BİRLİKTE

2.9K 129 21
                                    


BÖLÜM SONUNDA YAZDIKLARIMI OKUR MUSUNUZ RİCA ETSEM!!!

Ömer'den

Kerim komutan ile yatakta yan yana ikimiz de tavana bakacak şekilde uzanıyorduk, ikimizin de beyinleri farklıydı ikimizin de düşünce sistemi farklıydı ama tek ortak noktası aklımızda en çok birbirimiz vardık.

Çok geçmeden kerim söze girdi. "ee ne yapacağız böyle asker"

"bilmem komutanım siz ne yapmak isterseniz onu yaparız sonuçta ben akıllı bir askerim ve komutanım ne derse o olur"

Bana doğru dönüp çapkın bir gülümseme yolladı Kerim "demek öyle asker, mesela tam şu an beni öpmeni istesem? Yapar mısın bunu?"

"bilmem isterseniz bir deneyin belki de yaparım" bu sefer gülümsemesi genişleyip küçük bir kahkaha döküldü o tapılası dudaklarından. "hayııır dikkat dağıtmak yok asker bu gün konuşmamız lazım"  gerçekten kaçış yoktu bu konuşmadan... Ama ben hiç sevmezdim ki böyle ciddi konuları falan.

"nereden başlayacağımı bile bilmiyorum asker ama sanırım ben seni seviyorum. Sorma. Sakın sorma. Nasıl oldu diye sorma, bu kadar çabuk mu oldu diye sorma, hangi ara oldu diye sorma, neden oldu diye sorma, ne zaman oldu diye sorma. Sorma çünkü, tüm bunların cevabını bende bilmiyorum ama oldu bi şekilde işte. Aslında başta seni kendimden uzak tutmaya çalıştım hep belki dedim uzak kalırsan sen de bana karşı birşey hissetmezsin ve sen de gidince biter bu iş... Bitmedi ama işte seni her gördüğümde de artarak devam etti bu hisler. İşte böyle asker ama yine de içim hiç rahat değil hatta daha da karmaşık çünkü, sende de aynı hisler var fakat burası askeriye, iki erkek ve ilişki Ömer bu işin sonu ölüm olur. Haa bana sorsan ben seninle ölüme bile okeyim ama seni bu işin içine çekmek istemiyorum bu yüzden iyi düşün olur mu? Sonunda pişman olacağın birşey yapma ve şunu da bil sen gidersen hak vereceğim sana ve asla da kızmayacağım."

Onun konuşması bitince ne zaman aktığını bilmediğim gözyaşlarımı silip yüzüne bakmaya başladım ve gerçekten düşündüm bir an yapabilir miyim diye, herşeye göğüs gerebilir miyim diye, tüm bunlara değer mi diye ama o herşeye değerdi gerçekten. Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim benim kapıya gittiğimi görünce yenilgi ile omuzlarını düşürdü.

kapının üstündeki anahtarı iki tur çevirip kapıyı kilitledim, sonuçta kimsenin bizi basmasını istemezdik değil mi. Daha sonra yavaşça yanına ilerledimbacaklarımı iki yana açarak yatağın içinde oturmuş olan komutanın dizlerine oturup dudaklarına uzandım. "seninle herşeye varım ben komutan."

O gece ikimiz birlikte sarılıp uyuduk sadece birbirimizde dinlenmez için sanki birbirimizde nefes almak için Allah karşılaştırmıştı bizi belki diğerleri onun bile karşı çıktığını söylüyor bizi yaratan tanrı bizim aşkımızı istemezmiş? O değil mi ki kalbime bu aşkı dolduran? O değil mi onda bu kadar nefes almamı sağlayan? O bizi çok sevmiyor mu? Ne olursa olsun ama iyi veya kötü, doğru veya yanlış ben sığınağımı bulmuştum ben onu bulmuştum bir kere kolay kolay bırakmaya da niyetim yok!

O uyuyunca dönüp yüzüne baktım biraz çok pürüzsüz bir teni vardı, fazla yakışıklıydı sanırım ona aşık oluyordum yavaş yavaş ama umarım, umarım oda hayak kırıklığına uğratma beni belli etmesem de herkese gülüp eğlensem de öyle çok korkuyorum ki yine aynı şeyleri yaşamaktan yine ağlamaktan öyle göründüğüm kadar güçlü bir insan da değilim ki ben çok zayıf çok güçsüz bi çocuk var içeride... Her gün ağlayan hep sevgi dilenen en çok da babasından, babası onu bir kez olsun sevsin başını okşasın isteyen küçük bir oğlan çocuğu.

Saat sabah 4 gibi uyanmıştım hemen çıkmam gerekiyordu kimse uyanmadan yoksa biterdi biz. Kerim'e baktığımda bebek gibi uyuyordu, onu uyandırmadan yataktan kalktım yanağına küçük bir buse kondurup odadan çıktım direk yatağıma gidip yattığımda yan tarafımdaki ranzada Cenk ile göz göze geldik sessizce konuştu. "nerdesin oğlum sen yaa"

"şşh anlatırım sana sonra kardeşim hadi uyu sen dayamazsın uykusuzluğa."

Evet kısa bir bölüm oldu

KIŞLADA TEHLİKELİ AŞK Where stories live. Discover now