Cesur: Seni fena hâlde merak etmeye başladım.
Cesur: Adını söylesene.
Maral: Adımı ne yapacaksın?
Maral: Bir daha değil konuşmak, yan yana bile gelmeyeceğim seninle.
Cesur: O kadar emin olma, güzelim.
Hikâyem Adana 18. Noter tarafından onaylıdır. H...
Multi: Bir okurumun yaptığı çok tatlı bir sürpriz. Ona bu güzel kolaj için teşekkür ediyorum 🌹
Bayram şekeri tadında bir bölümle geldik efenim. Gidişatımızla bir alakası yok, özel bölüm.
Keyifli bayramlar, keyifli okumalar ❣
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤
"Ya neden bütün sülale bize geliyor?" diye cırladım aynanın karşısında.
Bayramları severdim ama akraba sevmezdim.
Çocuklu akrabalardan ise nefret ederdim. Küçük veletleri evin her köşesine dağılıp benim bir hafta boyunca temizlediğim evi altını üstüne getirirdi.
Annem her zamanki gibi eli belinde, "Söylenme!" diye fırçaladı beni. "Senin de akrabaların onlar. Tek çocuksun, ileri de bayramda kime gidip geleceksin he!"
"Gitmem olur biter,"
"Terlik geliyor Maral!"
Oflayıp ayağımın tekini yere vurdum. "Cesur'la buluşacaktım ben,"
"O da gelsin. Hem teyzenler, dayınlar tanışmış olur,"
Gözlerimi irileştirdim. "Aman Allah korusun. Tanışıp ne yapacaklar. Cesur'un psikolojisini bozamam."
"Yürü mutfağa limonata yap. Söylenip durma,"
Yanaklarımı nefesimle şişirip tıpış tıpış mutfağa geçtim. Tezgahın üzerindeki limondan oluşmuş dağa üzgünce baktım. Bunun hepsini nasıl sıkacaktım ben!
Kotumun arka cebinde duran telefonum çalmaya başlayınca alıp ekrana baktım.
Kurtarıcım arıyordu! Hemen yanıtladım.
"Günaydın bebeğim," dedi neşeli sesiyle.
"Günaydın Cesur," dedim biraz olsun moralim yerine gelirken.
"Birlikte geçireceğimiz ilk bayramımız mübarek olsun fıstığım."
Dudaklarımda genişçe bir gülümseme peyda oldu. "Seninde sevgilim. Birlikte nice bayramlarımız olsun,"
"Amin yavrum." dedi son kelimeyi baskılayarak. "Seninle yüz yüze bayramlaşabilme ihtimalimiz var mı acaba bugün?"
