Z

189 20 1
                                    

Donghyuck, Mark sınıfta başını belaya sokarken onu izledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Donghyuck, Mark sınıfta başını belaya sokarken onu izledi. Ceza almasından dolayı kendisine nasıl söylendiğini de gördü. Mükemmel. Belki orada Mark'la konuşabilirdi.

Ders bitmek üzereyken Donghyuck telefonunu çıkardı ve birine mesaj atıyormuş gibi yaptı. Neyse ki, bir kez olsun, öğretmeni onu yakaladı ve onu gözaltı (detention) odasına gönderdi.

Mutlu bir şekilde kabul etti ve Mark'ın bulunduğu yere doğru yol aldı. Kapıyı açarken etrafına baktı ve orada sadece bir öğrenci olduğunu gördü. Mark.

Ceza notunu öğretmen masasının üstüne koyup Mark'a doğru yürüdü ve konuşmadan önce derin bir nefes aldı.

"Hey, buraya oturabilir miyim?" Kendine güvenerek sordu. Mark 'evet' diye cevapladığında, neredeyse mutluluktan aya çıkacaktı. Ama Mark sonra yerinden kalktı ve Donghyuck'tan uzaklaştı.

Donghyuck'un yüzündeki hayal kırıklığı açıktı, üzgün bir şekilde oturdu. Bir süre sonra başını Mark'a çevirdi ve fısıldadı, "Mark lütfen konuşabilir miyiz?" Öğretmenin onu duymaması için dua etti, ama elbette, umduğu gibi gitmedi.

"Hayır." Öğretmen okuduğu kitaptan gözlerini ayırmadan cevap verdi. Mark öğretmene bakarken başını salladı ve Donghyuck'u görmezden gelmeye devam etmeye karar verdi.

"İyi o zaman." Donghyuck kafasını masaya koyarak ve Mark'tan başka yere baktı. Neden açıkça arkadaş olmak istemeyen biriyle bu kadar uğraşıyordu?

Zil çaldı ve Donghyuck hızla Mark'a döndü, ama çoktan kapıdan çıkmıştı. İçini çekerek çantasını aldı ve kendini sınıftan dışarı sürükledi.


                                       🍉


"Yani söylüyorsun ki, Donghyuck bir çocuk yüzünden mi bok gibi görünüyor?" Donghyuck, arkadaşının, abisiyle konuşurken sesini duydu. Bu kişi Yangyang'dı. Komşusuydu ve bir süredir onu kızdırmak için evini ziyaret etmediği için Donghyuck'ı kontrol etmek istemişti.

"Evet, biraz karmaşık."  Dedi Doyoung. Kapısının arkasındaki sesler, Donghyuck'ın artık onlara katlanamayacağı noktaya kadar yükseliyordu. Çarşafları tekmeledi ve kızgınlıkla kapıya doğru yürüdü.

Donghyuck kapının kolunu kavradı ve sertçe açtı. Yangyang'la Doyoung konuşmayı bıraktılar ve Donghyuck'a garip bir şekilde gülümsediler.

"Ne?" Sabrını kaybederek sordu. İlk konuşan Yangyang oldu, Doyoung'u kenara itti ve Donghyuck'a kocaman bir gülümseme verdi.

"Dinle, birkaç hafta önce bir eğlence parkı açıldı ve ben gitmek istiyordum." Donghyuck bunun nereye gittiğini zaten biliyordu. Mark'la oraya gitmek istemişti ama bu seçenek muhtemelen artık geçerli sayılmazdı. Donghyuck "bana 5 dakika ver" diyerek Yangyang'ın kapısını kapattı ve sonra hazırlanmaya başladı.

Düzgün giysiler giyen Donghyuck kapıyı tekrar açtı ve Donghyuck'un annesiyle konuşmakla meşgul olan Yangyang'a seslendi.

"Güzel görünüyorsun." Dedi, gülen ve başını sallayan Donghyuck'a baktı.

"Ben her zaman güzel görünüyorum."

Out Of The Friendzone || MarkhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin