Doubt {11}

304 59 159
                                    

Hızlıca ona doğru ilerledim. Bileğinden tutup onu durdurdum. Zayn şaşkın bir şekilde bana döndüğü sırada ellerimi yüzünün her iki yanına yerleştirdim ve onu kendime çekerek dudaklarımızı birleştirdim.

Anında elleri belimi buldu ve beni sıkıca sararak kendine çekti. Sanki bu anı bekliyormuşçasına bir açlıkla öpücüğüme karşılık veriyordu.

Nefes almak için ağzımı hafifçe araladığım anda bunu fırsat bilerek dilini iki dudağımın arasından içeri doğru itti.

Bir eli kalçama doğru gittiğinde dudaklarım arasından biri inleme kaçmıştı.
Zayn'in sırıttığını hissedebiliyordum.

Tam o anda kapı açıldı.

Hızlıca Zayn'i kendimden uzaklaştırdığımda ikimizde nefes nefese kalmış şekilde bakışlarımızı odamın kapısına çevirdik.
İçeri adımını atan Harry'nin zaten kaşları çatıkken gördüğü manzara karşısında bir anda kaç kat daha sinirli görünebileceğini öğrenmiş oldum.

Arkasından kapıyı sertçe çarptı ve yumruklarını sıkarak bize yaklaştı. Beni önemsemeyerek Zayn'e baktı.

"Malik. Açıklama yapacak mısın?"

"Böyle bir şeye şahit olmanız hoş olmadı. Kusura bakmayın, bir daha şirket içerisinde Hailee ile beni böyle durumlarda görmeyeceksiniz. İzninizle ben odama geçeyim."

Harry onu baştan aşağı süzdükten sonra hafif bir kafa işaretiyle onayladı ve Zayn hızlıca odadan çıktı.

Asıl olay bana patlayacaktı.

Ne yapsam daha çok yerin dibine batıyordum.

Zayn arkasından kapıyı kapattığında Harry'nin delici bakışları üzerimde geziyordu. Beni baştan aşağı süzdüğü sırada gözleri bir noktada takılı kaldı.

Bacağımın üst taraflarında bir yere öylece baktığını görünce ben de bakışlarımı oraya çevirdim.

Eteğim toplanmıştı ve neredeyse belime kadar çıkacaktı. Gergin bir şekilde boğazımı temizledim ve hızlıca üstümü düzelttim.
Harry kendini bir şey söylememek için zor tutuyor gibiydi.

Bakışları gözlerimi buldu.

"Hailee."

"Bay Styles."

Burnundan sesli bir şekilde soludu.

"Sanırım beni reddetme sebebini buldum."

"Evet. Buldunuz."

Bir anlık söylediğim şeye ben de şaşırmıştım. O benden daha çok şaşırmış gibiydi. Bir anda afalladı ve ne diyeceğini bilemedi.
Muhtemelen inkar etmemi bekliyordu.

"Malik'le birliktesin demek."

Artık geri dönüş kapım kalmamıştı. Oyuna ayak uydurup devam edecektim.

"Evet, Bay Styles. Birlikteyiz."

Harry'nin az önceki öfkeli görüntüsü yoktu. Hala çatık kaşları ve gergin yüz hatları vardı ama o kadar büyük bir öfke yoktu.

"Bende kaldığın gece de onunla beraber miydiniz?"

"Hayır."

End Up Here |H.S.Where stories live. Discover now