Kolejde Yeni Kız(4)

381 17 46
                                    

Aslında uyuyacaktım ama unutmuşum bölüm yazmayı skfpslkfpsğfld yazayım bari dedim ve bum:D iyi okumalar ve iyi geceleer!

Ben hala olayları kavramaya çalışırken Berke Abdullahcan kolumdan kavradı ve kendimi kapının dışında buldum. Cevap beklercesine ona bakmaya başladım ve kısa bir süre sonra zil çaldı. Ne saçmalıktı ama! İlk günden ilk dersi kaçırmıştım bile. Her ne kadar Hayallerimin Kırmızı Tofaşlı Keko Prensi ile zaman geçirdiğim için mutlu olsam da zor ve farklı kızı oynamam gerekiyordu.
Herkes zor ve farklı kızsa normal kızlar kim acaba diye düşünmeden edemedim ama klasik bir Wattpad kızı için bu kadar zeki olmak fazlaydı bu yüzden Berke Abdullahcan'ın yüzüne öküzün trene baktığı gibi bakmaya devam ettim. Sonunda ağzından o mükemmel sözler çıktı:

-Okulu ekek mi la?

Mükemmel diksiyonu beni benden alırken ağzımda su olmadığına şükrettim çünkü akabilirdi. Hala ona bakarken bana cevap heklercesine bakmaya başladı. Mecburen karşımdaki bu manzarayı izlemeyi kesip cevap vermeliydim:

-Okulun ilk gününden olur mu ki ya? Derse bile girmedim hiç olmaz ki ama.

Tabi ki böyle düşünmüyordum ama gözünü boyamam gerekiyordu yoksa bana ne hocalardan derslerden amacım zengin koca bulmak benim zaten o yüzden koleje kaydoldum ya. Bana yine o muhteşem gülümsemesini bahşedip konuşmaya başladı:

-La kızım okul benim zaten hiçbir şey diyemezler kalk gidiyoz bişiler yiyah.

Beni yemeğe mi çıkarıyordu?! Ayrıca okul benim mi demişti? Hayallerimin erkeğini bulmakla kalmayıp okula kaydolma amacımı da gerçekleştirmiştim. Hem de ilk günde!

Ben böyle kendi kendime konuşurken Berke Abdullahcan beni sırtına alıp kıskanç bakışlar arasında arabasına götürmeye başlamıştı bile. O görmeden beni kıskançlıkla süzen bir kız grubuna doğru kapak yaptım ve gülmeye başladım. Tabi ki sessizce güldüm ama Berke Abdullahcan farketmemeliydi onun gözünde masum cici kız olmalıydım.
Beni yerime yerleştirdiğinde kendisi de sürücü koltuğuna yerleşti ve eline arka koltukta duran nargilesini aldı. O sabah da orda mıydı nasıl farketmedim ki? Her neyse, ben yine bu doğal ve baş döndürücü manzarayı izlerken bana döndü ve konuşmaya başladı:

-Nereye gidek la?

Benim istediğim yere mi gidecektik? Tamamdı işte ya hayallerimin erkeğini bulmuştum. Hanımcı, Zengin, Keko ve Kırmızı Tofaşlı! Zor kız rolü yapmasam ons evlenme teklifi edip parasını bir an önce yemeye başlardım ama biraz beklemeliydim. Zor kızdım ne de olsa.
Hala ona bir cevap vermediğim aklıma gelince hayvan gibi aç olsam da formumu koruyorum imajını vermek için elit bir şeyler seçmeliydim:

-Eee, yeşillik yiyebileceğimiz bir yerlere gitsek iyi olurdu

Bana o çocuksu kahkahalarından birini sundu ve konuşmaya başladı:

-Olmuş bil güzellik.

10 saat sonra*

Uyandığımda akşam oluyordu ve üstümde onun kokusu sinmiş bir adidas kapşonu vardı. Pencereden dışarı baktığımda "Gaziantep'e hoşgeldiniz" tabelasıyla karşılaşmayı beklemiyordum ve şaşkın gözlerle ona baktım:

-Berke, neden buraya geldik?

Bana baktı ve gülümseyerek konuştu:

-Yeşillik yemek istedin, ben de seni yeşillikler diyarı baklava şehri Antep'e getirdim :)

*Saatleri salladım kfspfkslglalrwğgk takılmayın ona.

Alelacele bir bölüm yazdım ve telefondan yazdım yazım yanlışları varsa çokk özür diliyorum en yakın zamanda görüşmek üzereee:)
isteklerinizi tam bu satıra bekliyorummm!

Cringe HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin