- 15. Bölüm - (M)

4.3K 276 28
                                    

Bölümü kontrol etmeden atıyorum . Çünkü yazdığım yada yazmaya çalıştığım smut şeyi yüzünden biraz endişeliyim.  Olmadı gibi hissediyorum. Neyse daha fazla konuşmayayımda okuyup kendiniz karar verin ..

***************

Cumartesi akşamıydı. Birlikte yemeklerini yemişler , ardından da film izlemek için salondaki koltuğa oturmuşlardı. Sehun , güzel bir film seçmişti. Jongin de filmi seçme işini ona bırakmıştı. Güzel bir romantik komediydi. Başrol olan kadın aşkının peşinden gidip , sevdiği adamı kendisine sonunda aşık etmişti. Film, kadının bu süre içinde yaşadığı zor ve aynı zamanda komik olan olayları anlatıyordu.

Jongin,  filmi izlemek yerine , kendine izleyecek daha güzel bir şey bulmuştu. Şu an kollarının arasında duran sevimli şey daha çok ilgisini çekiyordu. Sehun kollarını onun belinin etrafına dolamış, başını da boyun girintisine yakın göğsüne doğru yerleştirmişti. Ne zaman film izleseler Sehun ona bu şekilde sarılıyordu. Sehun , ona bu şekilde sarılmayı seviyordu.

Jongin , göğsünde duran güzelliği izlemeye dalmıştı. Sarı saçları, pembe dudakları, şekilli elmacık kemikleri, buram buram burnuna dolan o tatlı kokusu... Hepsi Jongin'in başının dönmesine neden oluyordu.

Sehun , o kadar güzel ve tapılasıydı ki , her zaman Jongin'in kendini sorgulamasına neden oluyordu. Ona sahip olmak için ne yapmıştı... Hayır  mı işlemişti yada belki de önceki hayatında bir ülkeyi falan kurtarmış olmalıydı.

Filmin sahnelerine göre değişen o tapılası mimikleri izliyordu.  Şaşırdığında yukarı kalkan kaşları,  o şekline gelen dudakları... Ciddiyetle baktığında ise çatılan kaşları ve gerilen dudakları  izliyordu.

Sehun'u sevmemek için hiçbir neden  bulamıyordu.  Bulmak da istemiyordu zaten. Kalbini ilk defa, bu şekilde -delicesine- çarptıran birisi ile daha önce tanışmamıştı Jongin.

Jongin , ne olursa olsun Sehun'u sevip , onu koruyacağına dair kendi kendine söz verdi. Yaşadığı tuhaf şeyler umrunda bile değildi. O kitapta dahil.

" Sehun!" nazikçe , göğsünde yatan sarışına seslendi Jongin. Yattığı yerden ona seslenen adama bakmak için  başını yukarı kaldırdı. " Efendim" dedi Sehun. Şimdi göz göze gelmişlerdi.

Jongin,  elini kaldırıp Sehun'un yanağını okşadı. " Çok güzelsin." Sesinin en güzel tonunu kullanarak söylemişti.

Gözlerini kırpıştırdı. Yanaklarının kızarmaya başladığını hissediyordu Sehun. " Jo-Jongin" gözlerini kaçırdı.

" Hayır , hayır . Bana bak . Gözlerime bak" itiraz etti Jongin onun gözlerini kaçırmasına. Kahvenin en güzel tonunu barındıran o güzel gözlerin ona bakmasını  istiyordu. " Bana bak Sehun"

Sehun, tekrardan esmer olanın gözlerine çevirdi bakışlarını. Jongin tebessüm etti. Sehun'un yanaklarının kızarmaya başladığını görebiliyordu. Sehun da sevdiği diğer şeylerden biriydi bu işte. Jongin , ona dokunduğunda kızarıyordu. Onun, saf ve masum olduğunu hissediyordu bu sayede. Sehun , sadece ona aitmiş gibi geliyordu.

Yüzünde ki tebessüm ile Sehun'un gözlerine bakmaya devam etti Jongin.

" Jo-Jongin bir şey mi oldu? " masumca sordu Sehun.

Başını sağa sola salladı esmer olan. "Hayır olmadı.  Sadece gözlerinin ne kadar güzel olduklarını düşünüyordum. " dedi sonra eğilip önünde duran sarışının burnuna minik bir öpücük bırakıp geri çekildi. 

Sarışın kıkırdayıp "Jongin " dedi.

"Sonra dudaklarının,  şu an kızarmış olan yanaklarının,  biraz önce öptüğüm burnunun,  yumuşacık ve harika kokan saçlarının da çok güzel olduğunu düşünüyordum" devam etti esmer olan.

Ev Arkadaşım Bir Hayalet! √Where stories live. Discover now