YALANLAR VE YILANLAR

1.2K 76 168
                                    

Bu kitapta geçen kişi ve kurumlar tamamen hayal ürününden ibarettir.

Keyifli okumalar!

Şarkı: ıc3peak - sad bitch

Yalanlar Ve Yılanlar

Yalanlar.

Yalanlar Yılanlara benzer, büründükleri kostüm parlak ve güzeldir içinde taşıdığı zehri kimse anlamaz. Öyle güzel gizlerler ki kendilerini, kimin yalan kimin yılan olduğu ayırt edilemez. Oysa ki her yalanın içinde bir yılan, her yılanın içinde gizli bir yalan vardır. Tanıdığınızı sandığınız insanlar aslında içinde barındırdıkları yalanla tıpkı bir yılan gibi sarar etrafınızı, sizi seviyor sanarsınız ta ki boğazınıza sımsıkı dolanıp nefesinizi kesmeye çalışana kadar. O güzel derileri boğazınızı sardıkça ve siz nefes alamamaya başladıkça söylenen yalanlar bir bir canlanır gözünüzde, nasıl kandım diye kendinizi sorgulamak istersiniz ama boğazınızda ki yumru izin vermez size. İşte o an ya yalanlara ya da Yılanlara inanmak zorunda kalırsınız çünkü bilirsiniz ki yalanlar yılanları, Yılanlar yalanları barındırır.

Bomboş bir deponun içerisindeydim, etraf karanlıktı ama o karanlık hemen önümde duran Cam fanusu görmemi engellemiyordu, fanusun içerisinde bulunan yılanların gözleri ise karanlıkta büyük bir ihtişam ile parlıyordu, fanus yılanlar ile doluydu yalancısı ise hemen arkasında durmuş donuk gözler ile uzun süredir beni izliyordu. Etraf soğuktu, Bedenim deli gibi titriyordu ama üşüyor gibi hissetmiyordum, Hislerim de mi elimden alınmıştı?

Bilmiyordum.

Elim kolum bağlı değildi, hayatım boyunca da bağlı olmamıştı ama bazen bileklerinizde görünmez ipler bağlı olurdu ve siz ne kadar isterseniz isteyin kaçamazdınız. Belki de o anlardan birindeydim ya da tüm hayatım böyleydi ama ben ilk defa bu gerçekle yüzleşiyor ve o ipleri görüyordum. Korkmam gerekiyordu oysaki tek yaptığım şey boş bakışlar ile önümde duran Yılanlarla dolu fanus ve hemen arkasında duran yalancısına bakmaktı. Ne kadar inkar etmek istesem de biliyordum, beni dönüştürmek istediği kişi olmuştum, istediğim kadar inkar edebilir, içimde kendimi bin bir tür bahane ile aklayabilirdim. Ama biliyordum, asıl yılan bendim ve karşımdaki adam benim yalanlarımdı, gerçeğimle yüzleşmemi sağlayan kişiydi.

Donuk bakışları yavaş yavaş yumuşadı, sanki gözlerimden anladı neler düşündüğümü, kendimi yavaş yavaş farkına varmam hoşuna gitmiş gibi dudaklarında serseri bir gülümseme oluştu. O gülümsemesi bile yalan doluydu zaten o en başından beri yalandı ve ben artık tamamen onun evcil yılanı olmuştum. Dudaklarında ki gülümseme bulaşıcı bir virüs gibiydi, ya da ben öyle olmasını istiyordum. Çünkü eskiden o gülümsediğinde gözlerimi kaçırır o gülümsemenin beni ne kadar korkuttuğunu düşünürdüm, şimdi aynı gülümseme bende de vardı. Dudaklarım iki yana hafifçe kıvrılmıştı, başımı omzuma yatırmış onun korkutucu yüzüne bakıyordum ve biliyordum bugüne kadar gördüğüm yüz bu yüz değildi. Tanıştığım insan yalandı, yılanları ile şimdi tanışıyordum. Hem de yılanlarından biri ben olmuşken.

Bana doğru bir adım attı.

Hayır.

Yılanlarına doğru bir adım attı, o gülümseme hâlâ yüzünde vardı.

Ürkütücü bir yavaşlık ile bir adım daha attı, başını omzuna yatırıp son defa gülümsedi bana. Hemen ardından öyle hızlı bir şekilde önünde duran cam fanusa tekme attı ki, bana şaşırmak ya da korkmak için zaman bile tanımadı. Fanusun içinde olan Yılanlar büyük bir hızla sürünerek dört bir yana saçıldı, bana doğru gelen tek yılan ise korkuyla geriye doğru adım atmamı sağladı.

Yalanlar Ve YılanlarWhere stories live. Discover now