6

4.3K 226 285
                                    

[Hinata]

Elimden tutup sınıftan beni çekiştirerek çıkarttı. Koridorun sonunda durup göz yaşlarımı sildi.

Hem mutluydum hemde üzgün. Artık tüm sınıf o aptal omega kız yüzünden kızgınlıkta olduğumu biliyodu. Neyseki Kageyama orda bana yardım etti.

Ellerimi beline sarıp sımsıkı sarıldım ona. Oda bi elini belime diğerinde saçlarımın arasına yerleştirip sarıldı. Ders zili çalmasıyla birbirimizden ayrıldık ve sınıfa doğru ilerledik.

"Dedikleri hiçbişeye aldırma. Omega olman senin suçun değil ve bundan utanma. Ben seni her zaman sevicem diğerlerinin seni sevip sevmesi önemli değil dimi? "

Onun sözleri beni her zaman iyi hissettiriyor. Doğru söylüyor. Omega olmam benim seçimim değildi ve bundan utanmamalıyım. Onun dediği gibi beni sadece o sevse bana yeter, diğerleri önemli değil.

"Haklısın. Sadece sen yetersin benim için."

Elini tutup sınıfa girdim. Herkesin gözü bizdeydi. Ama umrumda değil artık hiçbiri. Sonuçta Kageyama benimle beraber...

1 ay sonra

Yarın Kageyama'nın doğum günü. Ona ne almam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok. Bu yüzden arkadaşlarına sormak için yanlarına gittim.

Omega olduğumu öğrendiklerinde o kadar şaşırmadılar ama Kageyama ile çıktığıma çok şaşırdılar. Neyseki kimse önyargılı davranmadı. Kageyamayı seven kız dışında kimse bize iğrenir bi şekilde bakmıyo. Herkesle iyi geçiriyoruz.

"Hey nasılsınız? "

K.A1
"Oo Hinata! İyiyiz. Seni hangi rüzgar attı buraya?"

"Şey... Size birşey sormam lazım."

K.A1
"Tabi sorabilirsin? "

"Yarın Kageyama'nın doğum günü sizce ona ne hediye vermeliyim?"

K.A1
"Bunu nie bize soruyosun ki? Sen onunla çocukluktan beri birliktesin. Senin daha iyi bilmen lazım."

"Öyle ama...."

K.A2
"Bize gelip sorduğuna göre demekki zor durumda. Yardım edelim işte. Sen merak etme Hinata'cım. Ben gider öğrenirim çaktırmadan alttan sorular sorarak. Sonra sana haber veririm. "

K.A1
"Hey bence bunu yapmamalıyız. Eğer kageyama sana yalandan bişi söyler ve hinata da bunu yaparsa belki kötü olur. "

"Ahh haklısın. O zaman ne yapmalıyım."

Kageyama'nın takıldığı 3 tane çocuk vardı. Fakat biri arkada kalıp hiç konuşmuyodu. Sonra bana dönüp konuştu.

K.A3
"Kageyama'ya hayatı boyunca unutamicağı bi hediye vermeye ne dersin?"

"Ne verebilirim ki? "

Yavaşça kulağıma fısıldadı. Utanmıştım hemde çok.

K.A3
"Emin ol kageyama bunu hayatı boyunca unutamaz."

Sabaha kadar düşündükten sonra ona bişiler almaya vaktim kalmadı. Bende onun dediğini yapmaya karar verdim.

-Alo Kageyama
-Efendim bıtanem?
-Bu gece sana gelebilir miyim?
-Tabiki de sormadan da gelebilirsin.
-Oh teşekkürler. Gelirken almamı istediğin bişey var mı?
-Hayır bıtanem. Sen gel yeter.
-Peki. Akşam görüşürüz.
-Görüşürüz.

Akşama doğru

Her şey hazır. Şimdi yola çıkabilirim. Derin bir nefes alıp yola çıktım. Kageyama nın apartmanına gelince elimdeki pastayı resepsiyona bıraktım ve adama birazdan geri gelip alıcağımı söyledim. Ardından yukarı çıktım.

Sanki hiçbişi yokmuş dibi davranıyodum. Kapıyı çaldım. Kısa bir süre sonra kapı açıldı ve beni içeri davet etti. Biraz oturıp konuştuktan sonra heyecanla bağırdım.

"Ahh Kageyama!"

"Efendim ne oldu? "

"Gidip biraz bira alır mısın?"

"Bira mı? Neden?"

"Şey canım çekti ve seninle hiç oturup içmedik. Belki bu gün içeriz diye düşündüm. "

"Peki. Ben alıp geliyorum. "

"Tamam."

Kageyama çıktıktan beş dakika sonra hızlıca aşşağı inip resepsiyona bıraktıklarımı aldım. Masanın üstüne pastayı, çerezleri, bardak , çatal vb. yerleştirdim ve Kageyama'nın odasına gittim. Dolabını açıp içinden gömleklerinden birini aldım. Boxerım dışında herşeyi çıkarıp onun gömleğini giydim. Aynı onun gibi kokuyodu.

Işıkları kapatıp gelmesini bekledim. Kapı sesiyle kalbim yerinden çıkmak üzereydi.

"Hinata? Gittin mi? Neden ışıklar kapalı?"

Işıkları yakmasıyla elimdeki konfetiyi patlattım.

"İyiki doğdun Kageyama~"
Bi süre sadece bana baktı. Acaba beğenmedi mi? Derken derin bi nefes alıp kafasını yana çevirdi?

"S-sen neden yarı çıplaksın ve benim gömleğimi giyiyosun?"

"Bu...şey senin doğum günü hediyen. Beğenmedin mi?"

"Beğendim. Beğendim beğenmesi ne ama sen doğum günümde bana kendini mi hediye ediyosun? "

İkimizin de yüzü kıpkırmızı olmuştu.

"Ş-şey evet."

"Bu nerden aklına geldi?"

"Arkadaşlarından birinin fikriydi. Eğer beğenmediysen sorun değil!"

Hem utanmıştım hemde biraz kırılmıştım. Ben ona kendimi sunuyorum neden istemiyo ki?

"Beğenmez olur muyum hiç, sadece birazcık şaşırdım."

Elindeki bira poşetini bırakıp dudaklarıma yapıştı. Ardından eğilip beni kucağına aldı. Odasına doğru ilerlerken dudaklarını dudaklarımdan bi saniye bile ayırmadı. Dili ağzımın içinde dans ederken beni yatağa bıraktı. Üzerindeki sweati çıkarıp kenara attı. Sonra tekrar dudaklarıma yapıştı. Bi eli ile alt tarafımı okşarken karnımda bişi hissettim. Ah tanrım yine mi? Hemde şimdi? Kageyama yı yavaşça ittirdim.

"Tuvalete gitmem gerek! "

"Neden? Boşver sonra gidersin bu anı bozmayalım lütfen."

Beni öpmeye devam ederken daha fazla dayanamadım ve onu sertçe itip tuvalete koştum. Bu sefer öncekilerden daha fazla kustum. Endişeyle kapıyı açıp içeri girdi.

"Ne oldu?"

"Gelme! Dur, daha fazla gelme. Görmeni istemiyorum. Merak etme bir aydır böyleyim yani sorun yok."

"Ne demek sorun yok. Basbaya var. Bir aydır kusuyosun ve bana söylemedin mi? Yarın hastaneye gidiyoruz."

Gerçekten çok endişelenmişti. Bense doğum gününü mahfettiğin için üzülüyodum.

Ağzımı yıkayıp altıma bişi geçirdim. Pastadan birer dilim yedikten sonra yatağa geçtik. Ona sıkıca sarılıp yüzümü buruşturdum.

"Özür dilerim."

"Neden? "

"Doğum gününü mahfettim."

"Hayır etmedin hatta en güzel doğum günüm buydu."

"Söz hastaneye gittikten sonra ve iyileşince sana tekrar doğum günü hazırlicam."

Küçük bi tebessümle tamam diyip bana sarıldı. Fakat feramonlarından bişey için endişelendiğini anlayabiliyodum.

Umarım beğenmişsinizdir...
Oy verip yorum yaparsanız sevinirim~♥
Yazım yanlışlarım varsa özür dilerim...


Geri Dönüş Yok   { Kagehina }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin