𝓑𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶 𝟕

53 12 1
                                    

Kısa bir öksürük krizinin ardından derin bir nefes alıp üzerimdeki örtüye iyice sarıldım

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Kısa bir öksürük krizinin ardından derin bir nefes alıp üzerimdeki örtüye iyice sarıldım.

Hasta olmaktan nefret ediyordum.Kimsenin seveceğini de düşünmüyordum zaten.

Fakat benimki ilerlemişti sanırım.Uyuyamıyordum.Acı çekiyordum.

Tüm kemiklerim kırılıyormuş gibi hissediyordum.Tenime yüzlerce iğne batırılıyordu sanki.

Ciğerlerim oksijen almak konusunda büyük bir mücadele veriyordu.Her aldığım nefeste hırıltılar çıkıyordu vücudumdan.

Başımı eğdikten sonra nefesimi verdim.Yaşadığım için şanslı mıydım yoksa şanssız mıydım bunu merak ediyordum.

Nefes alıyordum ve bunun için şanslıydım fakat aldığım her bir nefeste acı çekiyordum.Yaptığım bencillikti belki de fakat yaşadığım için kendimi mutsuz hissediyordum.Ölmekten korkmama rağmen yaşamak beni daha çok korkutuyordu.

Yaşamın her alanında çektiğim acılar korkutuyordu beni...

Yanan gözlerimi kapattıktan sonra elimi yanımdaki sehpaya uzattım.Su arıyordum fakat bulamadığım için mağlubiyetle elimi çekip örtünün altına geri koydum.

Pes etmekten başka şansım yoktu

Uyumaya çabaladığım sırada açılan kapının sesini işittim ardından da içeriye dolan soğuk havayı hissettim.

Hafifçe titredikten sonra başımı kaldırdım.Granger gelmişti.Başka birisi gelseydi eğer ne yapardım bilmiyorum doğrusu.

Karşıma geldikten sonra önüme eğildi ve dikkatle yüzüme baktı.Durumumu değerlendiriyordu sanki.

Kırmızı atkısını boynuna hafifçe dolamış, üzerine siyah ceketini geçirmişti.Rüzgâr nedeniyle dağıldığını düşündüğüm saçlarında gezdirdim gözlerimi.

Her zamanki gibi burnunun ucu kırmızıydı.Elleri de öyle.

Hava soğuktu anlaşılan.

Soğuk elini alnıma yerleştirdikten sonra tekrar titredim ve başımı eğip gözlerimi kapattım.Daha fazla üşümeme sebep oluyordu.

"Çok sıcaksın." dedi boynundaki atkısını çıkarttıktan sonra.

Elini saçlarımın arasına geçirdikten sonra başımı kaldırdı ve atkıyı boynumdan geçirip sıkıca sardı.

"Ailen bu hâlini görseydi eğer beni öldürürlerdi."diye homurdandığını duydum.

Gözlerimi kaldırdıktan sonra ciddiyetle gözlerine bakıp kısılan sesimi veya ağrıyan boğazımı umursamadan ağzımı açtım.

"Benimle bunun için mi ilgileniyorsun? Ailem için mi yine?" dedim son gücümü de harcayarak.

August Blossom | Granevere Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon