"Rahat dur Efsun."
"Ama benim gidip kahvaltı hazırlamam gerek." Ali başını biraz kaldırdı. Konuşurken dudakları kullağıma sürtünmüş ürpermemi sağlamıştı.
"Birşah yapar. Uyu sen. Senin işin değil."
"Ama efendim..."
"Efendim yok Efsun!" Ali, beni çok fazla sıktığını farkederek kolunu ve elini gevşetmişti. Bu gevşeme sayesinde başımı arkama çevirdiğimde Ali'nin çatık kaşlarının altındaki sert bakışlarına maruz kaldım.
"Peki... Ali." gözlerimi ondan çekip o olmayan yerlerde gezdirdim.
"O zaman gidip, üzerimi değiştireyim."
"Tamam." Ali'nin kolları yavaşça belimden çekilip beni bırakırken, diğer tarafa dönüp, yüzüstü uzanarak, uykusuna kaldığı yerden devam edince, beklemeden yataktan çıkmış, sessiz adımlarla kapıya ulaşarak dışarı çıktım.
Arkamı dönüp odama gitmek istediğimde bir anda karşımda Birşah ablayı bulduğumda ürkerek, bir adım geri çekildim. Elimi kalbimin üzerine koydum. Neden bu odadan çıktığımda bir anda birilerine yakalanıp duruyordum ben?
"Korkuttun beni abla."
"Özür dilerim Efsun. Ali'yi uyandırmak istemiştim."
Elimi kalbimin üzerinden çekip odama gitmek isterken birşah ablanın sorusuyla olduğum yerde kalakaldım.
"Efsun sen her gece neden Ali'nin odasında kalıyorsun?" Birşah ablanın gözünde farklı bir imaj çizmemek adına arkamı dönerek, gözlerimi ona diktim.
"Bir gece kabus görerek uyandım o gün çok korkmuştum. Bu yüzden Ali bey bana artık geceleri onun yanında uyumamı söyledi. Buna itiraz etsemde kabul etmedi."
"Bu söyleyeceğimi bilip bilmediğini bilmiyorum. Ama Ali bey ten temasından nefret eder. Öyleki onu eski ormandaki evinde çalışırken, korumalardan biri Ali bey'i koltukta uyuklarken görmüş, onu uyandırmak isteyerek, seslenmiş ama Ali bey uyanmamış korumada bunun üzerine sol elini Ali bey'i hafifçe sarsarak uyandırmış, Ali korumanın ona dokunduğunu görünce çok sinirlenmiş.
Bir kaç gün sonra onu uyandıran korumayı gördüğümde sol eli bileğinden itibaren yoktu. Muhtemelen Ali kestirmiş olmalı nasıl oluyor da senin onun yanında yatmana izin verebilir anlamakta güçlük çekiyorum."
Birşah ablanın bu anlattıklarını duyunca gözlerim irice açılmış Ali'nin sırf bir koruma onu uyandırdığı için neden elini kestiğini düşünüyordum. Acaba bizim bilmediğimiz geçmişinde yaşadığı bir olaydan dolayı mıydı? Neden böyle yapmıştı ki.
"Bilemiyorum abla."
"Tamam Efsun. Sen odana girip üzerini giyin. Serhat ve Yavuz içeride oturuyor. Seni bu halinle görmesinler."
"Tamam." Arkamı dönüp odamın kapısını açarak içeri girdim. Kafamda Ali ile ilgili deli sorular içerisinde, dolabıma ilerleyerek, içerisinden siyah, ince, uzun kol badimi, mavi bel üstüne kadar gelen, diz üstü yırtmaçlı pantolunumu çıkardım. Ardından banyoya girerek ihtiyaçlarımı giderip badi mi ve pantolununu giyip çıktım.
YOU ARE READING
TUTSAK
Teen Fiction"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden ne istiyorsun!" "Seni bırakamam bu zamana kadar işlerimde bir pürüz çıktığında hemen hallederdim. Ama ben kararımı sana bir şans vermekte kı...
24-✴Beklenmedik Soru✴
Start from the beginning