4

2.3K 212 36
                                    

Jimin üstünde olan gözlerin farkındaydı. Kendini bakmamak için o kadar zorluyordu ki onunla muhabbet edenlerin hangi konu hakkında konuştuklarını bile bilmiyordu.

Refleks olarak -öyle düşünmek istiyordu- kafasını çevirdiğinde korktuğu şey başına gelmiş, o adamla göz göze gelmişti. Her ne kadar bakışlarını hemen çekse de iş işten geçmişti artık.

Bu adamın onu terk etmesine rağmen hala bir bakışıyla heyecanlanıyordu. Bu durum çok sinirlendiriyordu onu. Belki de eski anılar heyecanlandırıyordur diye düşündü içinden. Ama çok iyi biliyordu ki bu adamla aynı havayı solumak bile başlı başına heyecanlanması için bir sebepti.

***********

Genç bir alfa ve omeganın yalnız başına gezmesi o dönem için kabul görmeyen bir davranıştı. Ne var ki Jimin ve Jungkook da buna özen gösteriyorlardı. Her yere aileleri ile birlikte gidiyorlardı.

Ama Jungkook için bu bir süre sonra can sıkıcı olmaya başlamıştı, artık Jimin ile yalnız kalmak istiyordu. Büyük ısrarları sonucunda Jimin'i bahçede buluşmaya ikna etmişti.

Yan yana yürüyen çift, nisan ayının ılık havası ve yeni açmaya başlamış çiçeklerin kokusuyla huzur içinde gözüküyorlardı. Öyleydi, huzurlulardı. Ama bir yandan da kalpleri heyecanla çarpıyordu. Jimin, her an birileri onları görecek korkusuyla heyecanlanırken, Jungkook Jimin'le yan yana ve yalnız olmanın heyecanını yaşıyordu.

Havadan sudan konuşmanın ötesine geçememişlerdi. Yaklaşık iki aydır görüşüyorlardı ve tahmin dahi edemeyecekleri şekilde birbirlerine ısınmışlardı. Her görüşmelerinde başından sonuna kadar susmandan konuşuyorlardı. Şu an ise susmaktan başka akıllarına bir şey gelmiyordu.

Jimin derin bir nefes aldıktan sonra, "gerçekten çok güzel bir gün." Dedi. Bugün bu cümleyi kaç defa kurmuştu tahmin dahi edemiyordu.

"Öyle." Diye cevap verdi Jungkook. Biraz daha Jimin'e yanaştı. Aralarındaki mesafeyi yavaş yavaş kapatıyordu. "Böyle bir havada dışarı çıkmamız iyi oldu değil mi?"

"Evet, Lordum."

Jungkook aniden Jimin'in kulağına doğru eğildi. "Jungkook." Dedi fısıltıyla. "Bana Jungkook demen konusunda birçok kez konuşmuştuk."

Jimin'in yakınlıktan dolayı yüzü kızarmıştı ve bunu ona çok yakın olan alfadan saklamasına imkan yoktu. Kendini biraz uzaklaştırdıktan sonra, "anladım...Jungkook." Dedi. Heyecandan ötürü sesi boğuk çıkmıştı.

Jungkook, "güzel." Dediğinde gülümseyerek Jimin'e bakıyordu. Omeganın uzaklaşmasından kaynaklanan mesafeyi tekrar kapattı. "Jimin." Dedi. Ses tonu çılgına çevirecek türdendi.

Bakışlarını kaçıran Jimin karşısına baktı. Gördüğü şeyle gözleri kocaman açılmıştı. Parmağını ileriye doğru uzatarak, "tavşan!" Diye bağırdı.

Omega, alfanın algılamasına izin vermeden hızla gösterdiği yere koşmaya başlamıştı.

Ne olduğunu anlamayan Jungkook ise bir süre Jimin'in arkasından bakakaldı. Uzaklaşan bedenle kendine geldiğinde o da koşmaya başlamıştı.

"Jimin, nereye gidiyorsun?" İyice uzaklaşmış omegaya sesini duyurmak için bağırması gerekmişti.

"Bir tavşan gördüm." Diye yanıtladı Jimin. Sesi neşeyle cıvıldayan bir kuş gibi çıkmıştı.

Yaklaşık beş dakika boyunca koşuşturmuşlar ama asla tavşanı yakalayamamışlardı.

Bahçenin en köşesinde kalan kamelyaya geldiklerinde vazgeçip durdu Jimin. Sırtını kamelyanın taş duvarına yaslayarak nefesini düzeltmeye çalıştı.

Jungkook da tam o sırada karşısında duran bedene yaklaşıp tek elini onun kafasının yanından duvara yasladı. O da nefes nefeseydi. Derin bir nefes aldıktan sonra kafasını eğdi. Yüzü çok yakınında olan omegaya baktı. Daha yakından bakmak için iyice eğilmişti. Kendini dolgun aralık dudaklara bakmaktan alıkoyamadı.

Jimin, yerde olan bakışlarını kaldırınca yutkunmasını engelleyemedi. Alfanın bakışlarının dudaklarında olmasıyla o da bakışlarını diğerinin dudaklarına indirdi.

Nefesi düzelmek yerine daha da hızlanmıştı. Kalp atışları da aynı durumdaydı. Sanki şey gibi...Şaşkınlıkla baktı o an. Kızgınlığa girmeden önceki gibiydi.

Kızgınlığına çok vardı, bunu biliyordu. Ama babası ona kızgınlığın bazı durumlarda da ortaya çıkabileceğini söylemişti. Tabii ki o durumları açıklamamıştı. Fakat şu anki hali o duruma benzer gibi duruyordu. Yani, öyle tahmin ediyordu.

Jimin, çoğunluğun aksine kızgınlıklarında neler olduğunu hatırlıyordu. Neler yaptığını, nasıl hissettiğini, her şeyi biliyordu. Bu yüzden korktu. Jungkook'un karşısında öyle bir duruma girmekten, kendini tutamamaktan ve birilerinin onları görmesinden korktu.

Yumruk yaparak gücünü toplamaya çalıştı. Ellerini Jungkook'un göğsüne koyduktan sonra durdu. İtmiyordu, bir şey onu engelliyor gibiydi. Elleri oralarda oyalanmak istiyordu.

Jungkook göğsünde hissettiği ellerle kendinden geçmemek için zor tutmuştu kendini. Çok zordu gerçekten. Her şeyden bir şekilde kaçabilirdi ama kokusu. O lavanta kokusunu içine çekmek için boynuna gömülmek istiyordu. Elleri duvardan aşağıya doğru kaydı, Jimin'in yanağının hemen yanında durdu. Parmaklarını yavaş hareketlerle tenine değdirmeye başladı.

Yanaklarına değen parmaklarla kendine geldi Jimin. Eğer daha fazla bu şekilde temasa devam ederlerse tüm korkuları gerçek olacaktı. Göğsündeki elleri hızla ittirerek alfanın altından çıktı.

Bahçenin bir ucundaki malikaneye bakarak, heyecanla, "benim artık gitmem gerekiyor." Dedi. Kelimeler hızla çıkmıştı ağzından. Jungkook'tan bir cevap beklemeyip hemen arkasını döndü.

Hızla giden bedenin arkasından tekrar koştu Jungkook. "Jimin!" Diye seslendiğinde ne diyeceğini bilmiyordu. Aklı az önce yaşananlardan daha doğrusu yaşanma ihtimali olan şeyden dolayı bulanmıştı.

Arkasını dönen omega sorgulayan gözlerle baktı. "Ber şey mi diyeceksiniz Lor- yani Jungkook?"

Bir süre diyeceği şeyleri düşündü Jungkook. "Bir daha ne zaman görüşürüz?" Diye sorduğunda heyecandan sesinin titrediğini fark edip kaşlarını çattı.

Jimin utangaçça gülümsedikten sonra ondan beklenmeyecek bir cümle kurdu. "Birbirimizden uzun süre ayrı kalamayacağımızı biliyoruz. Yakında görüşürüz Jungkook."

Jungkook, Jimin'in kurduğu cümleyle şaşkınlıkla bakakalırken, omega çoktan malikaneye ulaşmıştı bile.

Off fic yazmak GERÇEKTEN ÇOK ZOR

Off fic yazmak GERÇEKTEN ÇOK ZOR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Brilliant - Jikook AboHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin