Chapter 13

1.4K 86 106
                                    

1

Sasuke, karısının sağlığı hakkında endişeliydi. Tabi, ondan endişeli olduğu bir durum daha vardı. Sakura'nın şu an sahip olduğu ve iki ihtiyarın ona çocuğun doğumu için emanet ettiği, Muazzam Çakra. Bu muazzam çakranın ne olduğu hakkında bir an önce bir fikir sahibi olmalıydı. Bu yüzden, yakın zamanda eski hocası Orochimaru'ya bir mektup göndermişti. Byokugou hakkında bildiği her şeyi ve Muazzam Çakra hakkında bildiklerini sormuştu. Ama ondan önce Orochimaru'nun cevaplamasını istediği çok önemli bir soru daha vardı. Otsutsuki Taishiki kimdi? Diğer Otsutsuki'lerle kesin bir alakası var mıydı? Kaguya onun hakkında ne biliyor olabilirdi?

Günlerdir aklını kurcalayan sorulardan kurtulamıyordu, bir türlü. Her şeyden önemlisi, Sakura'nın bu doğumu atlatamayacağından endişeliydi. Ya, verdikleri çakra yetmez veya Karin'in klan gücü bir işe yaramazsa? Ya Aneko ve Osamu denen ikili Sakura'ya zarar verirse ve Sakura'yı koruyamazsa?

Yine de içindeki bu karanlık tarafı hamile karısına yansıtmamaya çalışıyordu. Hamile olduğundan beri, her şeyi daha fazla sorun eder olmuştu. En küçük durumu bile kafasına takıyordu. Bazen, Sasuke'yi kıskanıyordu, Natsumi'de bir örneği görüldüğü gibi. Bazen de, Sasuke'den ilgi bekliyordu. Sasuke elinden geldiğince dileklerini yerine getirmeye çalışmıştı. Yakın zamanda aşermeye de başlamıştı. Şimdi ise sadece banyo yapmak ve uyumak istiyordu durmadan. Bu yüzden gittikleri her köyde konaklıyorlardı. Sasuke bu durumdan muzdarip değildi. Sakura'nın bu yolculuktan zevk alması onun için yeterliydi. Ama yakın zamanda göreve dönmesi gerekecekti. Peki, o zaman Sakura'ya ne olacaktı?

Sakura, yatakta gerinerek yanında uzanmış ve düşüncelerine dalmış Sasuke'yi izledi bir süre. Gözleri dalgındı birkaç gündür. Bu Sakura'yı endişelendirmişti. Ama Sasuke'nin bunu bilerek yaptığını öğrendiğindem beri, fazla üstüne gitmiyordu. Sasuke her şeyi onun iyiliği için istiyordu. Bunu bilmesi bile, Sakura'yı mutlu etmeye yetiyordu.

Elini yavaşça Sasuke'nin elinin üzerine koydu ve okşadı. Sasuke bunu hissettiğinde dalgın gözleri genç kıza çevrildi.

"Bir sorun mu var?" dedi Uchiha sessizce. Gecenin bir yarısıydı saat ve Sasuke karısının yine aşerdiğini düşünmüştü.

"Yo, hayır. Sadece çok dalgınsın." dedi Sakura kendini gülümsemeye zorlayarak. "Yanında ben varım."

Sasuke kafasını onaylar şekilde salladı ve bir cevap vermedi.

"Eğer bir sorunun varsa benle istediğin zaman konuşabilirsin. Biliyorsun, değil mi?"

Sasuke gözlerini yatakta masumca uzanan karısına çevirdi ve bir süre ifadesiz bakışlarla süzdü onu. Sakura, rahatsız olsa da, dayanmaya gayret edip Sasuke'nin bir sonraki hareketini beklemekle yetindi.

"Beni affettin mi?" dedi Sasuke, bir anda, alakasız bir soruyla.

Sakura bu soruyu beklemediği için şaşkınlığını gizleyemedi. Sasuke de, Sakura'nın bu tepkisiyle omuzlarının düşmesine izin verdi.

"Klanımın intikamı için köye ihanet ettim ve terk ettim. Seni öldürmeye çalıştım. Birçok şey yaptım. Beni affettin mi?" dedi Sasuke, tekrar ama daha masum bir şekilde sorarak. Sakura o anda ikisinin de beklemediği bir şey yaptı ve gülümsedi.

"Sen köye ihanet ettin, beni ve Naruto'yu öldürmeye çalıştın. Akatsuki'ye katıldın. Iwagakure'nin öldürme listesine girdin ve Danzo'yu öldürdün."

Sasuke, karısının dedikleriyle daha da üzülürken Sakura onun bu masum hallerini o kadar tatlı bulmuştu ki, bu şakayı devam ettirmek istedi. Ama diğer yandan, içinde bir yerlerde olan o yumuşak ses, Sasuke'ye daha fazla acı çektirmenin haksızlık olacağını fısıldıyordu. Sakura işte bu sese uydu.

旅 | JourneyWhere stories live. Discover now