0.1

32 6 2
                                    


                Selamlar!

İno gözlerini güzel güne açtı . Bugün tüm takımların tatil günü idi. Beraber buluşup bir şeyler yapacak sonra naruto'nun zoru ile ramen yemeye gideceklerdi. İno hazırlandı babasının yanağına bir öpücük bırakıp çıkmıştı . İnoichi kızına hem babalık hem annelik hemde en büyük destekçisi olmuştu. Annesinin yokluğunu hiç hissetmemişti ino. Arkadaşları ile akademinin oradaki parkta buluşmuşlardı.
Beraber takıldıktan sonra Naruto'nun isteği ile ramen yemeye gitmişlerdi.
Herkes ayrıldıktan sonra İno tek başına eve doğru yola koyulmuştu.

Bir anda arkasında eskiden belirli bir çakra belirmişti.
İno içinden bu olabilir mi ? Yoksa o anbuyu bıraktı mı yada beni mi ziyarete geldi? Diye düşünmeye başladı. Arkasını yavaş yavaş dönerken onun tek olmadığını hissetti. Etrafta neredeyse 10 tane çakra vardı.İno bu fu-san olsaydı tek gelirdi bir boklar dönüyor. Yavaş yavaş yürürken yeteneği ile babasına bağlandı.

"Baba arkamda gelen anbular var ne yapmalıyım." İnoichi olayın şoku ile ne diyeceğini bilemedi. İno'ya gideceklerini hiç sanmıyordu . Yardıma gitmesi lazımdı ama ilk önce başındakileri halletmesi lazımdı. İşi uzun sürecek gibiydi.
"İ-ino .... Onlar sana tepki verene kadar tepki verme hemen yanıma gel."
İno babası ile iletişimi kesmişti. Ama bir şey fark etti . Etrafı sarılmıştı.
Tanıdık bir ses ona 'akıl transferi' yapmaya çalışmıştı.  İno "benim tekniğim benim üzerimde yaramaz fu abi" son kelimesini bastırarak söylemişti.
Başta duran anbu maskesini çıkarmış turuncu saçlarını sallamıştı. "Beni hatırladığına göre baya zekisin" dedi. Fotoğrafımız bile var salak diye düşündü ino.
"Ama sen beni unutmuşun. Alındım" ino bunu diyerek ona yaklaşmaya çalışan anbular ile savaşmaya başlamıştı. Tek kişiye karşı 10 kişi. Bu ino için imkansızdı ama denemekten vazgeçmedi. Ve kendi teknikleri ile savaşmaya başlamıştı.
Ne babasından ne de arkadaşlarından yardım gelmişti. Sanki kimse onu duymuyor gibiydi.

(Bir kaç ino-anbu dövüş sahnesi' dövüş sahnesi kesinlikle yazamıyorum)

İno bittik durumdaydı.
"Bunu neden yapıyorsun fu nii-chan "

Turuncu saçlı çocuk başını sallayarak "çok belli degilmi... Çok gelişmişin..."

"Yeter fu , diğerleri bırakıp etrafı kontrol edip çekilin , anlaşılan inoichi eskimemiş."

Fu "ama kaptan" cümlenin devamı gelmeden yanındaki anbu "yeter fu gidelim."
Kalan anbular geri çekilmişti. İno arkasını döner dönmez bembeyaz hiç bir yerde görmediği birini görmeyi hiç beklemiyordu.

"Sen.. sende kimsin?"
Bembeyaz yüzlü çocuk sahte bir şekilde güldü. "Hadi ama hep klişe sorular ... Daha farklı bir şey sor bana " duraksadı " hımm ne bileyim işte nasıl kızlardan hoşlandığınmı eli ino'nun yüzünü okşayacakken inononun yüzüne tükürdü. "Hadi ama" sahte bir şekilde kahkaha attı "ne güzel eğleniriz senle ama ilk önce sen bize lazımsın sonuçta tekniğin çok iyi "
İno çakrasını toparlanmıştı. Bu seferde bu çocuk ile savaşmaya başlamıştı. Güçlüydü. Farklı bir teknik kullanıyordu. Çizim tekniği .
İno şansı yoktu . Bunu hissediyordu ama sonuna kadar gitmeye vardı . Hem o zamana kadar yardım gelirdi . Babasından sensei'sinden arkadaşlarından . Gelmez miydi? Yoksa onlarında başına böyle bir şey gelmişti. Çocukta ino'da yorgun düşmüştü.

İno sonuna geldiğini biliyordu. Son saldırı yapacaktı . Tam o sırada gözleri kapandı ilk önce boynunda sonra tüm vücudunda acı hissetti. Anlaşılan ino'ya ilaç vermişti. 

°
Fu-san ikilemdeydi. İno onu hatırlamıştı. eski zamanlara anbuya katılmadan ino'ya yardım ettiği zamanlara götürmüştü onu . Yanındaki anbu ona desek vermek amaçlı elini uzatmıştı. Ama sonra oda hatırladı ona böyle destek veremezdi. "Fu.. merak etme oda eninde sonunda anbuya katılacak beyhude bunlar ."
Fu onaylanmayan dolmuş gözleri ile en yakın destekçisi ne baktı. "Torune.
Hiç bir şey iyi değil.. ben sırf ino daha küçük diye anbuya katıldım. Ama şimdi oda katılmak zorunda. Hem anbu olsa güveneceğim ama biz anbuda değiliz biz daha kötüsü olan kök anbu'dayız." Sesinde kırgınlık kızgınlık neredeyse tüm duygular vardı. Torune denilen anbu tam söze girecekti ki o da aynısını yapmıştı. İkiside bakışlarını gökyüzüne çevirmişti. Kök anbu'da yaşadıkları aklına gelmişti.

°
Duygusuz çocuk kucağında sarışın kız ile iki anbu'nun durduğu yere gelmişti.

"Siz önden gidin ona görev tamamlandı diyin orada kalın babasına veya başka birine birşey demiş ise anlamasınlar. Saklanın benim emri mi bekleyin. Ben emir verene kadar gelmeyin." Tek nefeste ve emir  verir şekilde konuşmuştu.

Fu bu sefer kalın sesi ile "onun kılına zarar verme ne demek istediğimi anladın ."

Çocuk bu sefer hem sinirli hem sakin bir şekilde cevap verdi"merak etme fu yamanaka"
Sonunu bastırarak söyledi.

Fu paramparça olmuştu eğer ino'ya bir şey olsaydı önceden koruduğu kız kardeşi gibi olan kıza zarar vermişti. Torune onu alıp uzaklaştı.

°

Çocuk mırıldandı. " Eminim oyun oynamayı seviyorsundur. Biraz seni ile oynayacağım sarışın"
Sarışın kız baygın bir şekilde acı içinde  gözüken yüzü ile çocuğun kucağında hiç bilmediği bir yere gelmişti.

^^

    Fu yamanaka↑

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Fu yamanaka↑

*YAZIM HATALARI VARSA ÖZÜR DİLERİM . UMARIM SEVERSİNİZ KENDİZE İYİ BAKIN *

PETRİCHOR 'Sai×İnoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin