Minho'nun Jisung'u görmezden gelerek Hyunjin'e pas atmasıyla Jisung'un morali bozulmuş ama Hyunjin bunu fark ederek Jisung'a pas atmış ve Jisung'un gol atmasını sağlamıştı.

Gol attığında Minho sevinçle Jisung'a koşarak sarılmıştı. Sadece sarılsada Jisung buna çok sevinmiş ve o da sımsıkı sarılmıştı.

10 dakikalık mola verildiğinde herkes kendi yerine çekilmişti. Hyunjin Jeongin'den öpücük dileniyordu. Jisung ise kendi kalesine koşması rezilliğinden hala utanıyordu. Changbin Felix ile fingirdeşiyodu. Huening Kai Chenle'ye abayı yakmıştı baya. Gizliden gizliden süzüyodu.

Seungmin hocanın gelip herkese tam gaz vermesiyle takım ciddileşmiş ve maçı kazanmaya yemin etmişlerdi.

Molanın bitmesiyle maç hakemin düdüğüyle devam etmişti. Karşı takım bu sefer gerçekten gol atıcakmışcasına gelmesi Seoul Gücü'nü güldürmüş ama gol atmalarıyla göt gibi kalmalarını sağlamıştı.

Ama tabi ki gol yemeleri onları daha da sinirlendirmiş ve daha sert oynamaya başlamışlardı.

Jisung topu Jeongin'e atmış o da Hyunjin'e atmış ve Hyunjin'in gol atmasını sağlayacaklardı ki kalecinin topu tutmasıyla atamamışlardı. Karşı takım kusursuzca topu kaleye götürmesiyle Jisung atlamış ve topu rakip takımdan almıştı.

Minho şaşkınlıkla sevdiği adamı izleyerek koşmasıyla Jisung'un ona pas atmasını bekliyordu ama Jisung topu kimseye kaptırmadan karşı kaleye koşmaya çalışıyordu. Aklından bu golü atıp Minho'nun öpücüğünü almak vardı.

Jisung karşı takımın atağıyla topu kaçırmış ve kendini yere atmıştı.

Minho topun peşinde koşmaya devam etmişti ama nafile karşi takım yine gol atarak durumu 3-2 yapmışlardı.

1 dakikalık ara verdiklerinde Seungmin yine yapmaları gerek şeyleri açıklamıştı.

"İyi misin?" diye sormuştu Minho. Sevdiği çocuğun kendini yere atması onu korkutmuştu.

"İyiyim ya koşmakta öyle nefes nefese kaldım da ondan attım kendimi."

Minho'nun içi rahatlamış ve maça odaklanmıştı tekrardan. Jisung'un yine ayağını incitmesini istemezdi.

Eğer Seoul gücü bir gol daha atarsa maçı kazanacaklardı. Ama Busan spor atarsa durum berabere olucak ve sonucu belirleyecek bir el daha olucaktı. Bu golü kesinlikle atmalıydılar.

Aksi takdirde bir gol daha yemeleri Seoul gücünün moralini bozabilir ve son golü atmakta zorluk çekebilirlerdi.

Hakemin düdüğüyle Seoul gücü tam gaz devam etmişti. Birbirlerine pas vererek ilerlemeleriyle Jisung kaleye yaklaşmış ve o heyecanlı dakikalarda tüm bakışların onda olması onu gersede tüm gücünü topa vererek kaleye atmış ve gözlerini kapatarak olduğu yerde durmuştu.

Birkaç saniye sonra herkesin bağırışıyla gözlerini açmış ve gol attığını anlamasıyle sevinmişti. Minho'nun koşarak ona geldiğini görmüş ve içinde kelebeklerin uçmasına izin vermişti. Seungmin hoca elinde hoparlörle koşarak gelmiş telefonundan erik dalı açıp hoparlöre bağlamıştı. Herkes Erik dalıyla dans etmeye başlamıştı. Karşı takım bile onların bu kadar güzel oynamasını tebrik etmiş ve sahada Seoul gücüni tek bırakmıştı.

Seungmin hoca verdiği sözü tutarak takımını kutlama yapmaya bar gibi bir yere getirmiş ve kazanmalarının karşılığı çok fazla olmicak şartla içmelerine izin vermişti.

Herkes çiftiyle yan yana oturuyor ve şuan en mutlu anlarını yaşıyolardı. Aylarca çalıştıkları bu turnuvada başarılı olmaları onlar için gurur verici bir şeydi.

Jisung hala Minho'nun o yumuşak olduğunu düşündüğü dudaklarını hissetmek istiyordu. Ama ilk adımı atmaktan çok korkuyordu. Minho'yla her göz göze konuşma çabalarında gözleri hep dudağına kaçıyordu. Minho bunu fark ediyprdu tabi ki o da öpmemek için zor tutuyodu kendini.

"Jisung?"

"Efendim"

"Şuanda canım bir şeyi yapmayı çok istiyor, hatta yapacağım kişi de baya istekli ama kararsız kaldım yapsam mı yapmasam mı?"

"Hmm yap ama ne yapıcak-" Jisung cümlesini tamamlamadan Minho Jisung'un dudaklarına kendi dudaklarını değdirmişti. Yavaş ve narin ama bir o kadar da sekşi şekilde Jisung'un üst dudağını emerken, Jisung da Minho'nun alt dudağını emiyordu. İçinde kelebekler uçuşuyordu iki çocuğunda.

Ordaki herkes ikilinin öpüşmesine şaşırsa da artık sonunda öpüştükleri için bir oh çekiyolardı. Tabi hepsi yükselmiş ve sevdikleri çocuğun dudaklarına yapışmamak için zor durmuşlardı.

Seungmin Hoca bile Chan'ı öpmek istiyor yerinde duramıyodu.

selam ✋🏻
yine ben daha doğrusu biz
ama bu yazıyı ben yazıyorum ehe - fatma
ficin sonuna geldik
biz bu fici sıkıntıdan yazmaya başlamıştık ama böyle tuttuğunu görmek bizi daha çok hırslandırdı.
buraya kadar okuyan ve bize destek olan herkese teşekkür ederiz.
Aslında başka ficler de yazmayı düşünüyoruz ama henüz konuları toparlamış değiliz. yine de eğer okumak isterseniz takip edebilirsiniz.

İyi geceler💅


club ¦ MinSung ✓Where stories live. Discover now