5- Çekim

898 71 52
                                    

Sehun, tuvaletten çıkar çıkmaz yüz ifadesini değiştirmek zorunda kalmıştı. Kalabalık salona bakındığında Se Jin ile göz göze geldi. İlgili bir tavırla tuvaletten çıkan Sehun'u izliyordu. Sehun hafif bir baş selamı verdiğinde kadın ise ona elinde tuttuğu kadehi kaldırdı. Mimikleri donuk olmasına rağmen Sehun'a gülümsemişti. Bu gülümseme Sehun'u biraz ürkütmüştü ama bozuntuya vermedi.

Klasik müzik, etkinlikte sosyalleşen insanlara eşlik ederken Sehun salonun altın işlemeli duvarlarına asılmış, cam bir çerçevenin içinde özenle korunmuş resimleri inceliyordu. Çoğu resim tanındık ressamlar tarafından çizilen, ünlü resimlerdi. Sehun ile birlikte birkaç grup daha resimleri inceliyordu.

"Çizim detaylarına bakacak olursak Van Gogh olmalı?" Arkasına bir adam yaklaştığında söyledi. Sehun kendisiyle konuşan kişinin kim olduğuna bakmak için diğerine döndüğünde birkaç saniye boyunca adamı süzdü. Bordo ve siyah bir takım elbise giymiş olan adam etkinlikteki diğer insanlara göre daha ilgi çekiciydi. Biraz önce moda defilesinden kaçıp gelmiş gibi görünüyordu. Asker traşı saç kesimi bir erkeğe ne kadar yakışabiliyorsa o kadar yakışmıştı. Siyah gömleğinin yakaları arasında altından zincir bir kolyesi ve bileğinde yine aynı renkte altından bir saati vardı. Elinde kristal bir viski bardağı tutuyordu ama neredeyse bitmişti. Yakışıklı yüzü ve uzun boyundan dolayı Sehun adamın bir model olabileceğini düşündü.

"Resimle ilgilenir misiniz?" Sehun, adamın kendiyle sohbet etmeye çalıştığını anladığında diğerini süzmeyi bırakıp cevap verdi.

"Aslında, sadece güzel bir resmin önünde güzel bir adam gördüğümde ilgilenirim." Adamın koyu teninin üzerinde mükemmel bir oranla konumlanmış dudakları, gülümsedi. Bu iltifat Sehun'un da neşesini yerine getirmişti. "O zaman resmin Van Gogh'a ait olduğunu nereden bildiniz?"

"Resmin altında yazıyor." Adam parmağıyla resmin sağ alt tarafını gösterdiğinde Sehun 'ha' dermiş gibi kafasını salladı. "Sizin de isminizi öğrenmek için üzerinizde bir etiket olması mı gerekiyor yoksa bana isminizi gecenin sonuna kadar bahşedecek misiniz?"

" Adım Oh Sehun." Sehun, adam elini uzattığında tuttu. Diğeri Sehun'un elinin üzerine küçük bir öpücük kondururken etkileyici gözlerle baktı. "Ne kadar güzel bir isim." Geri çekildi. "Ben de Choi Siwon. Ama bana istersen 'benimki' diyebilirsin."

"Bunu diyebileceğimi düşünmüyorum." Dedi Sehun. Siwon apaçık bir şekilde Sehun ile flörtleşiyordu. Siwon'un çok çekici bir aurası vardı. Kibar bir şekilde Sehun ile ilgilendiğini gösteriyordu. "İşte bu kalbimi kırdı. Ama size bir sır vereyim. Kalbimi kıran erkekler her zaman daha çok ilgimi çekmiştir." Siwon'un pes etmeyen tavrına karşılık Sehun gülümsemesini bastırmaya çalışırken başını salladı. Siwon'un ilgisini çekmediğini söylemek yalan olurdu ama pek güvenilir biri gibi durmadığı da bal gibi ortadaydı.

O sırada Sehun, Jong In'i fark etti. Yanlarına gelmişti.

"Bay Sehun, Bay Siwon." Jong İn ikiliyi selamladı. Siwon ise önce davranıp Jong İn'in elini sıktı. "Bay Jong İn konuşmanız gerçekten harikaydı."
"Siwon hadi ama etkinliklere her zaman geç kaldığını ikimizde iyi biliyoruz. Konuşmamı kaçırdın değil mi?" Jong İn, Siwon'un omzunu patpatladı. Gayet samimi görünüyorlardı. Siwon ise yakalandım der gibi ellerini iki yana kaldırdı. "Açıkçası söylemem gerekirse etkinlikte Bay Sehun'un da olacağını bilseydim gişede ilk bileti kestiren ben olacağıma emin olabilirdin." Siwon sırıttı.

Kai gülümsemeye çalıştı ama dudakları zoraki bir şekilde gerilmişti. Sehun da dahil olmak üzere kimse fark etmedi. "Öyle mi? Siz. Bay Sehun ile ne zamandır tanışıyorsunuz?"

Siwon saatine baktı. "Tam 12 dakika 45 saniyedir. Dünyam başka dönüyor." Siwon Sehun'a göz kırptığında Sehun utanç gülümsemesini şapmanya bardağının ardına saklamaya çalışmıştı. "Bay Sehun bu çapkın adam sizi darlıyorsa hemen sizi ondan kurtarabilirim." Jong İn şakayla karışık bir edayla söyledi. Elleri cebindeydi ve konuşurken biraz sarsılıyordu. "Başbakan Jong İn sizin daha önemli işleriniz yok mu? Ülkeyi kurtarmak gibi mesela."

The President (SeKai)Where stories live. Discover now