SZ • 8 |❝Son Gece.❞|

Comenzar desde el principio
                                    

Gülümseyen dudakları düz çizgi halini aldığında bakışları donuklaşmıştı. "Seni arkadaş olarak gördüm ve bana ilk söylediğin şey yalan mıydı? Hayatımda gördüğüm en aşağılık kadınsın sen! Kendi kızını bir bok uğruna terk edip giden, aptal bir kadınsın!" 

Dilini dişlerinin üzerinde gezdirirken gözlerini kapatan kahküllerini sertçe ittirdi. "Asıl aptal sensin, birkaç gündür tanıdığın adama ne kadar hızlı alışmışsın. Aslında amacım seni yavaşça onların arasına sokmaktı ama sen benden hızlı çıktın. Karan'ı kafalamışsın, sonunda birini beğenilmiş paşamız." Dudaklarından kısa bir kıkırtı döküldüğünde, kaşlarım çatıldı. "Karan'ı kafaladığım falan yok, sadece bana yardım ediyordu." 

Dudaklarımdan titrek bir nefes verip birkaç adım geriye attım. Bunları nereden biliyordu? Zihnime tek tek akın eden düşünceler aklımı karıştırırken içimden böyle bir şeyin olanağı olmadığını sayıkladım. Aleda yüz ifademi gördüğünde yüzüne yerleşen kibirli gülümsemeyle yanıma yaklaşırken başımı iki yana sallayarak aklıma gelen şeyin doğru olmadığına inanmaya çalıştım. "Yapmadın değil mi?"

Aleda'nın bedeni ayaklarımın tam dibinde durduğunda gözlerim dolmaya başlamıştı. Dolgun dudaklarını ağzının içine yuvarlamış, kaşlarını ahenkle yukarı kaldırmıştı. "Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama evet yaptım. Gerçi adamlara seni, İstanbul'daki evin önüne atmalarını söyledim fakat onlar Karan'ın Bodrum'da olduğunu duyunca biraz yol gitmek zorunda kaldın." Ellerimin titremesini engellemek için iki yanımda yumruk yaparak omuzlarımı dikleştirdim. "Neden beni onların arasına sokmaya çalıştın?" Gözlerini düşünüyormuş gibi görünmek için yukarı kaldırıp tuhaf bir mırıltı çıkardı. "Çünkü onlardan almanı istediğim bir şey vardı." Burnumun dibine kadar giren bedenini hışımla geri doğru ittirip, üzerine yürüdüm. 

 "Ve bunu benden isteyecektin, istediğin şeyi sana getirmem için bana eziyet ettirdin. Neydi peki bu uğruna beni dövdürtüp bir çuval gibi Karan'ın kapsına attırdığın şey?" Söylemeyeceğini belirtmek için başını iki yana sallayıp üzerindeki kabanın yakalarını düzeltti. "O kadar ince detay yerlere kırılıyorsun ki, asıl sorunu göremiyorsun. Asıl sorman gerek soru ne istediğim değil, neden senden istediğim olmalıydı Ahu." Gözlerini üzerimde gezdirip yüzüme tiksinti dolu bir ifadeyle baktı. "Hiç ona çekmemişsin. Korkuyorsun, güçsüzsün.." İrislerime iki yanımda yumruk yapığım ellerime kaydı. "Öfkeni bile kontrol edemiyorsun. Zayıfsın." 

Kimden bahsettiğini bilmiyordum fakat pek umurumda da değildi. Etime geçirdiğim tırnaklarımı elimden uzaklaştırarak yumruğumu açtım. Yalancı bir gülümsemeyle Aleda'ya baktığımda o da beni izliyordu. "Korkuyor olabilirim, her önümden geçenden dayak yiyecek kadar güçsüz de olabilirim. Söylediklerine karşılık veremeyecek kadar zayıf olabilirim. Ama senin aksine şerefimle ölecek kadar onurlu bir kadınım. Senin aksine istediğim bir şeyi elde etmek için başkasının hayatını zehir etmek yerine kendi hayatını riske atacak kadar cesur bir kadınım. Senin aksine, doğurduğum çocuğu ve beni çok seven bir adamı bok yoluna terk edip gitmeyecek bir kadınım. Ben senin aksine, şerefi ve onuruyla yaşayan bir kadınım." 

SİYAH ZAMBAK (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora