1.2

108 89 1
                                    

"İyi misin? Sabahtan beri sesleniyorum ama şokta gibiydin"

Sessiz bir şekilde kafamı sallayıp onayladım.

"Ne söyledi sana"

Sorgular gibi çıkan sesiyle kaşlarımı hafif çatıp baktığımda hemen kendini toparlayıp benden uzaklaştı.

"Batı'nın anne ve babası yaşıyorlar mı?"

"Evet yani öyle tahmin ediyorum kimseye ailesi ile ilgili birşeyden bahsetmedi"

İlerde ışıkları yanan marketi gördüğümde konuşmayı sonlandırıp ilerlemeye devam ettim.

Sessizce yanımda yürürken markete girip eşyalara bakmaya başladım.

"Ne almak için geldin"

"Efendim"

"Peşimden gelme sebebini soruyorum"

"Şey evet ben...ben makarna alacaktım."

Dudağımın kıvrılması ile ona arkamı dönüp bir alış-veriş arabası aldım.

"Sen ne alacaktın"

"Yeni taşındım yiyecek bişeyler alacaktım."

Ben hızla dondurulmuş gıda reyonuna gidip arabanın yarısını pizza ile doldururken o da meyve reyonundaydı.

Bir kaç tane köfte ve patates kızartması da koyup dondurulmuş etlerden doldurmaya başladım.

"Vay! Canına eti bu kadar sevdiğini bilmiyordum."

"Artık biliyorsun"

Elindeki elma poşedi ile şaşkınlıkla ona baktım.

"Sen makarna alacaktın."

"Bu senin için"

Aklıma sabah beni takip ettiği geldiğinde dudağımın köşesi kıvrılmak için an kolluyordu. Elindeki poşedi alırken bilerek elimi eline sürtmüştüm suratına yayılan pembelik ile arkamı dönerek sırıtmaya başlamıştım.

İlerlemeye devam ederken makarnaların önüne gelmiştim bir kaç tane makarna içine koyup arkamı döndüm.

"Hadi alsana" hızla yanıma gelip kucağına iki tane alırken kasaya yönelmiştim.

Cebimden kartımı çıkartıp uzattım.

"Poşet ister misiniz?"

"Evet"

Hepsini poşetlere yerleştirip elime aldığımda elinde sadece 1 poşetle yanımda yürüyen Fezaya baktım.

"Çok ağırsa alabilirim"

Alaycı ses tonuyla konuştuğumda yine yanakları kızarmış hızla elimdeki poşetleri almaya yeltendi. Zorluk çıkarmadan avcuna bıraktım yarısını

"İdare ediyordum ben"

"Üzgünüm düşünemedim"

Aldırmadan yürürken birden durup kolumu tuttu suratına baktığımda bembeyaz bir süretle karşıya bakıyordu.

Kafamı çevirip baktığımda sertçe yutkundum.

"Polisi aramalıyız"

"Hemde hemen"

Hızla cesede yaklaştığımda üzerindeki deri ceketle bunun Batı olduğunu anlamam uzun sürmedi yüzü tanınmaz haldeyken bağırsakları yarılmış karnından sarkıyordu
Ağzıma gelen safra sıvısı ile hızla arkamı dönüp köşedeki ağacın önünde kusmaya başladım.

Sırtımda gezinen el ile kafamı kaldırıp ona baktım.

Elindeki mendille ağzımı silip köşeye attı.

Düşler Okulu Where stories live. Discover now