6(Altı)

6 0 0
                                    


Oy vermeyi unutmayın lütfen.☆

Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim :)♡

"Hadi ama yaa gel işte alt tarafı bir fotoğraf çekinicez" çağının bezgince çıkan cümlesi ile derin bir nefes alıp kalemimi elimden sıraya bıraktım. "Gerçekten sadece bir tane mi inanıyım mı" dedim pes ederek. Çağın anında gülümseyip telefonunu havaya kaldırdı "evet bir tane inan bana gel hadi gülümse kocaman" diyip hafif bana yaklaşıp kocaman gülümsedi bende hafif ona yaklaştım kamerada görünmek için.

Gülümseyerek çekmesini bekledim ve ardı ardına dört kez aynı fotoğrafı çekmesiyle kafamı geri çektim "hani bir taneydi" diyip kalemimi geri elime alıp matematik ödevimi yapmaya başladım. Çağın gülerek arkasını sıraya yaslıyıp "ha bir ha dört ne fark eder hepsinde güzel çıktın" diye karşılık vermişti alaylı sesiyle telefonuna bakıp.

Şuan edebiyat dersindeydik ama edebiyat hocamızın katılması gerektiği bir toplantı olduğundan dersimize nöbetçi hoca girmişti o da sertbest bırakmıştı. Çok isterdim ki bağzı kişiler gibi kafamı sıraya gömüp uyumak ama mağlesef dün yapamadığım iki sayfa matematik ödevimi yapıyordum. Tabi nefret dolu bakışlar üzerimdeydi ece murat ve onların arkadaşları hoş arkadaş demeye bin şahit isterdi ayak işlerini, istediklerini yaptırıyordular.

Çağın ise ecenin sinirli bakışlarına ve isteklerine mağruz kalmam yetmezmiş gibi yanıma oturmuş sıra arkadaşım olmuştu. Çok konuşkan birisiydi yada bana öyle geliyordu şuan 3.dersteydik bir önceki drama dersinde selen hoca akıllı tahtadan (Eski Ben) adlı 30 dakikalık bir tiyatro izletmişti. Ve çağın sağolsun oyunla ilgili aklına gelen esprileri şakaları ve düşüncelerini benimle paylaşmıştı duyduklarımla gülmemek için zor tutmuştum kendimi. Tenefüste kantine inerken yanımdan hiç ayrılmamıştı.

Benimle konuşan gülmemi sağlayan hatta dersde sohbet ettiğim bir arkadaşım olmuştu tabi sınıfın gözleri üzerimizde olmasa daha iyi olabilirdi.

Son cevabı da yazmamla çağın kitabımı kapatmasıyla ona bakmamı sağladı "ödevinde bittiğine göre artık sana izleticeğim şeyi izliyebilirsin" demesiyle telefonunun ekranını yan çevirip bana doğrulttu. Bir dakika ekranda biz vardık barın arkasından kaçarken ki görüntülerimizdi bunlar çatıdan atlerkenkilerde vardı nerden bulmuştu bunları "nerden buldun" diye sormadan edemedim. Gülümsiyerek "kameralar çekmiş bende kamera sahipleriyle konuştum rica ettim vermeleri için verdi nasıl ama hatıramız oldu artık ilerde nasıl tanıştığımızın hikayesini anlatır dururuz" dedi keyifle gülerken. Bende gülümsedim haklıydı anımız kalmıştı ilk arkadaşınla nasıl tanıştın sorusuna böyle cevap vericektim 'bardaki polislerden kaçarken çatılarda koşup birinden birine atladık' aynen bunu diyicektim. "İyi etmişsin kesinlikle soranlara öyle diyicem" diyip güldüm.

Kafamı sağa çevirmemle eceyle gözgöze gelmiştim gözlerime sinirle bakıyordu dudaklarını kıpırdatarak "sen bittin" demesiyle yüzümdeki gülümseme solup gitti. Gözlerimi eceden çekip sırama indirdim kalemimi alıp defterimde saçma sapan şeyleri karalamaya başladım.

On dikaka sonra çalan zil ile kalemimi bırakmış telefonumu elime almıştım ki ecenin karşımda durması ile geri cebime koymuştum çağının bakışlarıda eceyi bulmuştu "saftirik git bana karışık tost al belki çağında eşlik eder tost iki oldu diymi çağın" dedi o duymaktan nefret ettiğim sesiyle. Çağının çatık bakışları benim ve ecenin arasında gidip geldi ece bana parayı uzattı.

Ne güzel allahtan konuştuğum bir arkadaşım olmuştu hemen beni küçük düşürmeye eziklemeye kalkmasa olmazdı.

Çağın gülümseyerek bana baktı kafasını onayladığını belli eder gibi salladı "aynen esin gel biz daha kendi tostunu bile alamayan sınıf arkadaşımız ece ye tost alalım ayranda istermisin" diyen çağının sesi iğneleyici bir tondaydı düşüncelerime tercumam olmuştu. Ecenin morarmaya başlayan yüzünü görmemle istemsizce gülümsedim aynı şekilde sınıf halkıda ooo lamıştı çağının lafına.

Mor SümbülWhere stories live. Discover now