9

3.1K 151 464
                                    

[Kageyama]

Hinata beni hastanenin önünde bıraktıktan sonra onu her yerde aradım ama bulamadım. Bin kere aradım mesaj attım ama bi tanesine bile geri dönmedi. Nerdeydi? İyi miydi? Bu tür sorular kafamı kurcalarken belki eşyalarını almak için evime gelir diye düşünüp eve gittim. Kaç saat beklememe rağmen ne geldi neden mesajlarıma cevap verdi.Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım. Tam o sıra kalbime bi ağrı girdi. Sanki yerinden sökülüyomuş gibi ağrımaya başladı. O an aklımda sadece 'Hinata ve bebeğe bişi mi oldu?' vardı. Yaklaşık yarım saat bu kalp ağrısıysa kıvrandım.

Neden beni aramıyosun? Sana yada bebeğimize bişi mi oldu? Bebeğimize? Onu istemediğimi söyledim ben ona bebeğim demeye hakkım yoktu. Nasıl öyle bişi söyleye bildim. İnanamıyorum. Oysaki en başta ben demedim mi bebeğin sorumluluğunu alırım diye şimdi ne değişti? Hinata haklı benim gibi korkak birine ihtiyacı yok.

Ağlamaya devam ederken kapımın yumruklanması ve sürekli basılan zille göz yaşlarım durdu. Hinata mı gelmişti? Hızla kalkıp kapıyı açtığımda karşımda Atsumu vardı.

"Ne var? Nie geldin?"

Atsumu'dan oldum olası nefret ettim. Onunla ilk çalışma kampında tanıştık ve o günden beri ondan nefret ediyorum. Çünkü sürekli Hinata'nın peşinde.

"Hinata'nın sana ihtiyacı var hazırlan."

"Ne oldu ona!? "

"Hazırlan yolda anlatırım."

Üstüme montumu ve atkımı geçirdim. Yanımda ne olur ne olmaz diye Hinata içinde atkı aldım. Yolda giderken bana herşeyi anlattı. Anlattıktan sonra dayanamayıp koştum, hastaneye kadar koştum ve hiç durmadım. Koşarken hem kendime hem ettiğim sözlere lanet ettim ve ağladım. Ama kendime bi söz verdim bundan sonra Hinata'nın gözünden bi damla yaş düşmesine izin vermicektim. Bebeğimide koricam sevdiğim kişiyi de.

Hastaneye gelir gelmez görevlilere oda numarasını sordum. Koşarak merdivenleri çıkıp kapıyı hızla açtım.

"Kageyama!?"

Hızla koşup sarıldım. Göz yaşlarım hala durmuyordu. Onu çok özlemiştim.

"Ben özür dilerim. Öyle demek istemedim. Bende bebeğimizi seviyorum ama sana bişi olmasından korktum. Hemde çok korktum. Ben sensiz yaşayamam. Lütfen beni affet lütfen. Senide bebeğimizi de çok seviyorum ikinizden de özür dilerim."

Kafamı kaldırdığımda Hinata'da ağlıyodu. Daha sıkı sarıldım ona. Bebeğim ve Hinata'mın rahatlaması için feramonlarımı saldım. Ağlaya ağlaya ikimizde perişan olmuştuk. Fakat çok önemli bişi öğrendim kesinlikle sensiz, hayır sizsiz yaşayamazdım.

[Hinata]

İkimizde ağlamaktan yorulmuştuk. Özellikle ben ama feramonları odamın her yerini kaplayınca bebeğimin rahatladığını hissettim. İkimiz de ağlamayı kesmiş birbirimize sarılarak yatakta yatıyoduk. Bi eli karnımda bebeğimizi okşuyordu, diğer elı ise omzumdaydı. Kafasını kafama dayayıp kokumu içine çekti. Elimi elinin üstüne koyup bende bebeğimizi sevdim.

"Biliyo musun bebeğimiz senin dışında hiçbir alfayı kabul etmiyo."

"O ne demek? "

"Biz ayrıldığımız için annemlere hamile olduğumu söylerken ne yapıcağımı düşünüyodum. Atsumu da bana istersem aileme bebeğin babasının kendi olduğunu söyleme fikri sundu. Bende kabul edecektim ama doktor bebeğin bana ve kendisine başka alfaların yaklaşmasına izin vermediğini söyledi."

"Teşekkür ederim bebeğim. Anneni ben yokken kolladığın için sağol ve özür dilerim. Bu dan sonra hep sizinle olucam."

Ona daha fazla sarıldım ve yavaşça ağırlaşan gözlerimi kapattım.

Geri Dönüş Yok   { Kagehina }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin