XII •As If Something is Missing.•

Start from the beginning
                                        

" Al.. Bak."

Kağıdı tereddütle aldı ve okumaya başladı. Kaşları önce havaya kalktı sonra da çatıldı.

" Eksik söylemişler dünya güzeli demeleri....."

" Baekhyun!"

Hızlıca kağıdı kaptım ve cebime geri koydum.

" Tamam bir şey demedim.. Senin için sorunsa kaldırtırırız."

" Hayır.. Yani evet sorun ama asıl sorun bu değil."

" Dahası da mı var?"

  Kafamı hızlıca cama doğru çevirdim ve hastanenin önünü kontrol ettim. Birden bandajlı kafamda bir el hissettim. Tekrar Baekhyun' a dönerken eli havada kalmıştı.

" Ne oldu? Biri bir şey mi yaptı?!"

  Yüzündeki ifadeyi görünce birden Chen meselesini söyleyip söylememek arasında gidip geldim. En başta bunun için çağırmıştım.

" Mi-cha?"

" Tamam söyleyeceğim ama sadece bilmen için söylüyorum. Bir şey yap diye değil."

  Bana bakmaya devam ediyordu.

" Onaylama cümlesi duymam gerekiyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

" Onaylama cümlesi duymam gerekiyor."

Bir süre daha bakıştık sonra oflayarak cevap verdi.

" İyi tamam. Duruma bağlı."

" Hayır duruma bağlı değil... Hiç öğrenemezsin o zaman."

   Elimi açmak için kapı koluna götürdüm. Hızlıca uzanıp elimi tuttu ve aralanmış kapıyı kapattı.

" Tamam tamam söz."

" Chen.. Vurulmuş ve beni kurşunu çıkarmam için kaçırdı."

   Ne olacaksa olsun diyerek tek nefeste söylemiştim. Dediklerimi algılayamamış gibi bana baktı. Elimi yüzünün önünde salladım.

" Bir şeylerin peşinde olduğunu anlamalıydım."

Direksiyona vurunca yerimden sıçradım. Derin bir nefes alıp bana döndü.

" Özür dilerim."

" Ne için?"

" Böyle bir şeyin başına gelmesine sebep olduğum için."

" Senin bir suçun yok ki."

" Hayatına hiç girmemeliydim."

" Baekh..."

" Bir şey demek zorunda değilsin. Gitsen iyi olacak..."

  Bu sefer kapıyı açmak için uzandı. Kapıyı açtıktan sonra kafasını bana çevirdi. Suratlarımız çok yakındı. Gözleri dudağıma doğru inerken kendimi hızlıca arabadan attım.

  Garip bir gülümseme ile açık kapıdan bana baktı sonra da kapıyı kapatıp gaza bastı. Arkasından bakarken elimi hızla çarpan kalbime götürdüm.

" Mi-cha, ne yapıyorsun burada?"

  Dasom' un sesi ile kendime geldim.

" Hava alıyordum."

" Üşüyeceksin. Hadi içeri girelim."

  Birlikte hastaneye doğru ilerlemeye başladık.

Yi Dasom

  Bulg-eun' un evinde yaptığım araştırmadan sonra kayıp bir şey bulamamıştım. Soygun için gelmiş olsaydı bir şey alırdı. Bir şey arıyor olmalıydı. Ya sa Yun gelince işi yarım kalmış olabilirdi.

   Olabildiğince hızlı bir şekilde hastaneye döndüm. Mi-cha' yı sokakta bulunca şaşırmıştım. Bir şeyin arkasından bakıyor gibiydi ama sokak bomboştu.

  Birlikte içeri girdik. Suho' ya gözükmeden önce Mi-cha hızlıca beni odasına soktu. Kapıyı kilitledi.

" Dasom polislere beni kaçıranları tanımadığımı söyledim. Ama tanıyorum. Chen' di. "

  Duyduğum isimle oturduğum yerden kalktım.

" Bugün etkinliğe gelmeyip başka bir şeyler yapmış demek ki. Ayrıca önce Yun sonra sen. Kesinlikle bir şeyler dönüyor... Hem bu adam seni nasıl buldu?"

  Mi-cha dudağını ısırarak camdan dışarı bakıyordu. Bir şey söyleyecekti. Ancak endişeli gözüküyordu.

" Mi-cha. Hadi söyle."

  Bana döndü. Cebinden bir kağıt çıkarıp bana uzattı. Titreyen elini tutup durdurdum. Sonra da kağıdı aldım.

" Chen beni böyle buldu."

  Oflayarak kağıdı buruşturdum. Her şey birden karışmaya başlamıştı.

" Tamam önce sakin olalım. Bulg' un evinde eksik bir şey yok ama ev darmadağın. Bu kişi Yun' a saldırıyor. Sonra sen kaçırılıyorsun ve Chen bey olması gerekenden başka bir yerde ortaya çıkıyor. Ve tüm bunlar olurken aynı zamanda ben Kyungsoo' ya tekrar yakalanıyorum. Sanki bir şeyler eksik. Sakin olabiliriz hala... Bulg-eun burada."

  Aniden camdan parlayan yansımasını görmüştüm. Onu tamamen aklımdan çıkarmıştım. Cam buğulandı ve yazıları sesli bir şekilde okumaya başladım.

" Evde eksik bir şey yok değil. Küçüklük fotoğrafımız yok. "

  Ellerimi dizime vurdum.

" Ne aradığı belli oldu. Kimliklerimiz yakında ortaya çıkar. Hah! Harika. Başka ne eksik acaba."

" Ve ben de Chen' i Baekhyun' a söyledim."

  Mi-cha yarım ağızla söylediği cümleyle sinirle kahkaha attım.

" Evet, evet işte şimdi tamam oldu."

  Mi-cha çalan telefonunu açtı.

" Tamam geliyoruz... Yun uyanmış."

Look at The MirrorWhere stories live. Discover now