Mha X diğer Animeler

MHA - TBHK 〘1〙

Toilet Bound Hanako-kun

"Kou ve Nene, UA okulundalar."

Deftere yazılan bu kelimelerin gerçekleşmesi çok uzun sürmemişti. İki arkadaş artık kendi okullarında değil, bir kahramanlık okulundaydılar. Bir anda ışınlandıkları için ikisi de afallamıştı. 

-"Kou-kun? İ-iyi misin? Neredeyiz biz?"

Kız telaşla etrafa bakarken Kou ise başını kaşıyordu. Bir müddet sonra o da etrafı incelemeye başladı.

-"Bir okulda olduğumuz bariz. Ama burası bizim okulumuz değil. Orası da bariz."

Nene başını sallayarak oğlanı onayladı. 

-"Belki bir öğretmen falan bulup sorabiliriz?"

Kou "Tamam" dedikten sonra elindeki ruh asasını iyice kavradı.

-"Ama bu bir hayaletin işi de olabilir, dikkat etmeliyiz."

Vay be, Hayatımda ilk defa hayalet görülmüştüm. Neyse devam edelim. İki adım dahi ilerlemeden Nene aklına gelen şeyle durdu ve Kou'ya döndü.

-"Hanako-kun. Hanako-kun sence o da burada mıdır?"

Biraz düşündüler. İkisi de bunu anlayamayacak kadar salaktı. Her neyse okurlar beni öldürmeden önce devam edelim. 

-"Büyük ihtimalle değildir. Hem burada olsa bile eğer bir hayaletin işi değilse onu kimse göremez değil mi? Ayrıca eminim bizi hemen bulur?"

Tamam ben hayalet değildim ama eheh. Deftere yeniden yazmaya başladım.

"Hanako ve Mitsuba'yı herkes görsün."

Koridorun bu kadar sessiz olması ikisinin de tuhafına gitmişti ama derstedirler diye düşünüp ilerlemeye devam ettiler. En sonunda kocaman bir kapının önünde durdular. Kapının üzerinde de kocaman 1-A yazıyordu. İkisi sessizce birbirlerine baktılar. Bu kadar büyük bir kapı normal değildi. En sonunda Kou cesaretini toplayıp kapıyı tık tıkladı. Ardından ikisi de içeri girdi. Sınıfta yüksek sesle ders anlatan, sarı saçları yukarı dikik olan ve sarı gözlükleri olan bir hoca gördüler. Peki, böyle bir hoca görmeyi hiç beklemiyorlardı. Hoca ders anlatmayı kesmiş iki çocuğa bakıyordu.

-"Ehhh siz de kimsiniz?"

İki arkadaş böyle bir tepki beklemiyordu. Ne diyeceklerini şaşırmışlardı.

-"Ş-şey biz Yashir- yani ben Yashiro Nene ve bu da Minomoto Kou. Şey biz bir anda bu okulun içinde bulduk kendimizi. B-biz de nerede olduğumuzu bilmiyoruz. Belki siz bize yardım edebilirsiniz?"

Sarı saçlı hoca onlara anlamsızca bakıyordu. 

-"Ehh ben bunlar için çok yaşlıyım. Gidip olanları müdüre anlatıyorum. Siz burada kalın. Ben hemen gelirim. Ayrıca sınıf, misafirleri rica ediyorum öldürmeyin."

Tabii canıım çok çabuk gelirsin eheh.

"President Mic, müdür Nezu'nun yanından geç gelsin."

Hoca sınıftan çıktıktan sonra en sonundan Nene öğrencilere bakma fırsatı bulmuştu. Ancak mor bir şey, uçan kıyafetler, karga kafalı, 6 kollu ve pembe tenli birilerini görmeyi beklemiyordu. Titreyerek Kou'ya döndü.

-"K-kou-kun, gördüğümü görüyor musun?"

-"Mhm... V-ve bu hiç normal değil..."

Pembe tenli kız neşeyle ayağı kalktı.