59 * Asıl mutluluk... *

2.3K 139 36
                                    

Aylar yıllar geçmişti... Zaman öyle hızlı geçmişti ki kimse nasıl olduğunu bile anlamamıştı...

Genç kadın herzaman ki gibi kahvaltı hazırlıyordu , o sırada duyduğu masum sesle gülümseyip o kişiye bakmıştı.

...- Anne ne yapıyorsun?

Diye bir ses gelince genç kadın gülümsemişti sonra da miniğini kucağına alıp mutfak tezgahına oturtmuştu.

R - Kahvaltı hazırlıyorum yakışıklım... Peki sen neden erken uyandın?

..- Bilmiyorum ...

R- Ama abinle baban uyanmadı.

Dediğinde minik beden dudak büküp şunu söylemişti...

..- Yardım etsem?

R - Peki bu dilimlenmiş ekmeklere çikolata sürer misin ?

..- tamam ...

Dedi tatlı bir sesle, genç kadınsa onun bu haline dayanamayıp saçlarına öpücük kondurup kokusunu içine çekmişti. Sonra da ayrılıp salatayı yapmaya başlamıştı, aradan geçen zaman sonra da işini bitirince oğluna bakmıştı . O anda gördüğüyle gülmemek için zor durmuştu çünkü çocuğun yüzü gözü çikolata idi .

R- Pars ya !

Dediğinde minik beden başını kaldırıp annesine bakmıştı. Sonra da şirin bir şekilde gülümseyip şunu söylemişti.

P- Sürdüm!

Dediğinde genç kadın gülerek bir ıslak mendille onun suratını silmiş sonra da anlına yumuşak bir öpücük kondurup şunu fısıldamıştı..

R- Annem ben sana çikolatayı ekmeğe sür dedim suratına değil...

P- Ama çikolatayı seviyorum ...

R - Ufaklık ya..

Dediği anda biri arkadan beline sarılmıştı, bu yüzden de kim diye bakacakken dudağında baskı hissetmişti. O anda da melodik bir ses yankılanmıştı..

...- Günaydın Yavrum!

Diyip eşinin dudağına öpücük kondurmuş sonra dudaklarımı birbirne sürtüp şunu fısıldamıştı ...

...- Aman Allah'ım evime melek düşmüş, bir yerin acıdı mı ?

Dedi aşkla, genç kadınsa gülerek şunu söylemişti..

R- Devran ya .

D - Ney vay !

Diyip yeniden öpmüştü sonra da ayrılıp oğlunun saçlarına yumuşak bir öpücük kondurup şunu söylemişti...

D Günaydın yavru Kurt'um!

Diyince Pars başını babasının göğsüne gömüp kokusunu içine çekmişti. Genç kadınsa onları parlayan gözlerle izlemişti, o sırada huysuz bir ses yankılanmıştı...

! - Ohh hep onu sevin beni kimse sevmesin...

Dedi çocuk gibi dudak büküp , bunu duyan genç adamsa onu direk kendine çekip sıkıca sarmalamıştı. Sonra da onun saçlarına yumuşak bir öpücük kondurup şunu söylemişti...

D - Dağhan olur mu öyle şey, biz ikinizi de çok seviyoruz...

Dağ - Biliyorum kralım, bu yüzden de hepinize hastayım!

Asker Yareni!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin