KERİM KOMUTAN

4.1K 206 86
                                    

Kerim komutan balkonda oturmuş sigarasını içerken düşünüyordu Kate aslında bir haftaya gidecekti ama ani bir karar verip biraz daha kalmaya karar verdi ve Kerim cidden buna çok sevindi çok özlemişti onu çünkü daha fazla kalırsa daha çok hasret giderebilirlerdi.

Ahh sizde merak ediyorsunuz değil mi kim bu Kate diye? Hatta aranızda biricik Kate'ye laf eden bile vardı gözümden kaçmış değil ama Kate asla korkulacak birisi değil çünkü o Kerim komutanın kardeşi evet evet yanlış okumadınız cidden kardeşi.

Ve sadece buda değil Kate Kerim'in tek varlığı tek zaafı bu yüzden ki onu uzakta tutuyor istese yanında da kalabilir ama çok da korkuyor ya birisi güzelliğine zarar verirse diye bu yüzden yolladı ya onu Londra'ya işlerin başına aslında işlerin başına gidebilecek tek kişi de oydu zaten Kerim istemiyordu çünkü o adamın işlerini aslında Kerim o adama ait hiçbir şey istemiyordu ya neyse.

Ah yine kafanız karıştı değil mi? Anlamadınız neler olduğunu öyleyse ben bu olayları size en başından anlatayım.

Kerim aslında mutlu bir ailede doğmuştu daha doğrusu o öyle sanıyordu taki 8 yaşlarında iken babannesi ile babasının tartışmalarına kulak misafiri olana dek.

Flasback

Küçük çocuk sarı kamyonunun kasasını yine çıkartmıştı ve takmayı beceremediği için kamyonunu da alıp aşağıda babannesi ile sohbet eden babasına karşı gidiyordu ki içerden sinirli sesler duydu bu yüzden gidip gitmemek arasında kaldı babannesinden çok korkuyordu çünkü. Mahalledeki arkadaşlarının babannesi ile bakkala gidip çikolata aldıklarını görünce onlara çok özenirdi zaten.

Derken içerdeki sesleri daha net duymaya başladı.

"Bak ben sana diyorum Polat bu çocuğu nüfusuna almakla bile büyük hata ettin"

"Anne yine başlama ama ya Kerim benim oğlum"

"Ne demek Kerim oğlum yaa elin piçini kendi üstüne aldığın yetmedi bide el üstünde tutup oğlum diyorsun aah ah ben sana dedim dedim düzgün bi kız alalım sana helal süt emmiş diye ama dinleyen kim aldın bu kadını kim bilir kimden peydahladığı piçle"

"Anne ama yeter cidden yeter sen ne dersen de Kerim benim oğlum"

Küçük duyduğu sesler ile çok şaşırdı babannesi neler diyordu ki öyle o babasının gerçek oğlu değilmiydi ki ama babasını çok seviyordu o canıydı onun. Çocuk duydukları ile dengesini sağlayamadı bir an ve elini babasının çok sevdiği gemi maketine çarptı.
Maket yere düşünce büyük bir ses çıktı Polat ve annesi koşarak sesin geldiği yere doğru koştular.

Flasback sonu

O günden sonra pek de eskisi gibi olmamıştı hayat Kerim için o gün o duyduklarından sonra herşey bir bir anlam kazanmıştı onun için annesi mesela hep diyordu ki babası annen aslında seni çok seviyor ama çalıştığı için çok yoruluyor bu yüzden seninle ilgilenemiyor bu yüzden seni sık sık dayın ve dedenin evine yolluyor. Gerçeklerin tamamını ise 11 yaşında iken halasından öğrenmişti.

Annesi biyolojik babası ile sevgili idi hem de biyolojik babası evli iken daha sonra annesi Kerim'e hamile kalmıştı biyolojik babası ise tabii ki sahip çıkmak şöyle dursun reddetmişti "sen evli bir adam ile yattı isen Allah bilir başka kimlerin altına yatmışsındır" diyip kovmuştu onu Polat ise yıllardır aşıktı Seray'a Seray'ın o kötü halini görünce evlendi onunla oğlunu da kabul edip aldı nüfusuna hatta. Fakat Seray yine de ısınıp sevemedi oğlunu ona her baktığında olanları gördü sevdiği aşık olduğu adamın ona yaptığı muameleleri hatırladı belki de kızarsınız Seray'a ama oda çok acı çekti tabii ki bu da onun yaptıklarını asla haklı çıkarmaz fakat onlara da böyle bir hayat yazılmıştı.

KIŞLADA TEHLİKELİ AŞK Where stories live. Discover now