4

94 14 33
                                    

twitter: edamaelif
instagram: edamabesaci
kişsel instagram: elissyaa_

Yıldızımızı turuncuya boyamayı ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

Bölüme başlama tarihinizi yorum olarak bırakabilirsiniz.

Bölümün yazılma tarihi 24.05.2021 / 23:13

2021 / 23:13

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

.Nokta Koy.
4

Şafağın Kasveti

17.08.2017 / 20.08

O dakikalarda, minik kuş yerin altına girdiğini düşündü. Üzerine toprak atıldığını hissetti, nefes alamadı. Ancak ne yazık ki yaşıyordu, yalnızca bir zindanda mahsur kalmıştı.

Minik kuş, zincirlerine baktı.

"Zincirler mâhkumlardan utanmaz mıydı?" diye düşündü, saf kanatlarına bakarak. Bir yerde okumuştu ve aklına ona bağlanan zincirleri gelmişti. Başının üzerinde şehir gürüldeyip dururken, o karanlık ve rutubetli bir yerde, bir tünelde, kanatlarını tavana çarpıyordu. Onun adı artık Karanlıkta Kalan'dı. Onun adı artık Hiç Kimsenin Kızı'ydı. Onun adı artık Eris'ti. Çünkü hiç kimsesiz kalmıştı. Annesi ölmüştü.

Zakkum Çiçeği'nin kokusu artık şifası değil, zehriydi.

Ancak farkında değildi.

Şafak ne yapar eder, gecenin büyüsüne kasvet katardı. Şu an ise gecenin bir yarısı olmuştu. Şafak sökmemişti ancak kasveti üzerimizdeki etkisini hissettiriyordu. Basık bir havaya sahip olan salonun duvarları vişne çürüğü, mobilyaları koyu gri rengine sahipti. Karşımdaki tekli koltukta Ege telefonuyla uğraşıyor ve Poyraz'a laf yetiştiriyordu. Eslem ise sevgilisinin kolları arasında mayışmış bir şekilde ikili koltukta oturuyordu. Yanımda, koltukta oturan Doğa'nın gözleri ise üzerimdeydi ve sürekli benimle uğraşıyordu. Oturduğum L koltuğa iyice sindim ve kafamı camdan dışarıya doğru döndürdüm. Araf'ın gitarın telleriyle oynaması hoşuma gidiyordu. Salonun ortasında ayaktaydı. Ege'nin istek şarkılarını çalmıştı ve Ege bu süreçte kalkıp dans etmişti. Herkesin ona katılmasıyla gece eğlenceli geçmişti. Ve tabii, alkol aldıkları için de kafaları biraz güzeldi. Ben almamıştım çünkü aldığım ilaçlar tepkime yapabilirdi ve bunu göze alamazdım.

Gece yarısına doğru, Araf'ın yavaş parçalara geçiş yapması bizi mayıştırmıştı. Sesi gerçekten güzeldi. Bir erkekteki düşünebileceğim en güzel ses tonuna sahipti. Belki de aşktandı, bu düşüncelerim.

Annemin deyimiyle aşk görme bozukluğuydu, belki de.

"Nefretin tadını aşktan daha fazla çıkar, Eris. Aşk geçici. Yorucu. Senden sürekli bir şeyler talep ediyor. Aşk insanı kullanıyor, altüst ediyor. Oysa nefret insanı kullanmaz. Sen onu kullanırsın. Sen onu yoğurur,şekillendirirsin. Aşk insanı aşağılar, nefret ise korur."

Nokta Koy. Where stories live. Discover now