Toprak tane tane ne için orada olduklarını açıklarken onun nasıl her koşulda bu kadar sakin kalabildiğini düşünmeden edemedi Cemre. Görevli kayıtları kontrol ederken o içinden taşan öfkeyle bilgisayarı parçalayacaktı neredeyse. Ama o an "A... Can orada işte!" dedi Ece. Anında kızın bakışlarını takip etmişti her biri. Kapı yeniden kapanmadan Cemre de görmüştü abisini. Muhtemelen içeri girmesi yasak olduğu halde ikinci kez düşünmeden kapıya yöneldi.

 Muhtemelen içeri girmesi yasak olduğu halde ikinci kez düşünmeden kapıya yöneldi

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

"Cemre." demişti Toprak arkasından. Bankodaki adam durması için sesleniyordu. Önemsemedi Cemre. Önemsemedi hiçbiri. Az sonra hastalara müdahale edilen kısma geçmiş, perdeli bölmelerden birinin ardında Can'ı yeniden görmüşlerdi.

Kerem'le Mert "Hepiniz birden buraya giremezsiniz," diye itiraz eden kadını başlarından savuşturmaya uğraşırken onların başarılı olmasını beklemedi Cemre. Zaten sesleri duyup onları fark ettiği an Can da tekerlekli sandalyesini kardeşine doğru çevirmişti. Önce onun yanına koştu Cemre, ama sonra yatakta yatan Leylim'i fark edince anında kıza doğru atıldı.

"Leylim..."

Cemre göğsünden fırlamaya çalışan kalbini durdurabilecek tek güçmüş gibi uzandı arkadaşının eline. Onun iyi olduğunu hissedebilmek için sıkıca kavradı parmaklarını. Leylim'in alnında yeni atılmış bir dikiş vardı. Batikon yüzünden hala turuncuydu kaşından saçlarının dibine uzanan teni. Yine de Cemre'nin hayal ettiği korkunç görüntülere kıyasla oldukça iyi durumdaydı.

"Merak etmeyin." dedi Leylim gülümsemeye çalışıp. "Sadece kesik var. Onu da diktiler zaten."

Can ona katılmıyor olsa gerek "Henüz MR çekilmedi." diye araya girdi sinirle. Bir süredir geri kazandığı sakinliği yine kaybolmuş, yerini buram buram etrafına yayılan bir hiddete bırakmıştı. "Şerefsiz koca şişeyle vurmuş kızın kafasına." derken o şişeyi o şerefsizin münasip bir yerine sokmak ister gibiydi.

"Leylim bu nasıl oldu?" dedi Burak kaygıyla. Yatağın öteki yanına çöküp kızın diğer elini tutmuştu. "Kim yaptı bunu sana?"

Dudakları aşağı sarktı Leylim'in. "Ben... net göremedim." dedi özür diler gibi. "Eve dönmeden Ruhi dedeyi kontrol etmek istemiştim. İçeri girmek için zar zor izin aldım. Sonra bir karaltı fark ettim dedenin başucunda. Yastıkla onun üzerine eğildiğini fark edince bağırdım, ama arkamı döndüğüm an kafama vurmuş. Ben gerisini hatırlayamıyorum. Gözümü burada açtım sonra."

"O ibne Leylim'i bayıltıp kaçmış." diye tamamladı Can dişleri arasından. "Leylim orada olmasa dedeyi öldürecekti belli ki. Foyası ortaya çıkınca da kaçtı tabi it."

"Dedem?" dedi Cemre bir an korkuyla. Ama abisinin yüzü rahattı.

"O iyi. Leylim'in sesine uyanmış ama onun da adamı gördüğünü sanmıyorum. Zaten görse de..." Görse de dedeleri onlara söyleyemezdi, çünkü hala konuşamıyordu. Sıkıntıyla nefes verip başını elleri arasına gömdü Can.

BAHAR UYKUSUOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz