Onun sıcak yuvasına giriş yaptığında kurdu resmen takla atmıştı. Yıllardır bu anı bekleyen biriydi ne de olsa.

"O tapılası ağzınla adımla inle susma ve inle!" Alfanın baskın halleri jin'in daha da yüksek sesli İnlemesine neden olmuştu.

Kapanmayan ağzından akan salyalar beyaz çarşafları koyu bir tona boyamıştı

Gece onlar için uzun ve yorucuydu. Taehyung gece boyunca tekrar tekrar o tatlı bal kutusunda soluklanmıştı
...

Jin saraya gelmiş ve kimseye görünmeden, zorda olsa, odasına girmiş ve hemen banyo yapmıştı. Dün gece tanımadığı bir alfanın kucağına çıkıp onu azdırmayı çabalayan halleri gözünün önüne gelince kafasına vuruyordu

O soylu biriydi bundan öte o bir prensti ve böyle bir hata yapması kraliyet ailesi için çok kötü bir olaydı.

Banyoda kendini tertemiz yıkamış ve çıktıktan sonra asil kıyafetlerini giyinmişti.

Aynadan kendine bakarken, daha doğrusu hafif bir makyaj yaparken, boynunda ki iz dikkatini çekti. Aynaya biraz daha yaklaşınca gördüğüyle gözleri pörtlemişti

Koku bezinin hemen yanında koca bir ısırık izi vardı. Jin korkuyla soludu 'ya beni mühürlediyse? Böyle bir şeyin olması demek çok kötü şeylerin ortaya çıkması demekti.

Korka korka ize dokundu. Emin olmak için birkaç kez daha bastırdı. Neyseki bir hickeydi yani mühürlenmemişti. Bu durumla rahatlamıştı.

Hızla masasındaki çesitli pudraları alıp izi kapatmaya çalıştı. İz fazla belli olmasa da yakından bakan biri görebilirdi.

Hemen boğazını kapatabilecek bir kıyafetini giyindi. Düzenli bir şekilde hazır olunca rahatlamıştı.

Kapının çalmasıyla o tarafa doğru döndü. "gelebilirsin" kapının açılmasıyla içeri jimin girdi. Tedirgin ve heyecanlıydı. Jin bu girişle önemli bir şey olduğunu anlamıştı.

"Jimin sorun ne?" jimin nefes nefese kalmış bir halde koltuğa oturdu. Jin sürahiden bir bardak suyu doldurup ona uzattı. Şimdi o da tedirgindi.

"Jimin sorun ne? ne oldu?" jimin bardaktaki suyu içti ve jine döndü. Dizlerinin üstündeki eline uzandı ve tuttu.

"jin ben az önce bir şeyler öğrendim ve onlardan önce gelmek için koştum" jin daha da meraklanmıştı.

"Tanrı aşkına jimin! artık anlat şunu" jimin ellerini daha sıktı tek dostunun

"Kuzey Tarafı Kralı ve oğlu, alfa olan en büyük oğlu, veliaht prens ile buraya geliyor." jin bunda bu kadar telaşlanacak ne olduğunu anlamadı.

"Yani?" jimin tek elini çekip alnına vurdu

"Yani aptal omega, sanırım seni isteyecekler yani senin için geliyorlar. Böylece kuzey ve güney tarafı daha büyük işler yapabileceklerini düşünüyorlar" jin duyduklarıyla beyninden vurulmuşa döndü. Daha dün gece yaptıklarının şokunu atlatamadan bu çıkmıştı bir de!

"Ama, ama ben eşleşmek için hazır değilim ki" her an ağlayabilecekmiş gibi çıkan sesi jimini de üzmüştü. Daha kaç yaşındalardıki onlar için böyle bir şey düşünülüyordu.

"itiraz edersem izin vermez değil mi kraliçe. vermez değil mi beni onlara" gözünden düşen yaşla jimin sarıldı arkadaşına.

"üzgünüm jin üzgünüm. Ama eğer bu kabul edilmezse savaş çıkacak onlarca masum ölecek jin" jin hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Biliyordu o da kraliçenin kararlarına karşı çıkılmazdı. Çıkılması ölüm demek ki bu onun öz oğlu olsa bile bu böyleydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dear Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin