•|2|•

472 44 45
                                    

Yanlışlarım var ise af ola. İyi okumalar.

Draco görevinin farkındaydı. Karanlık Lord o çirkin iskeleti andıran eliyle çocuğun yüzünü okşadığında başka seçeneğinin olmadığını biliyordu. Korkunun ona engel olmaması için elinden geldiğince kendini telkin etmeye çalışsa da boşaydı. Korkuyordu. Korkmakta sonuna kadar haklıydı. Annesinin babasıyla kavga ederken söylediği gibi o küçük bir çocuktu henüz, birini öldürecek olmanın ağırlığını omuzlamasına imkân yoktu. Fakat başka seçeneğinin olmadığının da farkındaydı genç adam. Elinde ki asayı sıkı sıkı tuttu astronomi kulesine tırmanırken. Her zaman gizli gizli sevdiği, örnek aldığı müdürünün peşinden ilerliyordu. 

Profesör Snape, vaftiz babası onu durdurmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Bu görevi o da başaramayacağını savunanlardandı. Genç Malfoy kendini ona inanmayan herkese kanıtlama zorunluluğu hissediyordu kendine. Bilse kendine nasıl bir kötülük yaptığını tüm bu işlere girmek için heyecanlanır mıydı? 

Size inanan biri olmadan savaşmak ne kadar zordur bilir misiniz? Kimin için ya da neyin için uğraştığınızı bilmeden bir şeyler başarmaya çalışmak ne kadar da yorucu bir iştir. Zayıf bir karakterin, sevgisiz büyümüş bir ruhun kendini tanıdıklarına ve sevdiklerine kanıtlamaya çalışırken etrafına ve en çok kendine zarar verdiğini görmek zor değildir. İhanet ile şiddet iki ucu da sivri mızraklar gibidir. Onları kullananları düşmanlarından beter yaralar.*

Snape ve Dumbledore çocuğun en çok kendini yaralayacağının farkındaydı. Platin saçlı genç adam asasını yaşlı müdüre uzattığında adam ona karşı koymak için hiçbir şey yapmadı. Asası elinden uçarken yaşlı profesörün ona sevgi dolu şekilde gülümsemesi genç Malyof’u sinirlendirmişti.  

“Beni yendin çocuğum. Artık asanın gerçek efendisi sensin.” dedi Dumbledore.

“Seni öldürmek zorundayım.” 

“Bunu yapmak zorunda değilsin çocuğum. Asayı al ve Lorduna git. Beni öldürecekse korkak gibi, bir çocuğun arkasına saklanmasın. Beni öldürmek zorunda değilsin çocuğum bırak kendi işini kendisi yapsın.”

“Hayır, anlamıyorsun! Bana seni öldürmemi emretti. Bunu yapamayacağımı düşünüyorsun fakat yanılıyorsun. Bunu yapabilirim.” dedi genç adam Expelliarmus büyüsüyle fırlayan asayı yerden alırken.

Tamda o anda astronomi kulesinde yükselen sesler işitti Draco. 

“Koş evladım. Sakın arkana bakma ve koş.” dedi Profesör Dumbledore. Bu Draco’yu gördüğü son andı.

İhtişamlı evlerinin karargâh haline gelecek olma ihtimalini ilk duyduğu zaman çok sevinmişti Draco Malyof. Başına geleceklerden o zamanlar haberi yoktu. Oysa annesi Narcissa bu durumdan oldukça rahatsızdı. Evin karargâha çevrilmesi onlara acıdan başka bir şey getirmeyecekti güzel kadın bunun farkındaydı.

Korktuğu gibi de olmuştu. Oğlunun cansız bedenini kucaklamış çığlıkları Lord’un salonunu sarsarken yaptıkları hatanın ne kadar büyük olduğunu gördü.

***

Ölüm bir uyanış.

Foster Child |SNARRY|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora