SZ • 4 |❝Vurgun.❞|

27.1K 1.6K 2.5K
                                    

Yeni bir bölümden herkese merhaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni bir bölümden herkese merhaba. Medya'da Gökhan ve küçük kızı Lalin var. Umarım bölümü beğenirsiniz, oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Bolca öptüm:)

🖤🕸️🖇️

'Seni erkenden bıraktığım için affet beni, bensiz geçirdiğin tüm senelerin için. Hiçbir doğum gününe yetişemediğim için, hangi keki sevdiğini, hangi şarkıda ağladığını bilmediğim için özür dilerim. Sana iğrenç bir ergenlik geçirdiğim için ve korku filmi gibi geçecek olan eğitim hayatını ben olmadan atlattığın için özür dilerim. Yaşadığım hayatı ben seçmedim, doğduğum evi ben seçmedim, annemi, babamı, ailemi bile ben seçemedim. Ama yine de Tanrı bize birini sevip, onu seçip hayatına alma özgürlüğü vermişken, seni göremeyecek kadar az yaşadığım için özür dilerim kızım.'

O kadar çok ve o kadar aynı şeyleri düşünüyorum ki, kendi kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibiyim. Ne yapsam az kalıyordu kafamın içindeki dünya. Hep aynı taşa takılıyorum ve hep aynı kırık cam elimi kesiyordu. "Ahu!" Yatakta sıçrayarak uyanıp etrafıma baktığımda Karan beline kemerini geçiriyordu. "Efendim, ne oldu?" Bacaklarımın üzerindeki örtüyü hızla yere savurup kolumdan tutarak beni yataktan kaldırdı. "Sabah oldu sarışın kalk artık." Sersemlemiş bir halde tekrardan yatağın üzerine oturup gözlerimi ovaladım. "Saat kaç?" Omuzlarını silkip gömleğinin kollarını düzelterek az ilerimdeki koltuğa oturdu. "Yedi buçuk, hadi hazırlan alışverişe gideceğiz." Kaşlarımı çatıp, komodinin üzerindeki saate baktım, gerçekten de yedi buçuktu ve benim bu saate ayakta olmam ise mucize. "Sabahın bu saatinde mi?" diye sordum istemsizce çıkan sinirli bir ses tonuyla.

Gözlerini devirip ayağa kalktı ve odanın çıkışına doğru yürüdü. "Tüm gün seninle ilgilenemem alışverişten sonra seni eve bırakacağım işlerim var." Yataktan kalkarak bende Karan'ın arkasından salona doğru ilerledim. "Karan gerçekten alışverişe gerek yok, bana verdiklerinle idare edebilirim. Zaten beni evine aldığın için bile sana minnettarım." Salon merdivenlerinin önünde durup yüzünü buruşturarak bana döndü. "Gece bir şey mi oldu?" Kaşlarımı yukarı kaldırıp başımı iki yana salladım. Ne olması gerekiyordu ki? "Bir şey olmadı neden sordun ki?" Gözlerini yüzümde dolaştırıp salona girdi ve koltukta duran ceketini üzerine geçirdi. "Dün benimle konuşurken çok asabiydin, şimdi de Prenses ağzı yapıyorsun. Nedenini merak ettim." Merdivenlerden inip Karan'ın karşına geçtim.

"Prenses ağzı yaptığım falan yok, ayrıca beni tanıyacak kadar uzun bir süren olmadı, olmayacakta. Beni çözmekle uğraşma ayrıca benimle ilgilenmek zorunda da değilsin." Kaşlarını aşağı yukarı yaparak dudaklarını büzdü. "Ne demek oluyor yani şimdi bu?" Gözlerimi devirip arkamdaki koltuğa oturdum, Karan evden gitsin hemen uyumama devam edecektim zaten. "Alışverişe gelmiyorum demek oluyor. İster buna kibarlık de ister Prenses ağzı de ama benim için zamanını harcama." Cümlemin sonuna doğru Karan'ın yüzünde bir tebessüm oldu. "İşte sabah uyandığımda görmeyi beklediğim kız buydu." Gözlerimi devirip başımı koltuğun sırtına yaslayıp gözlerimi kapattım. "Beni daha iki gündür tanıyorsun." Parkenin üzerinde birkaç adım sesi duyduğumda Karan'ın gidiyor olduğunu düşünüp ona doğru baktım. Kafamı çevirmeme bile gerek kalmadan Karan'ın gitmek yerine tam önümde dikilip bana baktığını gördüm.

SİYAH ZAMBAK (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin