SJOrSuJu

74 7 52
                                    

"Siwon! Kalk artık, uçağı kaçırağız.. hala uyuyor musun Masa? Uyansana!"

"Bugün de kalalım Sung..."

"Bütün gece çocuklarla oynarsan yorulursun tabi. Kalk yoksa Leeteuk'u ararım! Ya da dur Donghae'yi görüntülü arayayım ne dersin?" Yastığı tutup Yesung'a doğru attı Siwon. "Ne bu acele arkadaş? Anlamadım ki, sanki bekleyen var bizi."

"Çok konuşma, hyungunu dinle David Joseph!" Buzdolabına ilerleyip kahvaltıyı hazırlamaya başladı.

...

"Al işte! Biraz daha kıçını erken kaldırsaydın şu anda uçakta olabilirdik! Aferin sana Joseph..." Uçak biletini gözlerinin içine sokarcasına salladı.

"Uçak tam bir saat sonra, neyin isyanı bu? Otur şuraya da kahve alıp geleyim." Beş dakika sonra iki kahve ve kruvasan ile hyungunun yanına döndü esmer adam. Küçük beden kahveyi alıp başını uzun bedenin omzuna yasladı. "Davetin için teşekkür ederim Won~ O manyakların arasında sıkılırdım cidden!"

Kahvesinden bir yudum alıp konuştu esmer adam. "Ne zaman sıkılırsan kaç gel. Annem seni sever biliyorsun, hayır demez." "Yahu kazık kadar adam oldun hala ailen ile kalıyorsun... Sen gerçekten farklı bir kişiliksin Choi Siwon." Gülümsedi, dikelmiş saçları okşadı.

"Annem bensiz yapamaz hyung. Evlenene kadar yanında kalmam gerekiyormuş... Öyle söyleyip duruyor." Küçük beden neşeyle konuştu. "Peki ya evlensen?"

"Şu an kimse yok Sung hyung..." Duyduğu şeyle içtiği kahveyi püskürtmesi bir oldu esmer adamın. "Evlenelim Choi Siwon..."

~=~=~=~=~=~=~

"Wook nerede hyung?" Kapıda üstü kırmızı şarap olmuş, saçı başı dağılmış Leeteuk vardı. "İçerde salonda. İnek gibi bağırıp duruyor aptal çocuk."

İçeri girdiğinde yarısı koltukta yarısı yerde Ryeowook ile karşılaştı Kyuhyun. Derince nefes alıp yanına çöktü. "Wook, hadi uyan seni eve götüreceğim." Kolunu havaya kaldırıp salladı. "Hayır! Yapamazsınız! Bırakın beni!" Yüzünü Leeteuk'a çevirdi soru sorsrcasına. "Şimdi dikkatle dinle bak ne diyecek."

Saçlarını geriye atıp bağırmaya başladı. "Sevdiğim casusun gece gündüz peşindeyim/ Tam yakalayacakmış gibi görünürken yakalayamıyorum, yapışsam da gölgesi gibi/ Sevdiğim casusun gece gündüz peşindeyim/ Onu hedef aldığım andan beri nefesim kesilmiş haldeyim!"

Sabır dileyen Leeteuk'ın sesi daha da yükseldi. "Tanrım! Neden her içtiğinde bu şarkıyı söyleyip maziyi hatırlatmak zorunda bu adam?! Bekle burada montunu getireyim."

Kyuhyun, Ryeowook'u oturur hale getirip yanaklarına hafifçe vurmaya başladı. "Uyan, seni eve götüreceğim hadi." Gözler yavaşça açıldı. Küçük eller yanaklarına giderken birden dondu kaldı Kyuhyun.

"Seni yakaladım küçük firari!" Şaraptan kızarmış dudaklar, soğuk dudakları ile buluştu...

"Seni aptal Ryeowook! Rahat bırak çocuğu!"

...

SuJu'nun nefret ettiği ama benim gülmekten yarıldığım bir efsanedir Spy
Diğer şarkılara göre izlemesi azdır neden???
Açıp dinleyin lütfen :)

SuJuOrSJ √Super Junior√ ✔Where stories live. Discover now