Ufak Bir Bahane Ve Biraz Da Hasret

2K 257 33
                                    

Hozier-Take Me To Church

Chanyeol yine erkenden uyanmış ve soğuk bir duş almıştı. Sabah tıraşını olurken normalde yapmayacağı şekilde bir anlığına dağılan dikkati yüzünden çenesini kesmişti. Kesik fazla derin olmamakla birlikte canını da yakmıyordu. Kanı henüz durdurmuşken tıraşını tamamladı ve odasına geçti. Birkaç dakikanın sonunda odasında ne kadar ararsa arasın yara bandı bulamamıştı. Öylece bırakmayı düşünse de kesilen yer mikrop kapabilirdi ve bunu istemezdi.

Odasından çıkıp karşısına çıkan ilk askere yara bandının olup olmadığını sorduğunda aldığı olumsuz cevapla siyah saçlarını avucuyla başının üstünden alnına doğru bastırmıştı. Asker ona hastane binasından alıp gelebileceğini söylediğinde Chanyeol onu reddetti. Üniformasını hızlıca giyindikten hemen sonra yemekhaneye geç kalmamak adına aceleyle hastane binasına yürümeye başladı. Pekala, belki de acele etmesinin sebebi kahvaltı saatini kaçırmaktan endişe duyması değildi.

Hastaneye girer girmez Jinae'nin boş sandalyesine takılmıştı bakışları. Baekhyun'un yalnız olmasını umarken orta parmağının eklem kısmıyla beyaz kapıyı tıklattı üç kez. Bu sırada kapının hemen yanında duran ufak tabelada yazan 'Dr. Byun Baekhyun' yazısına gülümsemişti.

"Girebilirsin Jinae."

Kapıyı açtı ve masanın arkasında oturup önündeki kağıtları imzalayan Baekhyun'a baktı. Kapıyı kapattığında Baekhyun hala başını kaldırmış değildi.

"Jinae kaçmış gibi görünüyor."

Duyduğu kalın sesle irkilmişti Baekhyun. Hissettiği şey gerginlikti belki de. Chanyeol'ü görmesiyle ayağa kalktı ve gülümsedi.

"Gerçekten söylediğin gibi her gün kendini yaralayıp buraya mı geleceksin yoksa?"

"Yalnızca yara bandı almak için geldim ama Jinae yerinde değildi, bu yüzden size sormak istedim."

Baekhyun ona yaklaştı ve çenesindeki kesiğe kaşlarını çatarak baktı. "Beni görmek için kendini yaraladığını söyleyerek sana takılırdım ama resmi konuşmak istediğini belirttiğini hatırlıyorum, o yüzden bu şakamı şimdilik kendime saklıyorum yüzbaşı Park."

"Tabii, kendinize sakladınız."

Kısa olan gülümseyerek cam kapaklı dolaptan oksijenli su ve gazlı bez aldıktan sonra muayene masasının yanında bekledi.

"Oturacak mısın?"

"Yalnızca yara bandı yeterli olurdu."

Chanyeol Baekhyun'un ısrarlı bakışları yüzünden uzatmamayı seçti ve Baekhyun'un gösterdiği yere oturdu. Baekhyun pek de inat edilecek biri değildi belli ki. Baekhyun nazikçe küçük kesikle ilgilendikten hemen sonra daire şeklindeki saydam yara bandını kesiğin üzerine yapıştırdı.

"Teşekkür ederim."

"Dikkat etmelisiniz Yüzbaşı Park."

"Normalde oldukça dikkatli biriyimdir fakat nedensizce dalgındım bu sabah."

"Dün de dalgındın. Kolun iyi mi?"

Chanyeol başıyla onu onaylayıp ayağa kalktığında Baekhyun'un bakışları da aşağıdan yukarıya doğru yönelmişti. Elindeki küçük yara bantlarını karşısındaki uzun bedene uzattı.

"Ara ara değiştir yara bandını."

Uzun olan onu sessiz bir tonda onayladı ve kapıya yöneldi. Baekhyun sessizce arkasından bakarken kapı açılmış ve Jinae içeri girmişti.

"Yüzbaşı Park?"

"Danışman Jinae?" Chanyeol şaşkınlıkla kendine bakan kıza samimi bir karşılık verdikten sonra muhabbetin uzamaması için kızın saçlarını karıştırdı ve odadan çıktı.

Captain Park And His Lover / ChanbaekWhere stories live. Discover now