---

 

Edward yüzüme bakarak hakaretlerini savurmaya devam etti. ‘Bak Riley bana neler anlattı.Sana tanıdık geliyor mu bu cümleler Bella.Bunları Riley’den duyduğum günden beri aklım hep bu cümlelerde.Kafamdan hiç çıkmıyorlar.Sana her baktığımda bu korkunç cümleleri düşünüyordum.Ve onunla öpüştüğünüz günü…Sevdiğim kadın bunu bana nasıl yapar diyordum.Ama bunları senin yüzüne vurarak bu işten yırtmanı sağlayamazdım.Sana acıların en büyüğünü çektirerek seni bırakacaktım.Senden nefret ediyormuş gibi davranarak,yabancı gibi,senden nefret eden biri gibi davranarak intikam almaya çalıştım.Son olarak sana dokunmaya kalktığımda beni istemeyince beni gerçekten tamamiyle aldattığını anladım.Bende seni senin silahınla vurmaya karar verdim.’ Edward bunları söylerken yüreğim gittikçe daha da parçalanıyordu.Beni aldattığı sahneden daha kötü bir sahne yaşıyordum.Güçlükle de olsa koltuğun kenarına tutunarak konuşmaya çalıştım. ‘Konuşma sırası bende Edward.Beni dinlemeni istiyorum.’

 ‘Senin yalanlarını dinlemek istemiyorum’ dedi bağırarak. ‘Konuşmaya hakkım olduğunu düşünüyorum.Öncelikle sen her şeyi çok bildiğini sanıyorsun ya tek kelime bilmişliğin yok senin.Önce bunu aklına sok.Riley’le yaşadığın bu konuşmanın aynısını onunla bende yaşadım.Hatta beni zorla öptü.Çok şaşırdım çünkü onun o zamanlar duyguları karışıktı.Bunu önemsemedim..Hani beni aldattığın gün..dokunmanı istemediğimden değildi.Bana zorla sahip olma güdüsüyle yaklaştığın içindi.Çünkü hakaretlerin,zorbalıkların beni çok yormuştu.Sonra çıktın gittin odadan.Sen gittiğinden beri kendime gelemedim o gün.Her yerde seni aradım belki bulurum,konuşurum aramızı düzeltiriz diye.Sonra akşam eve geldim ve o rezil sahneyi gördüm.Senden o gün tamamen vazgeçtim.Riley senin beni aldattığını söylediğinde ona hiç inanmadım.Çünkü sen beni seviyordun neden aldatıyorsun ki..Çok seviyodun sen beni..Bende seni çok seviyodum.Seni aldatmak..başkasıyla göz göze bile gelemem.’ Edward duyduklarının şokuyla kanepeye çöktü başını kaldırıp Bellaya baktığında yüzü kireç gibiydi ve ağlıyordu,ayakta çok zor duruyordu.Üstelik ağlaması daha da şiddetlenmişti.Birden karnını tuttu ve acıyla bağırmaya başladı.Birden ayağa kalktı ve Bellayı kollarının arasına aldı.Üstüne ılık ılık akan bir şey farketti.Bellaya baktığında açık renk pantolonuna bulaşan kanı gördü.Bella kanını görünce daha çok ağlamaya başladı. ‘Edward hastaneye götür beni çabuk ne olur.’dedi.Bella’nın bayılmadan önceki son sözleri bunlardı. Bella’yı sedyede hızla acile götürürken hastanedeki koşuşturmaya yabancı kalmış gibi hissettim. Herkes Bella’ya yardım ediyordu fakat ben hiç bir şey yapamıyordum. Acilin kapanan kapılarından güçlükle girmeye çalıştım ama doktorlar beni içeri almadılar. Boş boş oturup sinir bozucu derecede etrafta sinsice dolaşan sessizliği dinliyordum. Isobel koşarak hastane kapısından görünene kadar dalgınlığımı sürdürdüm. Isobel önce acil kapısına doğru yürüdü fakat onu da almadılar.Gözlerini bana çevirdiğinde şaşkınlıkla yanıma geldi. ‘Edward ?’dedi soru sorar gibi. ‘Ne oldu ?’ Gücümü toplayabildiğince kelimeleri hazmetmeye çalıştım. ‘ Bella hamile miydi ?’dedim ‘Bunu en son öğrenecek kişi ben mi olmalıydım.’

 ‘Bella sana söyleyecekti.Ama onu her görüşünde iğneleyici laflar ediyordun ve ona kötü davranıyordun.Sizin boşanma sebebiniz bunlardan biri.Ama sana söyleyecekti uygun bir zaman bekliyordu.’

‘Şimdi benim aptallığım yüzünden karımı kaybedebilirim.’ Isobel bakışlarını üzerimden çekip acil kapısındaki harekete baktı.Doktor çıkmış bize doğru geliyordu. Isobel benden önce davranıp doktorun yanına koşmuştu ‘Doktor Bey,arkadaşım nasıl ?’ Doktor tereddütlü bir sesle çenesini sıvazlayarak ‘Biliyorsunuz ki kendisi hamile ve bebek daha çok küçük..Kendisini üzücü,kırıcı,yorucu olaylar olmamalı bu aylarda çok dikkat etmelisiniz.Kendisi şuan iyi hatta kalkıp gitmek istiyor.Zaten gidebilir ama bunları kendisine de söyledim dinlenmesi gerekiyor toparlanabilmesi için ve aylık kontrollerine düzenli gelmeli.Bunları unutmayın ve ihmal etmeyin.Geçmiş olsun .’ Derin bir nefes aldım.Bella iyi olmazsa ben kendimi nasıl affederdim.Zaten ona bunca zaman saçma acılar çektirmişim.Düşünmem gereken o kadar çok konu vardı kii…Ama artık hayatta tek güveneceğim insanın Bella olduğuna karar vermiştim.O bana kuşkusuz inandı ama ben ona inanmadım.Kafamı parçalamak istiyordum,kendimi yok etmek istiyordum.Hemşire Bella’nın koluna girmiş çıkıyordu.Gerçi Bella hemşirenin kolundan çıkmaya çalışıyordu çünkü ‘Ben iyiyim.’ Nutuklarına başlamıştı.Bu halini,gülüşünü herşeyini çok özlemiştim.Mahçup bir tebessümle yanına gittim ‘Nasılsın Bella ?’dedim.Benden tarafa bakmadan başını iyi anlamında salladı. ‘Isobel beni eve götürür müsün ?’dedi Bella. ‘Ben götürürüm.’dedim aniden. ‘Bence de Edward götürsün.Siz konuşun.’dedi Bellaya ve göz kırptı.’Ben zaten yarın uğrarım Bella.’

 ‘Hadi Bella.’dedim ve kollarını yavaşça sardım, kendime daha sıkıca yasladım.Biraz huzursuz görünsede yine de gerginliği gitmişti. ‘Titriyosun Bella.’ Gözlerini gözlerime dikti. ‘Soğuktan.’dedi. Daha fazla bir şey sormadan onu arabaya götürdüm.Arabaya oturduğunda ceketimi üzerine örttüm. Yol boyunca ne o konuştu ne de ben.Arada göz ucuyla ona bakıyordum.Derin nefesler alarak camdan dışarıya bakıyordu ve hafifçe tebessüm ediyordu.Onun yüzündeki huzurlu gülümsemeyi görmek beni de güldürmüştü. Gülümsememi bozmadan yola bakmaya devam ettim. Eve girdiğimizde salona geçtiğimizde Bella yerdeki kan izine yüzünü buruşturdu. ‘Ben temizlerim.’diye atıldım. Omzunu silkti ve ‘Malzemeler merdiven altındaki dolapta,kolay gelsin.’ Dedi ve yukarı çıkmaya başladı. İntikamını alacaktı tabii..Malzemeleri aldım ve yeri silmeye başladım.Zaten yere fazla akmamıştı olan Bella’nın kıyafetlerine olmuştu.Temizliği nihayet bitirebildiğimde Bella’dan hala ses çıkmıyordu.Acaba odası yukarıda mıydı ? Büyük ihtimalle.Temizlik malzemelerini yerine koyduktan sonra merdivenleri çıkmaya başladım.Odanın birinden bazı makine sesleri geliyordu.Kapıyı yavaşça açtım.Bella elinde saç kurutma makinasıyla saçlarını kurutuyordu.Onu ne kadar zamandır izlediğimi bilmiyordum.Bana dik dik bakan gözleri farketmem kendime gelmemi sağladı. ‘Neye bakıyorsun Edward.’

 ‘Bella biliyorum sana ne desem ne yapsam beni asla affetmeyeceksin.Ama sana çektirdiğim acılarda bile sana olan aşkım hiç bitmemişti.Bu gece bu konuşmaları,tartışmaları yaşamak istemiyorum.Çok uzun zamandır huzursuzum..Bu gece pas diyip seninle ve bebeğimizle uyuyabilir miyim ?’ Gözlerini bir süre boşluğa dikti ve sırıtıp ‘Tamam sadece bu gecelik pas olabilir.’dedi. Yatağa girdiğimizde kollarımı ona doladım o da bana sıkıca sarıldı.Sanırım hayatımdaki huzuru ve güveni uzun süredir kaybetmiştim.Bella’yı tekrar bulduğumda bu duyguları da yaşayabilirdim.

HEM ÇARE HEM DERTSİNWhere stories live. Discover now