Aşkın Leydi Hali \Miraculous\

8_Günlük

Marinette

Sabaha kadar gözüme tek gram uyku girmemişti şimdi ise uykum çok vardı bir marinette klasiği olarak. Yapıcak bir şey yoktu hem bugün adrien'ın defilesi vardı ve sanırsam Gabriel Agreste'te gelicek. Tabi ben katılmayacağım aslında adrien davet etti ama onun yerine usta'nın yanına gidicem ve arı mucizesinin sorununu öğrenicem. Normal bir zamanda koşa koşa adrien'nın yanına giderdim ama galiba kara kedi haklıydı daha fazla üzülmeye gerek yoktu. Luka ile bir veya iki gün karşılaşmamaya çalışacağım en azından emin olana kadar onu sevdiğimi...

Okula doğru koşar adımlarla ilerliyordum. Geç kalmamıştım sadece alya ile konuşmaya ihtiyacım vardı. 

-Marinette! 

-Huh adrien...

-Şey biraz konuşabilir miyiz? 

-T-tabi.

Okulun arka bahçesine gittik ve bir banka oturduk.

-Marinette sen hiç sevdiğin birinden biri için vaz geçtin mi? ,dediğinde şaşırdım bu soru da neydi böyle ne demeliydim ki? Sonra adrien'nın yanında olan eskrim çantasını gördüm ve;

-Bak adrien sorunu pek anlamadım ama birinin yaşaması için birinin ölmesi gerekir her zaman bu her ne şartta olursa olsun değişmez ve evet bende vaz geçtim herkes gibi, dedim ölen kişi bendim yaşayan ise kagami idi. Şu anda onunla düzgün bir şekilde konuşmak ise işin en acı verici kısmıydı. Ondan vaz geçtiğimi söylemek sevdiğimi söylemekten daha kolay olmuştu!

-Uğur böceği gibi konuştun marinette, dedi çok güzel bir tebessüm ile ahh o gözlere ölebilirim haa kendine gel marinette.

-B-ben yani alya onun büyük bir hayranı sürekli onun sözlerini söylüyor oradan bir kulak aşığım y-yani aşinalığım olmuş olmalı, dedim off yine kekeliyorum işte onu unutamadığımı mı gösteriyor bu?

-Artık derse girmemiz gerek ve teşekkür ederim marinette, dedi ve bana sarıldı.

-Her zaman yanımdaydın, dedi.

-Uğur böceği'nin sözlerini ezberleyen bir tek ben değilim anlaşılan, dedim gülerek. Dur ne! Ama ben bu sözü suyun altında sadece kara kedi'ye söylemiştim. Off ne saçmalıyorum ben "Her zaman yanımdaydın" sözü benim değil ki herkes kullanabilir yani her kullanan kara kedi değil ya! Değil mi?

Adrien

Bu sözü leydim biz yalnızken bana söylemişti marinette nereden biliyor ki? Belki onu da alya söylemiştir fazla zorlamamak en iyisi. Kimliğimi ifşa etmek istemem.

Konuşma bitince oturduğumuz bank'tan kalktık ve sınıfa gittik. Anlaşılan konuşmaya çok dalmışız Bayan Mendelieve içerideydi ve bizi her zaman ki gibi sınıfa almadı.

-Şey ben özür dilerim marinette, dedim.

-Zaten her zaman geç kalıyorum adrien inan bana önemli değil, dedi o da her zaman olayların iyi tarafından bakıyordu. 

-Defileye gelicek misin?

-Gelemiyeceğim üzgünüm adrien, neden kesik kesik cevaplar veriyor ki?

-Az daha unutuyordum, dedi ve çantasını açarak içinden bir paket çıkardı.

-Bu senin için, dedi ve bana uzattı bende gülümseyerek aldım ve içini açtım.

-Günlük tutmayı istediğini söylediğinden beri böyle bir şey yapmayı istiyordum dün gece de uyku tutmayınca- ,sözünü bitirmesine izin vermeden ona sarıldım.

-Teşekkür ederim marinette sen harikasın! , dedim ve sarılmayı kestim. Bir gün içerisinde ne kadar çok sarılmıştım böyle!

-B-bir şey değil adrien artık sırların güvende, dedi gülümseyerek. Ona hayran kalmamak elde değildi.

 Gözleri okyanus gibiydi hani olur ya okyanusun sığ tarafı böyle koyu olmayan bir tondur. Marinette'in gözlerine bakınca bir güven duygusu oluşuyor içimde onunlayken başıma hiçbir kötü şey gelmeyecekmiş, asla boğulmayacakmışım gibi. 

Dersler bittiğinde defilenin olacağı yere gittim. Babam gelecekti. Bu defile yılın defilesiydi asla kaçırmamalıydı. Bende bu şansı asla kaçırmamalıydım. Dün akşam leydim ile ayrıldıktan sonra uzunca düşünmüştüm ve kameraların çekmediği yerlerden giderek babamın odasına girmiştim. Kapı tabi ki kilitliydi ama benimde kwami'm vardı. İçeri girmiştim ve nooro'yu gördüm. Onunda sayesinde babama gizli bir ses kaydı taktık. Son teknoloji olduğundan fark etmesi çok çok zordu. Bugünde defilede ondan ses kayıt cihazını alabilecek kadar yakınlaşabilirdim. 

Marinette

-Yani şimdi usta arı mucizesi kırılmış mı?

-Maalesef evet düzeltebilirim ama zaman alır çünkü maalesef parşomenlerin bazılarını kaybettim.

-Senin suçun değil usta her şeyin sorumlusu benim, dedim.

-Kendini suçlama marinette.

-Ama çok büyük bir hataydı chloe'ye mucize vermek o kötü tarafı seçti.

-Chloe'nin hata yapması harika bir kraliçe arı olduğu gerçeğini değiştirmiyor aynı senin harika bir uğur böceği olduğun gerçeğini değiştirmediği gibi. Evet hata yaptın ama kim yapmadı ki?

-İyi ki varsın usta, dedim ve gözümden akan bir damla yaşı sildim.

Yazar

Marinette ile usta konuşurken binadan içeri girmekte olan adrien'dan habersizlerdi. Adrien tam kapıyı tıklatacakken bir ses duydu "Bozuk olan mucizeyi taktığın için gücünün bir kısmını mucize içine çekti bu bir çok mucize kullanıcısın sonu oldu dikkat etmelisin uğur böceği" adrien bu duydukları karşısında şok olmuştu. Yani mayura'nın başına gelenler leydisinin de mi başına gelmişti. Kapı kulubu'nun hareket ettiğini görünce büyükçe olan bir vazonun arkasına saklandı. Uğur böceği'nin gittiğine emin olunca saklandığı yerden çıktı ve usta'nın yanına girdi.

-Usta!

-Kara kedi gel.

-Uğur böceği iyi olucak mı usta?

-Bizi dinlerken umarım uğur böceği'nin kimliğini öğrenmedin adrien.

-Hayır efendim öğrenmedim.

-Merak etme o iyi olucak sadece bir kere kullandı kırık bir mucizeyi, dediğinde rahatladı kara kedi.

-Uğur böceği mucizesi kırık sanmıştım.

-Arı mucizesi kırık adrien, uğur böceği görevine devam edecek merak etme.

Daha sonra usta ile ses kaydını dinlediler.

-Adrien baban anneni hayata döndürebilmek için mutlak gücü istiyor olmalı! ,dedi telaş içinde usta.

-Buna inanamıyorum...

 Usta adrien'ın kafasından geçenleri çok iyi anlamış olacak ki konuşma gereğinde buldu kendini.

-Birinin yaşaması için birinin ölmesi lazım adrien.

-Biliyorum efendim.

-Uğur böceği'ni sonsuza kadar kaybetme olasılığını saymıyorum bile, dedi plagg araya atlayarak. Her zaman ki gibi çok rahattı.

-Uğur böceği hiçbir zaman benim olmadı ki plagg, dedi adrien karamsarlıkla.

Devam Edecek

Oy sınırı:6

Yorum sınırı:10