Dear

İlk ve Son

Süt gibi bembeyaz tenine değen güneş ışınları ile güne uyandı. Gözleri kapalı bir şekilde derince esnedi. Ancak esnerken eli başka bir vücuda değmişti. Bu farkındalık ile vücudu taş kesildi

Gözlerini yavaşça aralayarak yan tarafına baktı. Karşısında çıplak bir adam bulmayı beklemiyordu. Kendi üstüne bakınca onun da çıplak olduğunu gördü.

"Siktir! Ben ne yaptım!" Dolgun dudakları arasından ilk defa kötü bir söz çıkmıştı. Bu durum karşısında ne yapacağını kesinlikle bilmiyordu

Hızla yerinden doğrulup yavaşça yataktan çıktı. Yerdeki dağılan kıyafetlerden ona ait olanları bulup giyindi.

Buradan ne kadar çabuk çıkarsa o kadar iyiydi onun için.

Çıkmadan yatakta yatan esmer tenliye baktı. Siyah saçları gözlerini kapatmış ve göğsü düzenli bir şekilde inip kalkıyordu. İnce dudakları kalp şeklinde ve yüzünün belli yerlerinde ben'leri vardı.

Jin daha fazla oyalanmamak için hızla odadan çıktı. Uzun koridoru görünce nereye gideceğini şaşırmıştı. Hızla gördüğü merdivenlere ilerledi ve indi. Tam karşısında gördüğü uzun ve büyük kapıyı açtı ve çıktı evden.

...

Dün gece en yakın arkadaşına uyup küçük bir partiye katılmıştı. Jimin ve o eğleniyordu. Ancak jimin flört ettiği Jeon Jungkook'u görünce hızla onun yanına gidince jin tek kalmıştı. Bu tür ortamlara yabancı olduğu için konuşmamış ve sadece önüne serilen bardaklarca içkiyi içmişti. İlk defa bu kadar özgürdü ve bunu kullanmıştı.

O kadar çok içmişti ki kendi adını dahi hatırlamıyordu. Oturduğu deri koltuğun yan tarafına biri oturunca yan tarafına dönmüştü.

"Merhaba sevgili omega senin için bu tür yerler çok tehlikeli değil mi?" Seokjin sarhoş olduğu için kelimeleri bile doğru düzgün söylemeden bir şeyler geveledi

" Sevgili omega burada olmanı doğru bulmuyorum özellikle saraydan biriysen asla doğru bulmuyorum." Jin saray kelimesini duyunca hemen yan tarafına döndü.

"Saraydan geldiğimi de nereden çıkardın alfa?" Alfa bu deyimle gür bir kahkaha attı

"Sence de bu ortam için fazla nazik değil misin? Ya da fazla masum?" Jin bu deyişle kıkırdamıştı.

"Zeki alfaları severim" bunu dedikten sonra göz kırpmış ve elindeki bardağı tek dikişte içmişti. Sarayda olsa asla buna izin verilmezdi. Kesinlikle bu görgü kurallarına uymuyordu.

"Omega acaba adınızı öğrenebilir miyim?" Jin başka bir bardağa uzanıp aldı. Alfa onun her bir hareketini ve mimiğini dikkatle izliyordu.

"Seokjin, Değerli adım bu Kim Seokjin. Peki senin nedir zeki alfa?" Taehyung bu hitapla kıkırdamıştı.

"Taehyung, bu zeki alfanın adı Kim Taehyung" jin başka bir içki bardağını daha dikledi. Kesinlikle içmeyi bırakması gerekiyordu ancak o içmeye devam ediyordu.

Gecenin geri kalanı hızlı başladı. Jin taehyungun kucağına çıkmış, ona sürtünmeye başlamıstı. Taehyung hızlı başlayan jin ile olduğu yerde derince inlemişti.

Hararetli ortamda dudaklarına yapışmaya geç kalmamıştı jin. Tutkulu ve şehvetli öpücük ortamı daha da alevlendirmişti.

Taehyung ne ara kendini en yakın evinde ve altında sürekli inleyen bir jin buldu hatırlamıyordu.

Hararetten kızarmış teni, dolan gözleri, muhtaç haraketleri ve inlemekten kapanmayan dudakları... Taehyung öldüğünü ve kendini cennette bulduğunu sanmıştı.