10_Charlie

260 22 64
                                    

Kalın ve yatay yazılan kelimelere dikkat !

Bu bölüme bir sahne koyucaktım ekleyemedim inşallah birdaha ki bölümde olucak

-Marinette benimle babama karşı savaşır mısın?

-Adrien ayna ile işin bittiyse okula geç kalıcaksın ayrıca o kırmızı gülde neyin nesi! Çıkma teklifi etmiyorsun sonuçta.

-Haklısın plagg, dedi ve elindeki gülü vazoya geri koydu.

-Hem önce usta ile konuşmamız gerekiyor biliyorsun, diye ekledi plagg.

-Önce okula gitmeliyiz yeni şoförümü merak ediyorum doğrusu, dedi adrien.

Çantasını aldı ve odasından çıktı. Büyük kapının önünde bir adam onu bekliyordu.

-Merhaba Bay Agreste.

-Merhaba biraz kendini tanıtabilir misin?

-Ben Charlie efendim. İtalyanım. Kendi dilim dışında çince, japonca ve fransızca biliyorum. Sizin yeni çince öğretmeniniz, özel korumanız, sekreteriniz, özel hocanız ve şoförünüzüm.

-Ama benim zaten bir sekreterim var, yoksa nathalie iyi değil miydi? Adrien endişelenmişti ama belli etmemeye çalışıyordu.

-Ben sadece bana söyleneni size iletiyorum efendim.

-Bugünkü programınızı okumamı ister misiniz?

-Evet lütfen.

Elindeki tableti açtı.

-Şimdi hemen okulunuza gidicez siz çıkana kadar kapıda bekleyeceğim. Okulunuz bittiğinde bir moda programında röportaj yapıcaksınız. Program şehir dışında olduğundan oraya gidene kadar konuşmanızı çalışabilecek zamanınız olucaktır. Röportaj bittiğinde ise bahar sezonu kıyafetlerinin tanıtımına katılmanız gerekiyor. Bu yaklaşık yarım saat sürer. Oradan da Bayan Tsurugiler ile akşam yemeği yiyeceksiniz. Çince dersiniz akşama alındı. Saat 8'de olucak. Dersiniz bittikten sonra yarın olucağınız sınava sizi çalıştıracağım. Her şey bittiğinde 9'da yatmanız gerekiyor. 

-Nefes alabilir miyim? ,dedi alayacı bir ifade ile adrien.

-Ne dediğinizi anlamadım.

-Önemli bir şey değil.

-Detaylarını arabada devam etmeliyiz, dedi ve arabaya doğru yürüdü.

Adrien babasının neyin peşinde olduğunu bilmiyordu. İsteyerek veya istemeyerekte olsa usta ile görüşmesine engel olmuştu. Tek umut bir akumanın çıkmasıydı. Akuma'yı gönderenin de babası olduğuna göre o şehir dışına çıkmadan akuma'yı yollamazdı. Uğur böceği'nin tek başına savaşmasına izin veremezdi. Daha önce de yoğun geçirdiği zamanlar olmuştu ama hiç bu kadar yoğun bir günü olmamıştı. Babası büyük bir şey planlıyor olmalıydı. 

Okula vardığında nino'yu gördü. Hemen yanlarına gitti.

-Hey millet!

-Dostum! 

-Marinette ve alya nerede sınıfta mı? 

-Marinette bugün okula gelmedi dostum.

-Neden?

-Bilmiyorum dostum.

Adrien

Alya ile konuşmam gerekiyor.

-Hadi sınıfa gidelim, dedim.

Sınıfa girdiğimizde alya telefonla konuşuyordu. Yanına gittik.

Aşkın Leydi Hali \Miraculous\Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt