Ses

Bölüm lll :İlk Karşılaşma Yıl 2031

Adam ; anne sütü ve şefkatinden mahrum büyüyen fiziksel olarak yaşıtlarına göre oldukça geri kalmış gözleri çakmak çakmak parlayan zeki bir çocuk olarak Tinanın yanında yaşama tutunmaya çalışıyordu.Tinanın ilerleyen yaşı ve Brooklyn bölgesinde geçmişte yaşanan baskın ve yağmalar sonucu birkaç yaşlı çift ve zombi kılıklı soyguncular haricinde aklı başında yaşayan kimsenin kalmamış olması yiyecek bulmayı oldukça zorlaştırıyordu.Ama Adam şanslıydı.Tinanın düzen değişmeden önce ziraat mühendisliği yapıyor oluşu , kısıtlı imkanlarda bile herkesten gizli şekilde meyve sebze üretebilmesine olanak sağlıyordu.

Tina her zaman Adam'ı toprağa yöneltmeye ellerini diğer insanların kanlarına bulaştırmak yerine çamura sokmasını öğütlerdi. Adam ise Tinanın gizli şekilde ürettiği sebzelerden birer ikişer tane ceplerine sıkıştırıp Brooklyn bölgesinin hemen dışındaki ürünlerin takas yöntemi ile ticaret yapıldığı pazar yerine götürüp barınma ve jeneratör ile çalışan elektrik sistemlerinin yakıtlarını temin etmeye çalışarak günlerini geçiriyordu.

Adam'ın küçük ve çelimsiz oluşu vampir gibi bekleyen tüccarların onu gördüklerinde dişlerini bilemelerine sebep oluyordu.Ama çocuk zeki...7 yaşında olmasına rağmen pazar yerine girdiği andan itibaren kimlerle pazarlık yapılacağını kimlerden uzak durması gerektiğini çok iyi biliyordu.Özellikle hırsızlık malları ticareti yapan tezgahlara hiç yanaşmayıp kendine görev edindiği ticareti sorunsuz şekilde tamamlamaya çalışıyordu.

Günün ilerleyen saatlerinde pazarın sonuna doğru ADAM ticaret sonrası kazandığı ürünler ile birlikte güvenli olduğunu düşündüğü yoldan eve doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Arkasından onu takip eden birilerinin olduğunu farkederek ne yapacağını düşünürken adımlarını dahada hızlandırıp neredeyse koşmaya başlamıştı. Sürekli arkasına bakıp ortamı kolaçan ediyordu. 7 yaşında bir çocuk karanlık çökmek üzereyken korku dolu gözler ve hızlı adımlarla eve yaklaşmıştı. Neyseki korktuğu şey gerçek olmamış arkasından onu takip ettiğini düşündüğü kişiler Adam'a zarar vermemişti. Tina teyzeyi korkutmamak için ona bu durumdan bahsetmemişti. Elindekileri yaşadıkları evin en güvenli noktası olan tavan arasına yerleştirerek birşeyler yemek için Tinanın yanına gitti.Tina yaşlı kurt tabi, birşeyler olduğunu farketmiş ama Adamı daha fazla korkutmamak için pek fazla üzerine gitmemişti.

Gece biten enerjiden ötürü kesilen elektrik, aydınlatma ve ısınma sorununu ortaya çıkarmıştı. Adam kara kara düşünürken bu işi yarın çözmeye kendi kendine söz verip soğuk geceyi geçirmek için Tinanın yatağına gitti. Bebeklikten beri gerek soğuktan korunmak için gerekse dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı Tina Adamı hep koynunda yatırıyordu.Sabah olduğunda ortalık sakin, hava geceye göre daha sıcaktı.Adam hiçbirşey yapmadan direkt olarak Tinanın yetiştirdiği meyve sebzeyi sakladıkları yere giderek her zaman aldığından daha fazla ürün doldurdu çantasına. Tinaya hiçbirşey söylemeden evden ayrıldı. Adam daha fazla ürün takası yaparak enerji problemini çözeceği pilleri almayı planlıyordu. Her gün gözünde büyüttüğü Pazar yolu zamanın nasıl geçtiğini farketmeden bitmişti.Pazar girişinde her zaman gördüğü, üstü başı yırtık sakalları kir ve pislikten birbirine karışmış elinde bastonuyla oturan korkunç yaşlı adamdan bile önce gelmişti.Ama Adamın canını sıkan bir durum vardı.Normalde pazarda olması gereken kimse orada değildi.Acaba günleri mi karıştırdım diye düşündüğü sırada arkasından yaklaşan tehlikenin farkında değildi. Gelen tehlike yağmacılardı.

Yağmacılar Adamın arkasından ellerini sıkı şekilde tutarak çantasında getirdiği meyve ve sebzeleri çıkartmaya uğraşıyorlardı.Küçük Adamın fazla direnemediğini farkeden yağmacılar onu serbest bıraktılar.Adam gözlerinden yaşlar dökmekten başka elinden hiçbir şey gelmiyordu. Çocuksu bir korunma içgüdüsü ile yağmacıların lideri Reksin yüzüne tükürmüştü. Diğer yağmacılar Reks ile dalga geçmeye ona gülmeye başladılar. Reks sinirlenip Adamın tam yüzünün ortasına tokatı patlatmıştı. Hayatı boyunca dünyanın sert yüzüyle tanışmamış olan Adam ne yapacağını bilmez halde şoka girerek koşmaya başladı. Tabi kii ayakları onu en iyi bildiği yer olan evine götürüyordu. Eve yaklaşırken bir terslik olduğunu farketti. O terslik dış kapının açık olmasıydı. Tina hiçbir zaman dış kapıyı açık bırakmaz her zaman dışarıdan gelecek tehlikelere karşı kapalı tutardı.

Adam zaten yediği tokatın şokundayken birde kapının açık olması üstüne tuzu biberi olmuştu. Nefes alışveriş sesleri artık 10 metre uzağından bile duyulan Adam hıçkırarak ağlamaya başladı. Korku, heyecan ve adrenalin Adamın anlık olarak baygınlık geçirmesine sebep oldu ve evin giriş kapısında yığılıp kaldı. Gözlerini açtığında o gün ikincisini yaşadığı şok görüntü ile karşılaşmıştı. Tina Teyze üstü başı kan içinde elinde sıkı sıkıya tuttuğu bir not kağıdı ile mufağın girişinde yerde yatıyordu. Küçük nefesler, kısık sesler ile inlemeleri duyuluyordu.Adam yardım etmek için yanına yaklaştığında Tina yardım istemeyerek Adamın yanına oturmasını istedi.

Elinde tuttuğu kapalı notu Adamın cebine sıkıştırdı .Güçlükle yapabildiği el hareketleri ile yağmacıların geldiğini evdeki her şeyi yağmaladıklarını ,Tina direnmeye çalışırken ona zarar verdiklerini anlatmaya çalışıyordu. Bir önceki gün Adamı takip edip korkmasına sebep olan kişilerin Adam ve Tinanın yaşadığı evi öğrenmeleri ve yağmalamak için sabahı beklediklerini farketti Adam. Tinanın durumu kötüye gidiyordu ve boynuna kolye gibi astığı anahtarı Adamın eline sıkıştırdı. Güçlükle oturdukları koltuğun altındaki gizli bölmeyi tarif etti ve son kez Adam'a gülümseyerek gözlerini kapattı.Adam ne olduğunu anlamamış bir halde koltuğu uzun uğraşlar sonucu itebilmiş ve gizli bölmeden Tinanın sakladığı silahı ve yere düşen sebze parçalarından alarak çantasını doldurup istemeye istemeye evden ayrıldı. Çünkü ev artık güvenli değildi. Yağmacılar tekrar gelebilirdi. Adam hangi yöne hangi tarafa gittiğini bilmeden yürümeye başladı. Artık tanıdığı kimse kalmayan Adam gece gündüz demeden yürümeye devam etti. Çocukluğun verdiği enerji ve korku ile birlikte ne yaptığını bilmeyen Adam güçsüz düşüp yolun ortasında bayıldı. Yüzüne vurulan su serinliği ile uyanan Adamın tam karşısında kalabalığın en uç noktasında duran kişi Ray Palmerdi.

Ray uzaktan gördüğü Adamın gözlerine dikkatlice baktı. Bir sorun olduğunu anlamıştı. Korku dolu mavi gözlerinde yaşadığı şokların hatta yediği tokadın izi bile hala duruyordu. ALPHAGNG grubu çocuğu bırakıp gidelim ona harcayacak zamanımız yok diye homurdanmaya başladı.Ray anlık bir karar vererek yüksek sesle çocuğu hemen arabaya götürün aptallar burda kurda kuşa yemmi edeceğiz diye çıkıştı.Adam kim olduklarını bilmediği iki adamla birlikte bir araca bindiği sırada yorgun düşen bedeni hemen uykuya dalıvermişti.

Aracın ani şekilde durmasıyla gözleri açılmıştı. Hava kararmış, aracın sağından solundan vuran neon ışıklar gözlerini kamaştırıyordu. Etrafı çitlerle çevrili ellerinde ağır silahlar ile güvenliklerin olduğu bir yerin kapısına gelmişti bindiği araba. Arabayı süren Rafi güvenliğe seslenerek; Rayin talimatı bu çocuk burada kalacak ona bir yatak ve yiyecek bir şeyler ayarlayın dedi. Kapıdaki adam buda diğerlerinin yanınamı diye sorduğunda Rafi hayır bunu ayrı biryere yerleştirin talimatını verip Adam'a dönerek hadi ufaklık in bakalım arabadan, sana ayırdığımız sürenin sonuna geldik deyip kendi aralarında gülüşmeye başladılar.