right where you left me, taylor swift

375 25 104
                                    

"Ah, lanet olsun!" Tony sonunda rahatlayarak sırtını banyo duvarına yasladığında bir süre soluklandı. Lanet olası sarışınla beraber olduğu günden beri tüm isteği artmıştı ve Kevin'ı tekrar aramamak için kendini zor tutuyordu. Kaç gün olmuştu? 1 haftayı geçmediğine bahse vardı esmer adam, ve çok bile dayanmıştı. Kısa bir duş aldıktan sonra havlusunu beline sararak odaya geçmiş, Kevin'ı arayacağı sırada kapının çaldığını duymuştu. Üzerine hızla bir şeyler geçirip kapıya baktığında Rhodey söylene söylene içeriye girdi. "Ne yapıyordun? Sabahtan beri kapıyı çalıyorum Stank!"

Tony kapıyı kapatıp arkadaşını takip etti ve salona geçip oturdular. Rhodey bacak bacak üstüne atarken arkadaşını hafif bir sırıtmayla süzdü. "Benim küçük Tones'um bekaretini mi kaybetmiş-"

"Yemin ederim seni öldürürüm ve diriltip bunu tekrar zevkle yaparım."

Asker ona göz devirirken Tony de arkadaşının yanına oturdu ve "Ama evet." diye cümlesine ekledi. İkisi beraber kahkaha atarken Tony konuşmayı sürdürdü. "Sovyet Votkasını indirdim ve olanlar oldu! 3 şat, 3 pişmanlık demiştim, ilk ikisini yaşadım ama Rhodes... tanrım... herif o kadar iyiydi ki ona üçüncü pişmanlık demek için kafayı yemiş olmam gerekir. Anlamsız bir seksin bile kafama böylesine kazındığına inanamıyorum! Kör kütük sarhoşken hem de!"

"Aşık olmuş gibi konuşma."

Tony ona göz devirip kenarda duran bardaklara uzandı ve birini ona verip şişeyi eline aldı. Bardaklarına viski doldurup şişeyi kenara bıraktığında, içkisinden bir yudum aldı ve ona tekrar döndü. "Bu Kevin denen herif güvenilir, değil mi?"

"Elbette! Seni tehlikeye atmayacağımı biliyorsun..."

Tony derin bir nefes alıp geri verdi. Yüzü düşünceli bir hal alırken konuşmaya başladı: "Bir kere yaparsam isteğimi körertirim diye düşündüm ama daha fazla istediğime yemin edebilirim..."

"Öyleyse tekrar ara?"

"Rhodes-"

"Anthony, hadi ama... Kendini bu kadar germe-"

"Hayır, zaten arıyordum. Ama şimdi bilemiyorum... Sürekli farklı birisiyle yatmak istemiyorum, sonuçta herifin gönderdiği kişiler birsürü kişiyle birlikte oluyor. Sağlıklı olacağını sanmıyorum. Aynı herifi isteyebileceğime de emin değilim çünkü sabah bok gibi davrandım. Ayrıca bundan çok fazla kişi haberdar olmamalı, biliyorsun."

"Bok gibi davrandım derken?" Rhodey kaşları kalkmış bir şekilde arkadaşını dinliyordu. Tony sıkıntıyla yanaklarını şişirdi. "Gece fazla hareketli geçti, haliyle sabah uyanamamış ve ben uyandığımda sarmaş dolaş yatıyorduk. Yeni uyandığımda ne kadar aksi olduğumu biliyorsun... Herifi önce gitmediği için azarladım, sonra o kadar kötü becerdim ki-" Tony yüzünü buruşturdu. "Herif hayatında daha kötü bir deneyim yaşamamıştır."

"Ardından gerekli ödemeyi fazlasıyla yaptığına bahse varım. Bunu neden dert ediyorsun ki? Adamın işi bu..."

"Oh hayır, bu gerçekten kötüydü. Cidden böyle davranılmayı hak etmedi. Sabah utanmış bile gözüküyordu... Ayrıca hadi ama, gece adımı söylesin diye ona yalvaran bendim!"

"Keşke bütün detayları vermesen." İki adam birbirine bakıp güldü. Ardından Rhodey arkadaşının omzunu patpatladı. "Bak, eğer buna bu kadar taktıysan özür dilersin. Tekrar işini görür, ödemeni yaparsın. Bu kadar. Bunu koca bir mesela haline getirme Tones."

Tony bir yandan arkadaşının haklı olduğunu biliyordu ama direkt özür dileyemeyecek kadar da gururluydu. Esmer adam viskisini yudumlarken gözlerini karşıya dikti ve arkadaşı bir şeyler söylerken düşünceleriyle boğuşmaya daldı.

ghost of you Ω stony auWhere stories live. Discover now