ghost of you Ω stony au

atlantis, seafret

Bölümleri şarkıları dinleyerek okursanız daha güzel olabilir, ben bölüm başlıklarındaki şarkıları dinleyerek yazıyorum <3

Birkaç Ay Sonra

"Seninle bir şeyler denemek isterdim." Steve hafifçe gülümserken parmakları Tony'nin yüzünde geziniyordu. Pazar günü sabahını beraber yatakta geçirme kararını bir önceki geceden vermişlerdi bile. İkisi de önceki gecenin yorgunluğunu hala üzerlerinde taşırken kalkıp duş alma eylemini bile gerçekleştirememişlerdi.

"Sürekli yeni şeyler deniyoruz ya Steve." Tony gülerken Steve ona yanaşıp kafasını esmerin göğsüne yasladı ve onu sardı. "Neyi kastettiğimi biliyorsun."

Tony'nin Steve'in ilgisini farketmesinden ve kendisinin de ona olan ilgisini kabullenmesinin üzerinden sadece birkaç ay geçmişti. İkisi de ortada neler olduğunu biliyordu ama bu konu hiç konuşulmamıştı. İkisi de bu durumu görmezden geliyordu ama Steve'in aklından geçenleri bazı sancıları ele veriyordu. Sarışının bazı kıvranışlarının farkındaydı Tony ama sesini çıkartmıyordu.

"Pazar sabahının sonuna mı geliyoruz?" Diye sorarken kalkmaya yeltenmişti Tony ama Steve onu göğsünden yatağa bastırıp kafasını kaldırmış ve esmerin yüzüne bakmıştı. "Neden böyle yapıyoruz? Neden duygularımızı görmezden geliyoruz Anthony?" Steve'in sorusuyla kımıldanan Tony gözlerini kapatmıştı. "Çünkü bir ilişki istemiyorum. Senin de sonlandırmamakta ısrar ettiğin bir ilişkin var... Yeterince açık mı?"

"Bana ilişkimi sonlandırmam için sebep vermiyorsun."

Bu cümleye alayla gülen Tony, Steve'in ağırlığından kurtuldu ve doğrulup oturur pozisyona geldi. "Ezilip aşağılandığın bir ilişkiyi sonlandırman için benim neden seni ikna etmem gerekiyor anlamıyorum. Bir de üzerine beni sevdiğini söylüyorsun. Sana gerçekten şaşıyorum Steven."

"Peki birlikte olmamız bütün bu saçmalıklardan kurtulmak için bir yolken neden beni geri çevirip duruyorsun?"

"Tanrı aşkına, söyledim ya! Bir ilişki istemiyorum, bunu anlamanın neresi zor!?"

Tony sesini yükselttiğinde Steve bir süre durup esmer adamın yüzünü süzdü. Bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı ama bir şey diyememişti. Yataktan kalkıp banyoya gitmenin iyi bir fikir olacağını düşünen sarışın Tony'e tek kelime etmeden aklından geçeni yaptı. Önce yüzünü yıkayıp biraz rahatlamayı bekledi ama bu işe yaramayınca kısa bir duş aldı. Banyodan beline sardığı havluyla çıktığında Tony laptopuyla ilgileniyordu. Kafasını kaldırıp Steve'i süzdü ve iç çekti. "Bir şey konuşmalıyız..."

Dolabı açıp aldığı boxerı üzerine geçirmek için havlusunu yere atan Steve gözlerini Tony'e dikti. Boxerı giydikten sonra yatağın kenarına oturmuştu. "Konuşalım?"

Kucağındaki laptopu kenara bırakan esmer adam iç çekerek bir süre Steve'in yüzünü süzdü. Lafa nasıl girebileceğini bilmiyordu ama girmek zorunda olduğunu hissediyordu. Dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladı. "Önce senden özür dilemek istiyorum Steve... İşlerin bu raddeye gelmesine en başından izin vermemeliydim. Bak... Sana değer veriyorum. Tamam mı? Çok fazla değer veriyorum. Benim için çok önemli bir insansın ve hayatımda olmandan, sık sık seninle olmaktan mutluyum ama..."

"Ama..." Steve'in gözlerinde hayal kırıklığı varken burukça gülümsemekten başka bir şey yapamadı. Gözlerini kapatıp kafasını iki yana sallarken ayaklanmıştı. "Benim hatam. Hiç böyle şeylere kapılmamalıydım... Tanrım, kendimi kontrol edebilmeliydim."