☆9☆

111K 5.7K 659
                                    

"Zaten kendimi bildim bileli sürekli eleştirilirdim onlar  tarafından. Abimle ve onun arkadaşları ile büyümüştüm. Haliyle maç izlemeyi sever, futbol oynar, kızlarla evcilik oynamaktan nefret ederdim.

O kadının da tek isteği benim prenses gibi davranmamdı. Tırnağım kırılacak diye endişelenmemi, erkekler için süslenmemi, ben rahat olmasam bile şık durmak için rahatsız kıyafetler giymemi hatta konuşurken bile prenses edası vermemi.

Ben de bir prenses bir prensesim sormayın.
10 yaşına kadar abimleyken özgür onlar varken rol yapan prenses oldum. Tabi ondan sonra  çenem açıldı. Istediklerini her yapmadığımda üzerime geldiler.

Abim sürekli araya girip o adamın tokatlarından kurtarırdı. Annemin zorla giydirmek istediklerini gizlice gece yakardı ya da keserdi.

Uzun süre böyle devam ettik. Onlar sabah işte olurdu akşam eve gelince de yatana kadar benim yetersiz olduğum herşeyi yüzüme çarparlardı.

Aman umrumda da değildi pek. Hatta bazen onlar konuşurken başka şeylere dalar giderdim, Ne dediklerini bile hatırlamazdım.

Abimin üniversitede erasmus programı vardı o sene. Öğretim görevlisi olmak isteyen abim için bu çok iyi bir fırsattı.
Gitmek istemedi. O evde yalnız kalamayacağını söyledi. Onun geleceğine mani olmak istemiyordum. Zorla da olsa ikna ettim. Aradığı an da telefonu açarsam ve hergün istediği vakitte görüntülü aramayı cevaplarsam gideceğini söyledi. Makul isteklerdi zaten." Aklıma gelen bodrum katı ile dondum.

Hazır değildim!
Bunu anlatamazdım!

Düşünmesi bile felçli kaldığım o anı hissettiriyordu.

"Abim gittikten sonra artık o adamın bana zarar vermesine engel olacak biri kalmadı. O gün Beşiktaşın maçı vardı.  Biletleri zaten almıştım. Abimin biletini de Kutay Abiye verecektim. O kadın bunu duyunca çıldırdı. Kız çocuğu olmamı söyledi. Ona 'maç izlediğim zaman nüfus cüzdanımın rengi maviye dönmüyor' dediğimde çıldırdı resmen. Abimin eksikliğini yediğim tokat ile daha çok hissettim. 13 yaşında falanım ama 5 yaşında bile gururlu kızdım ben" gülüp devam ettim

"Ona şiddete başvuracak, konuşarak kendini anlatamayacak kadar yetersiz bir anne olduğunu söyledim. Bunu duyan o adam kolumdan tutuğu gibi..."

Dilim gitmedi.

Sustum. Gözlerimi kapatıp beynimdeki o sese susması için yalvardım.

"Abi hissetmiyorum! Abi yürüyemiyorum ben!"

Gözlerimi açıp dolan yaşları gökyüzüne bakarak def ettim.

"Her neyse işte, abim 2 gün boyunca telefonlarını açmayınca döndü ilk uçakla. Büyük kavga olmuş. Abim eğer bana yaklaşırlarsa onları polise vermekle tehdit etmiş. Adına leke sürdüremeyecek kadar kendini seven o ikili de kabul etti sessizce herşeyi. Önce yeni ev, yeni okul derken 4 sene hatta neredeyse 5 sene boyunca onları görmeden abimle yaşadım. "

Kimse soramadı o 2 gün ne olduğunu.
Sorsalar cevabım ne olurdu bilmiyorum.

"Deneyeceğim dedin ilk gün, ne denemesiydi bu?" Cihan dan gelen soru ile 2 gün olayını uzatmamalarına sevindim.

"18 olmama çok az var. Idil hemen öz ailesine geçmeyi istedi o gün, ben zaten abimle yaşadığım için gelmeyi düşünmüyordum. Abim denememi söyledi. Şans vermemi ilerde keşke yada belki dememi istemedi. Ama eğer olmazsa,burada yapamazsam beni geri alacağını da söyledi." Arsel gülüp kollarını birleştirdi.

"Nasıl alacakmış pardon da? Öz ailen bizken hem de!" Göz devirip ben de onun gibi kollarımı birbirine doladım.

"18 olana kadar mahkeme kararı ile abimin yanında kalma hakkım var. Mahkemeye psikolojik açıdan kötü etkileneceğimi, kendi rızam olmadan gitmek, soyadımı değiştirmek istemediğimi söylersem ne olur sanıyorsun?" Arsel anında Cihana döndü. Cihana ben de baktım.

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin