𝓑𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶 𝟓

Start from the beginning
                                    

"Umarım öylesindir."

"Beni neden seviyorsun?" dedim konuyu değiştirerek.Gözlerimi açtıktan sonra başımı kaldırdım ve yüzüne baktım.

"Bir prenses olmadığın için."

"Hadi ama!"

"Ciddiyim.Onlardan birisi olmadığın için seni seviyorum.Herkesin eşit olduğuna inandığın için."

"Bunu iltifat olarak kabul ediyorum."

"Bu dünyaya rağmen beni değerli hissettiriyorsun." dedi içini çekerek.

"Çünkü öylesin."

"Sen de öylesin." dedi yanağıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra.

Oturuşumu düzelttikten sonra ona döndüm ve karşısına oturdum.İfademi ciddileştirdikten sonra serçe parmağımı kaldırıp ona uzattım.

Merakla ve gülümseyerek bana bakıyordu.

"Beni daima seveceğine dair söz verir misin?Bu dünyaya rağmen..."

Yüzündeki gülümsemesini silmeden başını salladı.Alnına dökülen saçlarında gezdirdim gözlerimi.

Parmağını parmağıma kilitledikten sonra gözlerime dikkatle baktı.

"Söz veriyorum."

Gülümsedim ve kollarımı boynuna sarıp başımı omzuna bıraktım.

Parmaklarıma değen mor lavantalara ve buğdaylara baktım dikkatsizce.

"Neden beklemiyorsun?"

"Neden yavaş geliyorsun? dedim durmadan veya arkama dönmeden.

Uzun çabalarım sonucu dışarı çıkmayı kabul ettirmiştim.Bir saat için olsada.

Uzun bir süredir evden çıkmamıştık. Sonunda isyan edip durmadan çıkmak istediğimi dile getirmiştim.

Daha sabahtı ve tehlikeli bir şeyin olabileceğini düşünmüyordum.

Granger bana yetiştikten sonra yanıma geldi ve bana baktı.

"Ne düşünüyordun?"

"Hiçbir şey." dedim

Güneş mavi gökyüzünde parıldıyordu.Bulutlar şekerleri andırırcasına yerini almıştı bile.Güzel bir gündü normal insanlar için.Benim için nasıl olurdu bilemiyorum.

Sabah uyandıktan sonra kahveleriyle bahçelerinde oturup günün tadını çıkartma şansları vardı ellerinde.

Fakat benim için işler değişirdi.

Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onlar gibi oturup kalkmak,onların diliyle konuşmak... Hadi bunların hepsini yapayım. Fakat onlar gibi nasıl düşünebilirim? Nasıl onlar gibi hissedebilirim?

Bunu bilememek acıydı.

Granger'a eşitlikten bahsetmeme rağmen ben bile adaletsizliği yaşıyordum.

Kendimle çelişiyordum.

Herkese umuttan bahsediyordum, içimde zerre kadar umut kalmamışken.

İçimi çektikten sonra başımı ona çevirdim ve yüzünü inceledim.Elleri cebindeydi.Başı eğikti.Anlına dökülen saçları parıldıyor,kirpiklerinin gölgeleri yüzüne düşüyordu.

August Blossom | Granevere Where stories live. Discover now