleri de Kuzey'inkiler gibi yemyeşildi. Cennetin çayırlarını kıskandıracak kadar yeşil...

Kucağındaki kediciği bırakıp, az ilerideki bordo apartmana ilerledi. Çaldığı kapıyı Pelin Hanım açtı. Yeşil gözlü kadın Kıvanç'ın bu halini görünce şoka girdi. "Kıvanç oğlum bu halin ne?!" Kıvanç utançla başını yere eğdi. "Sonra anlatayım Pelin Teyze, lütfen. Kuzey'i görmem lazım." Kısa boylu kadın kapıyı ardına kadar açıp, Kıvanç'a geçmesi için yer açtı.

Canının yanmasına aldırış etmeden çıktı basamakları. Çatı katındaki odaya vardığında kapıyı çalmak için bir an tereddüt etti. Ya Kuzey onu istemezse? Bu ihtimali düşünmek bile istemedi. Kendi kendine "Ne olacaksa olsun," deyip kapıyı sakince tıklattı. 

"Gel."

Sevdiceğinin kötü gelen sesinin şokunu daha sonra atlatabilirdi, şu an yapması gereken daha önemli şeyler vardı. Lacivert kazağının kapüşonunu indirip, sarı saçlarını açığa çıkardı ve içeri girdi. Kuzey'i yatakta bu halde bulmayı beklemiyordu. Göz altları şişmiş ve morarmış, dudakları kurumuş, yanakları kızarmış ve cildinin rengi atmıştı. Kahvelerine dikilen yeşilleri ilk defa bu kadar soluk görüyordu. 

Kuzey de sevgilisini bu halde görmeyi beklemiyordu. Güzel yüzündeki kusursuz detaylar, yerlerini yaralara ve morluklara bırakmıştı. Onu bu halde görünce canının yandığını hissetti. Kim bilir neler yapmışlardı sevdiceğine... "Kıvanç, ne oldu sana?!" Yerinden kalkmaya yeltendi ama Kıvanç yanına gelerek onu durdurdu. "Yorma kendini," dedi yatakta onun yanına oturduktan sonra.

Parmaklarını onun yüzündeki yara izlerine çıkardı. Korkarak, çekinerek dokundu onlara. "Ne yaptılar sana Kıvanç?" Gözlerine hücum eden yaşları serbest bıraktı; hıçkırıkların onlara eşlik etmesine izin verdi. "Canın çok acıdı mı?" dedi ona sıkı sıkı sarılıp, ağlarken.

Kıvanç'ın canını asıl acıtan şey yara izleri değil, Kuzey'in gözlerinden dökülen yaşlardı. O gözyaşları sanki yaralarına tuz basıyormuş gibi hissediyordu. "Ağlama güzelim," dedi elini onun dağınık saçlarına çıkardıktan sonra. "Yolda serseriler bulaştı sadece. Ağlama. Hiç acımadı, benim için üzülme."

Kuzey Kıvanç'ın kendisi üzülmesin diye yalan söylediğini duyunca ağlaması daha da şiddetlendi. Canının yanmasına rağmen sırf Kuzey üzülmesin diye canı acımıyormuş gibi yapması... "Canın acıyorsa da söyle ne olur Kıvanç. Ben üzülmeyeyim diye böyle diyorsun, kendimi daha kötü hissediyorum."

Sevdiceğinin kısılan sesi ve hasta bedenine rağmen ona sevgisini böyle hissettirmesi, Kıvanç'ın içindeki duyguları harekete geçirdi. Kendisini daha fazla tutmaya niyeti yoktu; gözyaşlarını serbest bıraktı. Yüzünü Kuzey'in boynuna gömdü. "Çok özür dilerim Kuzey. Hepsi benim yüzümden. Çok özür dilerim."

-----------

Aşk bahçelerim hastayım sümüklerime peçete dayanmıyor aq ama sizi bölümsüz bırakmak istemedim bununla idare edin olur mu 🥺 Biliyorum kötü oldu ama olsun

Altı üstü bir buluşacaklardı neler oldu amk

Hadi aşağı bir Kuzey bırakalım

Biliyorum gerçekten çok çekici ve tatlı bir çocuk

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Biliyorum gerçekten çok çekici ve tatlı bir çocuk. Tek tük çıkan sakalları, dağınık saçları falan... Of bunu bağırta bağırta s

Şaka amk o kadar da vicdansız değiliz. Bağırtmadan s

cennetin çayırları (texting) | bxbTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon