Bölüm ²⁹

629 81 178
                                    

-EVE DÖNERKEN-

Alanis: İstanbul was Constantinople!

Allison: Now it's Istanbul, not Constantinople!

Linda: Been a long time gone, Constantinople!

Vanya: Now it's Turkish delight on a moonlit night!

Alicia: Tahminen ne zaman susarsınız?

Sasha: Aslağ ama aslağ!

Alicia: Sen de mi Sasha!?

Birden Luther dayanamayarak konuştu.

Luther: Sesiniz çok kötü.

Allison: Seğn mal mısın Luther? Hayığ yani gerçekten soruyoruğm. Vanya ve Alanis eğitim almış yaniğğ.

Herkes sustu. Sahne benim!

Alanis: Five, Five. Neden Five'sın sen?

Five: Sen bir daha içme bence.

Dudaklarımı büküp yavru köpek bakışı attım.

Alanis: Seni seviyorum!

Five: İçmene izin veriyorum.

Şu halimizi anlatmak istesem şöyle anlatırdım: Dünyayı ilgilendiren bütün türlerin sonunu getirecek olan bir kıyametin olduğunu bildiğimiz hâlde içip sızarak eğleniyoruz. Ne kadar da güzel.

Allison'ı Luther, Vanya'yı Ben, Linda'yı Diego, beni Five, Sasha'yı Klaus almıştı. Alicia'ya Luther'ın taşıyabileceğini söylesek de ısrarla kendisi yürümek istemişti.

Bir dakika. Klaus içmemiş miydi? Nasıl Sasha'yı taşıyordu? Neyse.

Klaus: Sasha, saçımı boyayalım mı bugün?

Sasha: Eveğt. Hangi rengeğ?

Klaus: Yeşil yakışır mı bana?

Sasha: Sana her şey yakışırğ aşkoğğ.

Klaus: Çuval geçirsem bile yakışır bana.

Kahkaha atmaya başladım. Durumumuz çok.... acınası? Evet evet acınası.

Alicia: Ben ok atmaya gideceğim.

Ben: Bu saatte gitmen pek doğru olmaz bence Alicia.

Alicia: Ben kafama koyduğum şeyi yaparım biliyorsunuz. Uzatmaya gerek yok bence.

Diego: Ya kapalıysa?

Alicia: Yok ya değildir. Daniel orada kalıyor sonuçta.

Allison: Danieğl?

Alanis: Sonrağ anlatırımğ All. Alice seğn sarhoş değil misin yağ? Çoğk normağl konuşuyoğn.

Alicia: Alıştım diyelim.

Ciddileştim.

Alanis: Hulk Karayolları sizi okçuluk merkezine ulaştırır efendim.

Luther: Bu ben oluyorum dimi? Öhöm öhöm- Allison ile Alicia ilk yolcularım olacak. Ben Alicia'yi bırakıp geliyorum, siz gidin.

Onlar gittiğinde sıkılmaya başlamıştım. Kızlar alkolün etkisinde uyumaya başlamıştı. Biraz Five'a bulaşabilirim.

Alanis: Five ben ağır mıyım?

Five: Aslına bakarsan... birazcık evet.

Alanis: *dudaklarını büzer* Ama ya...

Five bana yaklaştı ve konuşmaya başladı.

Five: *fısıldayarak* Yarın kıyamet var ve sen bunu mu kafaya takıyorsun?

Ciddiyetle ona yaklaştım.

Alanis: *fısıldayarak* Yarın kıyamet var ve sen bardan mı çıkıyorsun?

Gülümsedim.

-SABAH-

Uyandığımda başımda sanki filler tepiniyor gibi hissettim. Yatağımın yanında duran komodinin üstünden suyu alıp içmeye başladım. Aniden aklıma gelen düşünceyle suyu püskürterek tükürdüm.

Bugün kıyamet vardı.

Hemen üstüne bir kaç bir şey geçirip aşağıya indim. Vanya, Ben ve Klaus şarkı söyleyerek mutfakta yemek hazırlarken diğerleri stres içinde oturuyorlardı.

Five'ın yanına oturdum. Elini tutup yanağından öptüm. Bana doğru döndü ve elimi öptü. Tam o sırada Klaus mutfaktan içeri telaşla girdi.

Klaus: Onlara ne zaman söyleyeceğiz? İçerde mutlular ve hiçbir şeyden haberleri yok!

Five: Biraz daha beklemeli-

Klaus: Sonradan öğrenmeleri daha mı iyi?

Diego: Klaus ilk defa sana katılıyorum.

Five elini burun kemerine götürüp hafifçe sıktı ve bize döndü.

Five: Biraz daha beklemeliyiz. Yanlış zamanda harekete geçersek kıyametin zamanını ileri alabiliriz. Ve bu durum kimse için iyi olmaz!

Linda: Bu sefer de onlar sonradan öğrenecek ve daha da sinirlenecekler! Bundan dolayı da kıyametin şiddeti artmaz mı?

Klaus: Haklı işte!

Herkes susunca Allison konuştu.

Allison: Çocuklar bence de beklemeliyiz.

Klaus: Ne yani!? Vanya kıyameti çıkarırken "Neden söylemediniz?" Diye sorarsa "Zaman tutturuyorduk piyango tutturur gibi." mi diyeceğiz!?

O sırada bir ses duyuldu.

Vanya: B-ben kıyamete mi se-sebep olacağım?

Five: Hassiktir.

Vanya da öğrendi kıyameti. Vah vah.

Bu arada finale az kaldı gibi gibi. Yazacaklarıma bağlı.

Online Muah ♥️

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAWhere stories live. Discover now