-19

163 10 43
                                    

  Serhat beklemediği bu ani çıkış ile başta afallasa da ayak uydurması çok uzun sürmemişti. Bir anlığına Barbaros'un ilişkilerinin açığa çıkması yüzünden ara vermek isteyeceğini düşünmüştü ve tüm bedenini ışık hızıyla kaplayan bu korku, ona verdiği bu haddinden hızlı değeri tekrar yüzüne vurmuştu. Bu adamı kaybetmek istemiyordu.

  Ağzındaki el hala çekilmediğinden gülümsemesi görülemiyor olsa da bakışlarındaki daveti karanlık odaya rağmen görebiliyordu Barbaros.

"Herkes aşağıdayken, risksiz şekilde mi yapsam bunu? Yoksa inlemelerini baskılamak için sert yollara başvurmamı mı daha seksi bulursun?"

Serhat ağzındaki el yüzünden hala konuşamıyordu. Bunu fark etmesi için gözleriyle aşağıyı işaret etti sakince. Anın rehavetiyle bunu fark eden kıvırcık, sakince elini çektikten sonra kıkırdadı. Kıkırdamalarına gözlüklü adamınkiler de dahil olunca, gece yaşayacakları müzikalin ilk notalarını atmış oldular kağıda.

"Her hareketinin benim için ne kadar tahrik olduğunu bilsen, korkarsın Yoloğlu."

Gülümsemesini üstündeki adamın dudaklarına kapatırken, kalbinin atış hızının haddini aştığını fark etmiyordu. İÇindeki heyecan ve arzunun getirdiği bu bir hayli yüksek nabızı Barbaros'un duyması an meselesiydi.

Birbirlerine sundukları yavaş öpücükler zaman zaman derinleşiyor, ardından tekrar yumuşuyordu. Baş başa olacak olmanın getirdiği rahatlık ise bambaşka bir zevk veriyordu bu ikiliye. İleride daha korkusuz ve cüretkar olacakları günleri heyecanla bekliyorlardı.

Serhat nihayet elini Barbaros'un penisine koyduğunda, beklemediği bu hareketle dudaklarından boğuk bir ineleme gitti gözlüklü çocuğun dudaklarına.

"Hızlısın?" dedi öpüşlerinin arasında. Penisinde gezen el uzun cümleler kurmasını engelliyordu.

"Daha yavaş olamam Yoloğlu." Sesleri hırıltıyla çıkıyordu artık. "Şu fazlalıklardan kurtulmak ister misin artık?" Eliyle tişörtünü çekiştiriyordu bunları söylerken. İçindeki bu doyumsuz parça yönetiyordu onu. Kafasındaki her şey silinmiş, yalnızca Barbaros kalmıştı şu anda.

Barbaros'un eli ayağına dolanmıştı tişörtünü çıkartırken. Bu hali ile Serhat kıkırdarken, pantolonunun düğmesini açamaması ile yataktan doğruldu.

"Yardım lazım sanırım?" dedi davetkar olduğunu düşündüğü bir ses tonuyla. Dıştan bakıldığında pek başarılı değildi ama her bir hareketi aynı kendisinde karşısındaki adam için olduğu gibi, bir tahrik unsuruydu.

"Yardım senden gelecekse, istediğin her şeyi yapabilirsin güzelim." Titrek sesi Serhat'ı daha da heyecanlandırmıştı. Yavaşça pantolonun düğmelerini açıp, elini önündeki kumaş parçasında gezdirdi. "Bunu daha sık mı yapsak?" Cümlesi bittiğinde ise küçük bir kahkaha atmayı unutmamıştı.

Barbaros, kendisini zevkten çıldırtacak bu adama bakmak istese de gecenin erken bitmesini istemiyordu. Kafasını tavana çevirip kahkahasına eşlik etmeye başladı ama bu da pek uzun sürmedi.

İç çamaşırını ne zaman çıkarttığını anlayamadığı adam, ağzıyla harikalar yaratıyordu. İçinde kopan fırtınaların yansıması olan inlemeleri ise gösterinin cidden başladığını haber veriyordu.

"Arkada Dört Mevsim çalacak Doğramacı." diyebildi ancak. Kurduğu cümlelerin anlamsızlaştığının farkında bile değildi.

Serhat bir anda doğrulup telefonunu çıkarttı. Bu ani durulma ile afallayan kıvırcık, meraklı ve bir o kadar da sabırsız gözlerle onu izlerken bahsettiği aklındaki şarkı oynamaya başladığında, Serhat'ın üstündeki kıyafetleri çıkarttığını gördü.

Balkon - düzenlemedeWhere stories live. Discover now