Utangaç Mavi

Utangaç Mavi -3

   Odama izinsiz giren güneş beni uyandırmıştı. Ama uykumu  almıştım. Bugün PAZAR . Ve benim içimde nedensiz bir sevinç var. Bunun sebebi pazar gününü çok sevmem olabilir tabi.

    Baş ucumda duran komidinin üzerinde elimi gezdirdim. Aradığım şey telefon. Saate bakacağım.

Bir dakika ya çok aptalım.  Telefonum Atakan da kaldı.  Nasıl unuttum (!).

  Telefonumu Atakan dan nasıl alacağımı düşünerek banyoya gittim. Soğuk suyla yüzümü yıkayarak ayılmaya çalıştım.  Bir kaç kez yüzüme soğuk su çarptıktan sonra kahvaltı etmek için mutfağa gittim. Bir şeyler atıştırdım.  Hava çok güzeldi ama hiç gezesim yoktu. Evde oturup ayaklarımı uzatarak televizyon izlemek ve dondurma yemek istiyordum.

   Hemen Elifi aradım. Tabiki telefonum olmadığı için ev telefonunu kullanmak zorunda kaldım. 

》" Eliffff "

》 " Efendimm "

》 " Bize gelsene "

》 " Hakan evde mi ?"

》 " Evet evde o çağırdı seni ."

》 " Ha ha ha çok komik sordum sadece neyse geliyorum. Dondurma çikolatalı değil mi ? "

》 " Evet aşkım yaa biliyo beni .. "

》 " Öptüm bay bay ."

》 " Görüşürüz. "

Elif gelene kadar duş alayım dedim ve banyonun yolunu tuttum. Banyoya giderken gözüme mutfak masasındaki not takıldı.

" Büşra ben 3 günlüğüne Ankara ya gidiyorum. Okul gezisi var. Kendine dikkat et. "

Vay be ev bana kaldı demek. Güzel. Diye sinsi sinsi düşünürken duş alacağımı hatırladım ve bu sefer başka bir şey ile oylanmadan banyoya gittim.

Üzerime siyah şortumu ve beyaz bol tişörtümü giydim . Tişörtümün önünü şortumun içine soktum.  Saçlarımı kurutup. Dağınık ev topuzumu yaptıktan sonra abur cuburları mutfaktan oturma odasına taşıdım ve Elifi beklemeye başladım.

###

》 " Hoşgeldin YENGE ."

》 " Sus kızım ya Hakan duyar falan. Rezil olurum. " dedi ve içeri girdi.

》 " Hakan yok 3 günlüğüne Ankara ya gitmiş. "

》 " Hmm. " dediğinde yüzünün düştüğünü anlamıştım. Elindeki poşetleri alarak ona sımsıkı sarıldım. Ve ayrıldığımızda ona sıcak bir tebessüm ettim o da bana karşılık verdi. Beraber içeri geçtik. Dondurma yemek için 2 adet kaşığı da getirdiğimde sıra ne izleyeceğimizi seçmekteydi.

Elif Hakanın gidişine üzülmüştü. Sanki ben seni tanımıyorum. Orda ne yapıyor diye meraktan içi içini kemiriyordu. Ve bunu itiraf edip ağlayamadığı için romantik bir film seçti. İzlerken ağlayacak ben de filme ağlıyor zannedicem. Zeki arkadaşım benim (!)

  Ben de iyi bir arkadaş olarak ağlamasını istemediğim için komedi filmi açtım. Belki kafası dağılır.

  Evet filmi açtım. Oldukça da komik bir filmdi ama filmin yarısında Elif ağlamaya başladı.

》 " Niye ağlıyorsun ? "

》 " Ya..hanii...düştü ya çocuk...Herkes güldü ona ..yazık çocuğa. "  diye anlatmaya başladı. Anlatırken hıçkırıkları daha da artıyordu.

     Tabi ki neden ağladığını anlamıştım.

》 " Sadece 3 gün. Sonra gelecek." dedim sakinleşmesini umarak.