Bölüm ⁶

1.4K 144 209
                                    

Yürürken ayaklarım beni sahile götürdü. Ayakkabılarımı elime alıp biraz yürüdüm. Denizin ayağım vurup geri çekilmesi o kadar huzur vericiydi ki.

Ayakkabılarımı giyip sahile karşı bir bankta oturdum. Kulaklığımı kulağıma taktım ve telefonumdan herhangi bir şarkı açtım.

Yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı döndürdüm. Five yanıma oturmuştu. Kulaklığımın tekini çıkarıp ona döndüm.

Alanis: Ne oldu?

Five: Seni gördüm. Geleyim dedim. Zaten söyleceklerim vardı.

Alanis: Neymiş söyleceklerin?

Five: Mesela babanın senin yüzünden öldüğü gibi.

Bir hışımla ayağa kalkıp ona doğru döndüm. O da ayağa kalkıp önümde durdu.

Alanis: Bu konuyu açma!

Five: Nedenmiş o? Yoksa gerçekler acıttı mı?

Alanis: Kanıtın var mı?

Five: Biz yetmez miyiz?

İleriyi gösterdi. Bütün herkes oradaydı. Allison, Luther, Klaus, Ben, Diego... En çok canımı yakan Vanya'nın da orada olması idi.

Five: İnandın mı şimdi? Sen katilsin!

Alanis: Hayır, değilim!

Five: Evet KATİLSİN!

Alanis: HAYIR DEĞİLİM!!

Gök gürüldemiş, ışıklar sönmüş, rüzgar şiddetli bir şekilde esmeye başlamıştı.

Alanis: Ben.

Alanis: Katil.

Alanis: DEĞİLİMMM!

Ve gözlerimin kararışı...

-VANYA-

Alanis bağırarak ağlarken ben de dayanamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Diego hemen yanıma geldi ve sarıldı.

Bir anda Alanis bayılınca beyaz bir kalkan üstümüze doğru hızlıca geldi ve bizi dışarı fırlattı. Ayağa kalktığımda koşarak Alanis'in yanına geldim.

Vanya: Bunu yapmamalıyız demiştim.

Five: Bunu yapmasaydık güçlerinin olup olmadığını bilemezdik.

Vanya: Allison söylenti gücünü kullanabilirdi.

Five: İşe yaramayabilirdi.

Ben: Su getirdim Vanya.

Vanya: Teşekkürler Ben.

Alanis'e yavaş yavaş şu dökmeye başladım. Öksürerek uyanmaya başladı. Bizi görünce beni iterek ayağa kalktı ve bizden uzaklaşmaya başladı.

Vanya: Hey Alanis. Dur! Sana zarar vermek istememiştik. Gücün olup olmadığına bakmak istemiştik.

Alanis: Doğru mu?

Yutkundum.

Vanya: Alanis, şu an sakin olmalısın. Sakinleş, her şeyi anlatacağı-

Alanis: Doğru mu dedim!

Five: Evet, doğru.

Alanis kahkaha atmaya başladı.

Vanya: Doğru ama anladığın gibi değil. Gerçekten, bak anlatayım. Bak dinle bi-

Alanis: Tamam. Vanya senin hatırına dinleyeceğim. Ama şimdi değil, yarın. Bugün yalnız kalmalıyım. Lütfen Vanya.

Vanya: Tamam Alanis. Yarın yanına geleceğim, şimdilik evde kal.

Alanis arkasını döndü ve yürümeye başladı.

Diego: Hadi eve gidelim Vanya. Onun kararına bir şey diyemeyiz. Eninde sonunda Reginald onu evlatlık alacak.

Ben: Vanya artık bizimle kalmalısın. Alanis de bizimle gelecek gibi duruyor.

Vanya: Bilmiyorum. Sadece eve gidip uyumak istiyorum.

Eve gittik. Kendimi eski odama attım ve uykuya daldım.

-FIVE-

Bu kız gerçekten bize büyük bir iş çıkaracaktı. Onu anında eve getirmeyi planlasam da Vanya bir gün vermişti. Ona güvenmiyordum. Bu yüzden gidip ona bakacaktım.

Odasının balkonuna ışınlandım. Elindeki deftere ağlayarak bakıyordu. Bir anda şarkı söylemeye başladı. Bu gösteride söylediği ilk şarkıydı. O günkü gibi yine ağlıyordu.

Bilmediği çok şey vardı. Anne babasıyla bizim bağımızın ne olduğu, güçlerimizin nasıl olduğu gibi.

Ama o sadece bir gün istemişti. Bir gün. Onu annesinden ayıracağımızı sanıyorsa yanılıyordu. Annesi de bizimle iş birliği içerisindeydi. Bu yüzden birbirlerini unutmaları gerekmezdi.

Biraz daha baktıktan sonra ağlamalardan tiksinen ben o an tiksinmedim. Aksine gidip sarılmak, içini bana dökmesini istedim. Ona abilik yapmak istedim.

Bu düşüncelerden sıyrılıp odama ışınlandım. Bir kaç denklem çözdükten sonra kahve almak için aşağı indim. Vanya hariç hepsi koltuklara yayılmış, konuşuyorlardı.

Allison: Five sence iyi bir şey mi yaptık?

Five: Bizim için doğru olanı buydu. Eğer gücünün olup olmadığını öğrenemeseydik bu sefer onun hayatı alt üst olacaktı.

Klaus: Ama Alanis'e "KATİL" dedik resmen. Hem de kendi babası için.

Diego: Klaus sen nasıl böyle düzgün konuşuyorsun? İçmiyor musun yoksa?

Ben: Bu Alanis olaylarından beri içmiyor. Alanis'i çok benimsedi. Nedenini bilmiyorum.

Klaus: Alanis'i önceden tanıyorum gibi hissediyorum nedense. Özellikle sesi birine çok benziyor.

Klaus: Aman. Zaten günde bin kişiyle karşılaşıyorum. İllaki birine benziyordur.

Konuşmalarını dinlemeden yukarı ışınlandım ve denklerime devam ettim. En son için rahat etmeyince Vanya'nın yanına ışınlandım. Uyuyordu. Üstünü örttüm ve odama geri dönüp ben de uyudum.

Online Muah ♥️

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAWhere stories live. Discover now