014 ; your shoes

2K 161 30
                                    

Yemek kısmından kendime yeni aldığım ramenin kapağını açarak sıcak buharın yüzüme değmesini sağlamıştım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


Yemek kısmından kendime yeni aldığım ramenin kapağını açarak sıcak buharın yüzüme değmesini sağlamıştım. Normalde okulda yemek yemezdim fakat bugün evden çıkmadan önce hiçbir şey yememiştim, geç kaldığım için.

Yavaşça ve üzerine üfleyerek ramenimi yemeğe koyulmuşken önüme bıraktığım not defterimde gözlerimi gezdiriyor ve masadaki arkadaşlarımın konuşmasına rağmen odaklanmaya çalışıyordum.

Aniden sertçe masanın üzerine bırakılan poşet ile irkilerek bakışlarımı not defterimden kaldırarak yanımda dikilen bedene bakmıştım. Dağınık siyah saçları ve her zamanki soğuk bakışlarıyla beni delip geçecek gibi bakan taehyung.

"Bunlar ne, tae?"

"Ayakkabıların."

Elini poşetten çekerek cebine koyduktan sonra masadan uzaklaşmaya başlamışken diğerleri bizi merakla izliyordu. Muhtemelen kafaları çok karışmıştı. Jennie dışında, ona dün gece telefonda konuşurken her şeyi, her ayrıntısıyla anlatmıştım.

Taehyung, masadan uzaklaşmaya devam ederken kaşlarımı çatarak elimdeki ramen kutusunu poşetin yanına bırakmış ve hızla yerimden kalkarak ona yetişmiş, kolundan tutarak durmasını sağlamıştım.

"Sana sende durmalarını söylemiştim, mezuniyette giyecektik?"

"Sevgilin ile giyersin, lalisa." Üzerime bile bakmadan umursamaz bir şekilde kolunu elimden kurtarırken içimdeki sinire hakim olamayıp önüne geçtim ve bu sefer oflayarak gözlerini devirmesini sağladım.

"Ben seninle yapmıştım ama onu ve sana söz vermiştim, neden onunla yapayım? Biz hâlâ yakın arkadaş-"

"Of kes şu sesini." Aniden sert bir şekilde lafımı bölmesiyle şaşkın bakışlarla karşısında durmaya devam ederken sinirle dudaklarını yalamış ve başını yana çevirdikten sonra gözlerini yeniden benimle buluşturmuştu.

"Gelip bana biz arkadaşız tarzı şeyler zırvalayıp durma, lalisa manoban. Git sevgilin ile ne bok yersen ye, anladın mı? Sözü de sikeyim, ayakkabıları da. Sizin olsun işte, 1. ayınıza verdiğim sürpriz olarak düşün."

Yüzündeki sahte sırıtış ile demişti bunları.

Umursamaz davranmaya çalışıyordu ama onu herkesten daha iyi tanıyan bendim, piç gibi davranarak sanki hiç takmıyormuş gibi gözükmek istiyordu ve bu yüzden de hep şu saçma sahte sırıtışını taşıyordu yüzünde.

"Ne oluyor burada?"

Kulağıma dolan ses tonu ile jackson olduğunu bildiğimden bakma gereği duymamıştım. Yanımda durarak elimi tutmaya başlarken, taehyung'un gözlerinin oraya sabitlendiğini fark ederken yutkunmuştum.

"Hiçbir şey yok.."

Taehyung, gülerek jackson'a omuz atarak yanımızdan ayrılırken boş bakışlar ile onun gitmesini izliyordum. Jackson bir şeylere söylendikten sonra beni elimden tutmaya devam ederek bizimkilerin yanına götürdüğünde, poşeti görmüştü bile. İçinde ne olduğuna görmesini izin vermeden poşeti elime alarak yerime oturmuş ve bacaklarımın yanına bırakmıştım.

"Ne var poşette?"

"Ah, hiçbir şey. Resim dersi için birkaç şey getirmem gerekiyordu, bu sadece."

"

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
just friends 愛 taelice Donde viven las historias. Descúbrelo ahora