dirty dancing, room 94

364 32 96
                                    

Bölüm smut içeriyor!

Akşam yemeğinden sonra, Tony'nin ısrarları üzerine direkt kendileri için hazırlanan uçağa gitmiş, 6 saatlik yolculuktan sonra yarım saat de araba yolculuğuyla güneşin doğmasına yarım saat kala Tony'nin evine varmışlardı. Koskocaman bir ev, kocaman bir arazinin üzerindeydi. Girişin 10-15 metre ilersinde deniz vardı ve etrafta kendilerinden başka kimse yoktu. "Çok güzelmiş..." Dedi Steve denize bakarken. "Sahilde bir evin olduğunu bilmiyordum..."

"Birçok yerde evim var." Steve'e göz kırpan Tony içeriye yürüdü. Steve içeriye geçmek istememişti. "Birazdan güneş doğacak. İzleyemez miyiz?"

"İzlemek mi istiyorsun?" Esmer adamın kaşları kalkmış, ardından omuz silkmişti. "Pekala... sen öyle istiyorsan."

Steve, Tony'nin bu cevabına gülümsemiş ve elini uzatıp esmerin elini tuttuktan sonra kıyıya ilerlemişti. Suya yakın bir yere çökerken Tony'i de yanına oturttu sarışın. İkisi de bir süre sessiz kalıp doğan güneşi izlemeyi tercih etti.

Sarışın adam uçakta hiç uyumamıştı, bu yüzden yavaş yavaş gözler kapanıyordu. Oturduğu yerde Tony'e sokulup kafasını göğsüne yasladığında Tony kollarını onun etrafına sardı. Uyumak üzere olan Steve'in dikkatini Gözlerini uzağa dikmiş olan Tony çekmişti. Adam yorgun sesiyle sordu. "Ne düşünüyorsun?"

"Seni tam burada becermeyi."

"Dışarıda?" Steve kıkırdamıştı. "Tanrım, Tony..."

"Ne? Burası tamamen bana ait. Kimsecikler yok burda."

Steve kafasını kaldırıp kendisi gibi gülen adama baktı. "Ya ben seni becerirsem?"

"O bir kere olur Rogers."

~

Ertesi gün Steve, Tony'nin beyaz çarşafları arasında gözlerini araladığında bir süre esmer adamı izledi. Birkaç aydır sık sık birlikte uyuyup uyandıklarından, Steve onun uykusunun ağır olduğunu biliyordu. Bundan güç alan sarışın adam iç çekip elini esmerin yanağına yerleştirdi ve yavaş yavaş yanağını okşarken mırıldandı: "Ne kadar güzel uyuyorsun..." Steve eğilip esmerin yanağını öptü. "Bazı patavatsızlıklarını saymazsak bana harika hissettiriryorsun Stark." Alt dudağını dişleyen Steve hafifçe tebessüm etti. "Dün yemekte bana verdiğin öpücük çok hoştu... bazen bana sevgiyi hissettiriyorsun."

Tony hafifçe kımıldandığında Steve elini çekmişti. Bir süre uyuduğundan emin olduktan sonra devam etti. "Kevin'ın bana verdiğinden daha fazlasını veriyorsun. Daha değerli hissettiriyorsun... Tanrım, seni seviyorum." Steve birden kendi söylediği şeyle duraksamış, bir süre öylece kalakalmıştı. "Seni mi seviyorum?"

Sarışın, Tony'nin yüzünü bir süre daha izlemiş ve sonunda iç çekip kendi kendini cevaplarken esmerin göğsüne uzanarak onu sarmıştı. "Bilmiyorum... Sanırım seni seviyorum..."

Aradan yaklaşık 10 dakika geçtiğinde Steve tekrar uykuya dalmak üzereydi. Gözleri kapanan sarışın fısıldamıştı: "Sevginin ne olduğunu bile tam olarak hatırlayamıyorum ki..."

Sarışın adam cümlesini sonlandırır sonlandırmaz Tony'nin uykulu sesini duymuştu. "İyi misin Rogers?"

İrkilen Steve kafasını aniden kaldırmış, hafif tedirgin bir ifadeyle Tony'e bakmıştı. "Ne zamandır uyanıksın?"

"Şimdi uyandım?" Esmer adam sorgulayıcı ifadesini sarışının üzerinde gezdirirken Steve rahatlamış bir nefes verdi. Tekrar onun yanına uzanırken gözlerini esmere dikti. "Benim yüzümden mi uyandın?"

ghost of you Ω stony auWhere stories live. Discover now